Haçlı'nın uşaklığı

Tarihi günlerden geçiyoruz.İşgalci ABD ve Haçlı Avrupa'sı, BOP kapsamında topyekun İslam coğrafyasına çullanıyor.Bush, Irak'ın işgalini "Crusade / Haçlı Seferi" olarak nitelemişti. Irak işgal edildi. 1.5 milyon Müslüman can verdi, 60 bin Müslüman kadına tecavüz edildi. 56 milyon Müslüman çevre ülkelere muhacir çıktı.AKP hükümeti, TBMM'nin "tezkereyi red"dinde rağmen, işgalci Amerikan savaş uçaklarına Türk hava sahasını açtı. Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, tezkerenin reddine rağmen ABD savaş uçaklarına Türkiye üzerinden 4 bin 500 sorti imkanı tanıdık, açıklamasıyla manşetlere çıktı.Süleymaniye'de askerinin başına çuval geçirilen "Çuvaldaki müttefik"(!) Türkiye, maalesef işgalcilerin uşaklığına sürüklendi.Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, 90'li yılların başındaki 1. Irak Körfez harekatında, tarihe çok önemli notlar düştü. Kuzey Irak bölgesinde bir Kürdistan devletinin kurulacağını anlattı, nihai hedefin Türkiye olduğuna dikkat çekti.Prof. Dr. Baş, Irak'ın işgali ve tezkere sürecinde de AKP hükümetini ve devlet yetkililerini, Türkiye'nin bu işgalde Haçlı'nın emir eri yapımaması gerektiğini ikaz etti.Olan oldu.Şimdi benzer Haçlı oyunu Libya üzerinde ve Libya operasyonu ekseninde oynanıyor.Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, yine tarihe şu kaydı düştü:AKP hükümeti, maalesef Türkiye'yi, Irak ve Afganistan'da yaptığı gibi, Libya operasyonunda da Müslümanların vatanını işgal ederek kaynaklarına çöreklenmek isteyen ve işgallerini açıkça "Haçlı seferi" diye niteleyen ABD ve Avrupa'nın kapı kulu ve Haçlı emir eri pozisyonuna sürüklüyor. Fransa Dışişleri Bakanı, Libya işgalini "bu bir Haçlı seferidir" diye ilan ediyor. Rusya Başbakan'ı Putin bile, Batı'nın bu gayrı meşru ve vahşi Haçlı seferine karşı çıkıyor. Vaziyet bu iken; AKP hükümetinin, Afganistan ve Irak'ta yaptığı bu yanlışı, bugün Libya bağlamında üçüncü kez tekrar etmeye hakkı yoktur. Türk milleti, tarihten bugüne hiçbir zaman Haçlı'nın safından yer almamıştır; bilakis Haçlı seferleri, Türk milletinin şahsında bütün bir İslam dünyası üzerine yapılmış, Türk milleti şanlı tarihini işgalci Haçlı ordularına karşı verdiği yüce mücadele ile yazmıştır.Haçlı ordularına karşı Çanakkale mahşerinin destanını hatırladığımız bugünlerde, ne hükümet, ne de ona destek veren çevreler, Haçlı safında yer almak gibi tarihi bir yanlışın altından kalkamazlar. Türk milleti, bunun hesabını, AKP'yi sandığa gömerek elbette soracaktır. Tarih ise böyle bir Haçlı yandaşlığını asla affetmeyecektir.BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, AKP'nin NATO üyeliğini bahane edemeyeceğinin de altını çizdi:AKP hükümeti, Türkiye'nin NATO üyeliğini, Haçlı'nın emir erliğine soyunmaya bahane gösteremez. Çünkü NATO konsepti, sadece NATO üyesi devletlere yapılacak tecavüzlere karşı bir savunma konseptidir. Libya, hangi NATO üyesine tecavüz etmiştir?! O halde bu operasyon gayrı meşru bir işgaldir, Libya halkının topraklarına ve kaynaklarına çöreklenme operasyonudur. AKP hükümeti, Türkiye'yi böylesine gayrı meşru bir işgalin hamisi, yandaşı ve uşağı pozisyonuna sürükleyemez.İşte vaziyet budur.Türk milletinin safı, asla Haçlı safları değildir. Gayrı meşru bir operasyonun hamisi olmak değildir. Hakikat budur.Gerisi Haçlı tiyatrosudur.Haçlı uşaklığıdır.Bu Haçlı işgalinin Türkiyeli siyasi figüranlarını 12 Haziran'da sandığa gömmek de Türk milletinin tarihi görevidir.Türk milletinin ne düşündüğünü bilmem ama; şunu adım gibi biliyorum, tarih Haçlı uşaklarını asla affetmeyecektir.