Fatıma YILDIRIM: Derman arardım derdime derdim bana derman imiş

"Serveti kaybolmayan, vücudu hastalanmayan kulda hayır yoktur. Allah Teâlâ da bir kulu sevdiği vakit onu ibtila eder. İbtila ettiği zaman da ona sabretmesini öğretir." (Hadis-i şerif) 

O halde, sabır olmadan dermana ulaşmak mümkün değildir. Sabır Allah'ın sevdiği kemal mertebesinde çok ciddi bir ibadettir. 

Merhum Prof. Dr. Haydar Baş hocamız Hikmetin Sırları eserinde bunu şöyle ifade ediyor: "Bela ve musibette eğer sabredersen ibadet olur. Büyük bir makam eline geçer. Zenginlik halinde şükredersen o da ibadet olur, hanene yazılır. Böylece her iki halde de kul kazançlı olarak hayatını tamamlamış olur." 

Yine başka bir eserinde şöyle anlatıyor: "Sabır ve rıza ile Allah'tan gelen belaya kul katlanınca Allah kulunun muhabbetini artırır. Hadiste: "Allah kime hayır dilerse, ona musibet verir" buyrulmaktadır. (Mektubat, 269) 

Peki, Allah (c.c.) bizleri ne ile imtihan eder? Kur'an-ı Kerim'de buna yönelik bir çok ayet bulunmaktadır: 

"Andolsun, sizi korku, açlık, mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltme gibi şeylerle deneriz, sabredenleri müjdele." (Bakara: 2/155) 

"Mallarınız da, evlatlarınız da sizin için ancak bir imtihandır." (Teğabun: 64/15)  

Rabbim elbette derdi verecek ki, dermanına ulaşalım. Zira musibetler insanı Allah'a taşır. Abdulkadir Geylani hazretlerinin de belirttiği gibi, belâlar kula Cenab-ı Hakk'ın kapısını çalmayı öğretir. Fakat mühim olan bu belaya katlanmak değildir, belanın içinde gizlenmiş güzelliği kavrayabilmektir, Rabbine ulaşmaktır. "Derman arardım derdime, derdim bana derman imiş." Bu ne hoş derttir ki, dermanı O´nun aşkında gizlidir. Ondan gelen derde sabretmek ise, O´na olan aşkın, sevginin ispatıdır. "Allah'ı sevmek çok büyük bir iddiadır. Bunun ispatı lazımdır. Bu ispat da bir çok çileden ve meşakkatten geçmekle olacaktır." (Prof. Dr. Haydar Baş / Hikmetin Sırları) 

Elbette ki bu musibetler bizi kimi zaman yorar, fakat burada Hz. Mevlana'nın sözleri hatırlanmalı: 

"Derdim var, diyorsun;

Dert insanı Hakk'a götüren Burak'tır; sen bunu bilmiyorsun. 

Kuyu dibinde kaldın diye üzülme!

Yusuf kuyudan çıktı da Mısır'a sultan oldu, unutma!

İstediğin bir şey olursa bir hayr,

Olmazsa bin hayr ara." 

Peki, bundan dolayı üzüldüğümüz ve kırgın olduğumuzda ne yapmalı? 

Ca'fer es-Sadık aleyhisselam şöyle buyurdu: 

"Biriniz inceldiği (duygulandığı) zaman hemen dua etsin. Çünkü kalp ihlaslı (samimi) olmadıkça incelmez (duygusallaşmaz)." 

Umuyorum ki, her birimiz Derd-i Hakk'a talip olup dermana erenlerden oluruz , çünkü o vakit kurtuluşa ereriz. 

"Allah'ı bulmanın caddesine girdiğiniz zaman, mutluluğu, huzuru ve saadeti bulursunuz." (Prof. Dr. Haydar Baş)