AKP'nin 13 yıldır başarıyla uyguladığı bir politika var. Allah var bu konuda gerçekten çok başarılı. Hakkını teslim edelim. Bu politikaya aslında patika demek gerekir. Kısaca 'günah keçisi' politikası. Günah keçisi uygulaması da ilginçtir AKP'nin sıkı fıkı dostu olan İsrail patentli bir uygulamadır. Olaya biraz açıklık getirelim. Yahudiler işledikleri günahların yok olması için bir keçi getirirler. Bütün günahları o keçiye yükledikten sonra günahlarından temizlenerek ak pak olurlar ve kuş gibi hafiflerler. Böylece hiçbir günahlarının olmadığını ve aslında bütün günahları o zavallı keçinin üstlendiğini kabul ederler. Bir nevi manevi arınma, rahatlama ve rehabilitasyon. Zavallı keçinin hayatı ise çok acıklı bir uygulama ile sona eriyor. Tabi günahkâr olduğundan kesilip yenemiyor. Tek bir seçenek kalıyor. O da cayır cayır yakılmak. Sonunda keçi yakılarak günahlarıyla beraber yok ediliyor.İşte AKP politikaları, tabiri caizse günah keçisi uygulamasına cuk oturuyor. Tek bir farkla burada günah keçisi seçilen kişi veya kişiler yakılmıyor. Kanunen bu mümkün değil. İstifa ettiriliyor, itibarsızlaştırılıyor, hapse atılıyor? Yani nispeten yakılmaktan daha hafif cezalarla kurtuluyorlar ama işin sonunda bütün yanlışlıkları hataları ve günahları yüklenerek AKP'yi gerçekten Ak Parti yapıyorlar. Böylece AKP'nin hiçbir kabahati ve suçu kalmıyor. Pamukova'da yaşanan hızlandırılmış tren kazasını hatırlayalım. 2004 yılındaki kazanın günah keçisi makinist seçilmişti. Rahmetli Sultan 2. Abdülhamit zamanında döşenen hatlara son model bir lokomotif yürüten ulaştırma bakanı masum, ama treni kullanan makinist zinhar suçlu bulundu. Sonuçta günah keçileri mahkûmiyetle görevden uzaklaştırıldı. Neyse, geçtiğimiz haftanın polemiği, bir muhalefet partisi tarafından dillendirilmesi gereken bir meseleyi sağ olsun Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından dile getirildi. Merkez Bankası'nın faiz politikası uygulamaları sert bir dille Cumhurbaşkanı tarafından eleştirildi. Bakanlar Kurulu toplantılarına başkanlık ederek Başbakan gibi davranmakla eleştirilen Cumhurbaşkanı, bu sefer ana muhalefet partisi lideri gibi konuştu.Cumhurbaşkanı özetle Merkez Bankası'nın yüksek faiz politikası izlediğini bunun büyük hata olduğunu ve yatırımların önünü kestiğini ifade etti. Yüksek faizin enflasyona sebep olduğunu söyleyen cumhurbaşkanı hayat pahalığının adresini de göstermiş oldu. Suçlu kesinlikle kendisi veya Davutoğlu, Babacan, AKP değil. Tek suçlu; Erdem Başçı ve Merkez Bankası. Aranan günah keçisi nihayet bulunmuştu. Ardından hızını alamayarak, Merkez Bankası eski başkanını da suçlayınca kıyamet koptu. Tabiatıyla mevcut başkanın sesi soluğu çıkamazken eski başkan kendisini savunmak için epey dil döktü. Keynes'in kitapları polemiğine bu sefer bakanlar da dahil oldu. Kitap yakmadan falan söz edildi. Bakana göre Keynes'in kitapları yakılmalıydı ama hangi kitabın okunacağı belirtilmedi. Bereket versin bizler Milli Ekonomi Modeli'ni Sayın Prof Dr Haydar Baş Hocamızdan öğrendik. Sadece biz değil bütün dünya öğrendi. Bu yüzden enflasyonun sebeplerini çok iyi bellemiş durumdayız. Evet, AKP'nin milletin başına saldığı faiz belası enflasyonun sebeplerinden sadece bir tanesi. Enflasyonun talepten kaynaklanmadığını maliyetten kaynaklandığını artık biliyoruz. Bu, ekonominin elifbası. Peki, enflasyon nasıl düşer? Faiz oranlarının neredeyse sıfır olduğu AB ülkelerinde ve ABD'de yatırımlar neden patlamıyor? Gelir dağılımı neden düzelmiyor?Konu sadece bir parametre ile çözülemez. Kapitalizm sisteminin kendisi hastalıklı ve problem üreten bir bataklığa dönüşmüşse sadece faiz ve para politikalarıyla bu iş asla düzelmez. Bu pilav daha çok su kaldırır. Konumuza daha sonra devam edeceğiz inşallah. (Devam edecek?)
Cihat Tekin / diğer yazıları
- İkinci Trump dönemi nelere gebe? / 11.11.2024
- İç cephe nasıl tahkim edilir? / 04.11.2024
- Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu / 03.11.2024
- Çözüm değil çözülme süreci / 25.10.2024
- Hazine üzerinde oturan dilenci olmayalım / 20.10.2024
- Hizbullah, İsrail'i frenlemeye devam ediyor -2- / 13.10.2024
- Hizbullah, İsrail'i frenlemeye devam ediyor / 06.10.2024
- Siper savaşları out Siber savaşları in / 23.09.2024
- Açlık sınırı = asgari ücret + 10.268 TL / 19.09.2024
- Lütfen herkes işini yapsın / 14.09.2024
- İç cephe nasıl tahkim edilir? / 04.11.2024
- Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu / 03.11.2024
- Çözüm değil çözülme süreci / 25.10.2024
- Hazine üzerinde oturan dilenci olmayalım / 20.10.2024
- Hizbullah, İsrail'i frenlemeye devam ediyor -2- / 13.10.2024
- Hizbullah, İsrail'i frenlemeye devam ediyor / 06.10.2024
- Siper savaşları out Siber savaşları in / 23.09.2024
- Açlık sınırı = asgari ücret + 10.268 TL / 19.09.2024
- Lütfen herkes işini yapsın / 14.09.2024