Sayın Cumhurbaşkanı gittiği her yerde, konuştuğu her toplantıda Anayasal suç işlemektedir.İktidar yılları boyunca oluşturdukları baskı ortamından, korku imparatorluğu yüzünden savcıların harekete geçmemesi eylem ve söylemlerinin suç olmadığı anlamına gelmiyor.Cumhurbaşkanı sıfatı ile gittiği her yerde iktidar partisinin başkanı gibi konuşması, partizanca tavırlar sergilemesi basiret sahibi, vicdan sahibi herkesin nazarında suçtur, hem de ağır suçtur.Altını çizerek tekrarlamak gerekiyor ki; Sayın Erdoğan, olaylara partizanca bakmayan, basiret ve feraset sahibi her fert nazarında inanılır ve güvenilir olma özelliğini çoktan yitirmiştir."Dün dündür bugün bugündür" şablonu içerisine girecek o kadar çok eylemi ve söylemi olmuştur ki, bizzat bu işlerle uğraşan gazeteciler dahi bu zik-zakları takip etmekten aciz kalmışlardır.Hafızalarımızı şöyle bir yoklarsak; NATO'nun Libya'ya müdahalesi konusunda sert çıkışı ve hemen ardından doksan derece dönüşü? Malatya/ Kürecik'e füze rampalarının yerleştirilmesi sırasında sergilediği dik duruşu ve hemen ardından bilmem kaç derece dönüşü ve teslim oluşu? Terör örgütü ile görüşme-görüşmeme tartışmasında söylediği ağır sözler ve ardından ortaya saçılan gerçekler ve sergilenen itiraflar? Son yıllarda ısrar ettikleri "çözüm süreci", her şartta asla geri adım atmayacağız sözleri, sefere çıkarılan "akil adamlar", gerekirse "baldıran zehiri içeriz" söylemleri ve seçim süreci başlar başlamaz sergilenen yüz seksen derce dönüş sinyalleri?Halinde, hayatında, tavrında, davranışında, söyleminde ve eyleminde bunca tutarsızlıklar bulunan bir zata inanmak ve güvenmek için bir sebep arayanlar ne yazık ki eli boş dönmektedirler.Ülkenin seçim ortamına girdiği şu günlerde bile, devletin imkanlarını seferber ederek siyasi parti başkanları ile yarışırcasına mitingler tertip etmesi, iktidar partisine oy toplaması kendisine sempati ile bakanları da yavaş yavaş "nefret" çizgisine kaydırmakta ve kendisine duyulan güveni gün gün azaltmaktadır.Cumhurbaşkanı mevcut hali ve tavrı ile kendisine inanmak ve güvenmek için bir sebep arayanların da işlerini zora sokmuş, kendisine inanmak ve güvenmek için orta yerde bir sebep bırakmamıştır.Güvenmek ve inanmak için orta yerde bir sebep mi kaldı?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025
- Tuttuğumuz oruç bizi tutamıyorsa… / 06.03.2025
- Merhaba ey Hak’tan ferman merhaba! / 04.03.2025
- Ağır misafir ağır ağır teşrif etti / 28.02.2025
- Gör / 25.02.2025
- Yaman yemişler / 24.02.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025
- Tuttuğumuz oruç bizi tutamıyorsa… / 06.03.2025
- Merhaba ey Hak’tan ferman merhaba! / 04.03.2025
- Ağır misafir ağır ağır teşrif etti / 28.02.2025
- Gör / 25.02.2025
- Yaman yemişler / 24.02.2025