Ya da seçimin alacakaranlığında hukuk. Seçim ve demokrasi hukuksuz kalırsa ne olur? "Ahalinin yönetime iştirakinde türlü mazarrat vardır" sözü geçerli olur!
Oysa mahalli seçimler halkın yönetimine katılımıdır. Ancak merkezi yönetimin ya da siyasal iktidarın "beka" sorunu varsa ve bunu da ülkenin beka sorunuymuş gibi sunmaya kalkışıp hukuku siliyorlarsa, demokrasinin olmazsa olmazı seçimler alacakaranlıkta kalır.
Durumu aydınlatacak, eşitlik ve adaleti sağlayacak organ hangisidir ve bunu nasıl yapacaktır?
Seçim sahasındaki hakemin adı YSK'dır (Yüksek Seçim Kurulu). Bu kurul anayasal nitelikte bir yargı organıdır. Oluşumu ve işleyişi anayasaya uygun olmalıdır.
"Seçimlerin genel yönetimi ve denetimi" başlığı altında düzenlenen hükme göre: "Seçimler, yargı organlarının genel yönetim ve denetimi altında yapılır.
Seçimlerin başlamasından bitimine kadar, seçimin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğü ile ilgili bütün işlemleri yapma ve yaptırma, seçim süresince ve seçimden sonra seçim konularıyla ilgili bütün yolsuzlukları, şikâyet ve itirazları inceleme ve kesin karara bağlama (…) görevi Yüksek Seçim Kurulunundur…" (Anayasa/madde:79).
Seçimlerin düzen içinde dürüstlük kurallarına uygun olarak yapılmasından sorumlu organ YSK'nın "sütten çıkma ak kaşık" mesabesinde şaibeden uzak, tarafsız ve bağımsız olması gerekir. Zaten yargı organı olması da bunu gerektirir (Anayasa/madde:9 ve 79).
Yani seçimlerin amiral gemisi YSK'dır. Gemi demişken rotası ve pusulası şaşmamış, kerterize uygun seyretmesidir istenen (kerteriz, denizcilik kavramı olup, bir noktanın gemiden bakılınca pusula kertelerine nazaran kaldığı yön). Bu ölçülerde sapma varsa gemi rotasından çıkmıştır artık, nereye varacağı meçhuldür. Benzetmek gibi olmasın ama Yahya Kemal'in meçhule giden gemisi gibidir.
YSK'nın mevcut durumuna bakalım:
Başkan ve üyelerinin görev süreleri yasayla uzatılmış, uygulanması ise bir yıl geçmeden 31 Mart yerel seçimleri için geçerli kılınmıştır. Bu, anayasanın emrine aykırılık teşkil eder, şöyle ki; Seçim kanunlarında yapılan değişiklikler, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanmaz (Anayasa/madde: 67).
YSK bu haliyle anayasal değil tam aksine anayasaya aykırı bir kuruma dönüşmüştür.
Anayasal niteliğini kaybetmiş bir kurumun tüm işlem ve kararları da, daha önceki yazılarımızda belirttiğimiz gibi hukuken geçersiz, hatta yok hükmündedir.
Seçimler ne zaman anlamlı olur?
Demokrasiyle hukuku barıştırırsak o zaman!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / diğer yazıları
- Terör / 01.02.2024
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023