Tarihler 2018 idi. MHP'nin seçimlerde verdiği desteğin karşılığı olarak Erdoğan'dan, 'af yasası' çıkarmasını istiyordu.
İpler gerilmişti. Erdoğan, 'cezaevlerini boşaltmak için af çıkarılmaz… Bireye karşı işlenen suçları affetmek bizim işimiz değildir' diyordu.
MHP'nin istediği oldu. Adına 'şartlı ceza indirimi' dediler ve Alaattin Çakıcı başta olmak üzere binlerce kişi serbest bırakıldı.
2020 yılında pandemi bahanesi ve Erdoğan imzasıyla yeni bir infaz indirim kararı çıktı. Yine binlerce kişi serbest bırakıldı.
2023 yılında yeni bir infaz indirim kararı altında yine Erdoğan'ın imzası vardı ve yine binlerce kişi serbest bırakıldı.
Aynı yıl seçimler vardı ve bu kez 'af çıkartın' diyen MHP değil CHP idi.
Erdoğan'ın cevabı netti; 'Bunların hepsi oy saikiyle yapılan şeylerdir… Ama biz hukuk devletinin içerisinde bunu oya tahvil etmek için bu tür vaatlerde bulunamayız. Bu hukuk devletinin ahlaki anlayışına uygun değildir."
Aynı Erdoğan bugün diyor ki; "Onlarca suç kaydı olan kriminal tiplerin elini kolunu sallayarak dolaşması, herkes gibi bizi de rahatsız ediyor".
Bu kriminal tipler, oy kaygısıyla çıkardıklarınız yasa ve attığınız imzalar nedeniyle elini kolunu sallayarak dolaşıyor.
Adalet Bakanı
'Ahmak' davası hakkında 'yargıya kimse parmak sallayamaz' diyen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Erdoğan'ın açıklamalarından sonra: "10'uncu yargı paketiyle ilgili hazırlıklarımız var. Özellikle ceza adaletiyle ilgili, toplumun huzurunu bozmaya yönelik suçlarla mücadeleyi daha etkin hale getirebilmek için önemli düzenlemeler olacak" dedi.
10'nuncu, ifadesine dikkat edin. 22 yıllık iktidar partisi yargıda 9 kez yap-boz veya deneme-yanılma yöntemi ile adalete ulaşmaya çalışmış!
E! Yargı üzerinde, yasalar üzerinde bu kadar deneme-yanılma taktiğini uygularsan adalet tatile, kriminal tiplerde sokağa çıkar.
Hukukçular diyor ki
'2020 ve 2023'te Erdoğan'ın imzasıyla yürüklüğe giren infaz indirimleriyle cinayetten 15 yıl hapis alan 3 ay, dolandırıcılıktan 20 yıl hapis alan 3 ay, uyuşturucu ticaretinden 12,5 yıl hapis alan 5 ay, tecavüzden 10 yıl hapis alan 9 ay kapalı cezaevinde kalıyor, ardından açık cezaevine geçiyor. Sonra da infaz yasasından yararlanıyor.
Vahşetbugünün tablosu değildir
Diyarbakır'da Narin, Tekirdağ'da Sıla bebek ve İstanbul'daki malum vahşet haberleri, 'Türkiye'yi huzur adası yaptık, batı bizi kıskanıyor' balonlarını patlattı.
İnsanımızın gerçekleri sadece iktidar tarafından değil Meclis'teki bütün partiler tarafından kale alınmadığı, toplumun yönetilmediği ve bütün siyasilerce yönlendirildiği gerçeği ortaya çıktı.
Son vahşet haberleri, insanımızın ne kadar ayrıştırıldığını, ideolojiler uğruna ne kadar kindarlaştırıldığını ortaya koydu.
Özellikle yandaş medya ve şövalye kalemleri bu vahşetleri, 'Kemalizm'e, laikliğe, medeni kanuna hatta FETÖ'ye' bağladı ve dini söylem ve de sloganlarla, misyonerlerden çok İslam'a zarar verdiler, insanların, İslam'dan uzaklaşmasına sebep oldular.
Karşı güruh ise başta Ensar vakfı olmak üzere birçok sözde dini yapılarda ortaya çıkan sapıklıkları ve zulümleri ortaya koydu. Öylece bıraksalardı haklı çıkacaklardı ama işi yine inanç boyutunda sorgulamaya başladıklarında karşı tarafa, kendini aklama fırsatı verdiler.
Rakamlar Erdoğan'ın aleyhine
Son yaşadığımız olaylar bireysel değildir. Getirildiğimiz noktanın dışı yansımalarıdır.
AKP iktidarının 2018'de kadına şiddeti önlemek amacıyla hayata geçirdiği KADES adlı uygulamayı 6 milyon kadın indirmiş.
Yani 6 milyon kadın, kendini güvende hissetmiyor. 1 buçuk milyon kadın ise bu uygulama üzerinden polisten yardım istemiş. Yani şiddete, tacize maruz kalmış.
Rakamlara bak!
Türkiye'de 2021 yılında Cumhuriyet başsavcılıklarında cinsel dokunulmazlığa karşı suç kapsamında toplam 121 bin 242 dosya açıldı. Şüpheli sayısının ise 114 bin 78 olduğu bildirildi.
2022 yılında dosya sayısı ise 118 bin 959 şüpheli sayısı ise 125 bin 737 ile ifade edildi.
2023 yılında 193 bin 212 cinsel dokunulmazlığa karşı suç dosyası açıldı. Dosyalardaki toplam şüpheli sayısının ise 206 bin 852 olduğu belirtildi.
70'li yıllardan daha beter haldeyiz
İktidar her alanda rakamlarla kendinden önceki Türkiye tablosunu ortaya koyup, 'o eski Türkiye yok' diyerek bir imaj çiziyor. Ama rakamlarda o imaja karşı.
1 Mayıs 77'de başlayan sağ-sol kardeş çatışmaları 12 Eylül darbesi ile bitti. 3 yılda 5 bin insanımız öldü.
Erdoğanlı son üç yıla bakın!
2021'de silahlı saldırılarda 2.145 kişi öldü, 3.896 kişi yaralandı.
2022' de 2 bin 278 kişi öldü, 4 bin 231 kişi yaralandı.
2023'te 2 bin 318 kişi öldü, 3 bin 820 kişi yaralandı.
O eski Türkiye gerçekten yok edilmiş! Yaparsa AKP yapar!!!
- Doğu'nun kızı Butto, Alman kızı Merkel ve Erdoğan / 20.12.2024
- İsrail endişeli, Yunanistan ise panikteymiş / 19.12.2024
- AKP döneminde 28 Şubat manzaraları / 18.12.2024
- Türkiye’yi soracak olursanız! / 16.12.2024
- İsrail için milli stratejiler - 2 / 15.12.2024
- İsrail için milli stratejiler -1- / 14.12.2024
- ‘Türkiye, Türklerindir’ diyemeyenler bakın ne diyor? / 13.12.2024
- Yalan ve talan aynen devam ediyor / 12.12.2024
- Saddam, Kaddafi, Esad gitti, sırada kim var? / 11.12.2024