Irak'ta Türkler de kolaylıkla öldürülüyor
Irak'ta çok dengesiz bir savaş rezaleti cereyan etmektedir. Büyük bir güç hiç gücü olmayan birlerini devam ezmekte ve öldürmektedir. Ezilenler sırf ezilmek istemedikleri için ve karşı gelmeye çalıştıkları için karşı tarafın tüm gaddarlıklarını üstlerine çekip düşmanlıklarına yem olmaktadır. Karşı gelenlere karşı yapılan bu katliamlar o bölgede bulunan herkesi kapsam içine almakta ve büyük-küçük, yaşlı-genç, hasta-sağlam ve kadın-bebek, çocuk-çoluk dinlemeden imha edilmektedir. Gözü dönmüş bazı ABD askerlerinin önünde her hareket eden veya nefes alan canlıya ateş edilmesi serbest olmaktadır. Böylece her gün havadan, karadan, zırhlı birliklerden, tanklardan, helikopterlerden gelen ölüm kimseyi sağ bırakmamaya yönelik olmaktadır. Irak'taki Türkmenler de bundan ara sıra nasiplerini almaktadır. Mesela Tel Afer'deki olaylar daha henüz unutulmadı. Yüzlerce Türkmen kardeşimiz orada ABD askerlerinin hışmına uğradı ve Rahmeti Rahmana kavuştu. Neden mi? Nedeni yok. Nedeni orada bulunmak, orada doğmak ve orada büyümek, orada yaşamaktır! Başka 'neden' zaten aranıyor mu ki? ABD'nin şüpheli gördüğü bölgedeki canlıları yok etme emri bunların oluşması için yeterli görülmektedir. İtiraz eden var mı? Bunun yanında Irak'ta her Allah'ın günü Türkiye'den Irak'a mal gıda su ve sağlık malzemesi götüren Türk şoförler de nasiplerini almaktadırlar. Onlar adeta kurbanlık gibi oraya gitmektedirler. İşsiz kalmış aile erkekleri Kamyonlarının ve Tırlarının başına geçerek bir lokma ekmeklerini kazanmak için Irak yollarında bile bile ölüme gidiyorlar. Tedbir alınamaz mı? Belki ama kim ve nasıl alacak? Kararlar alınıyor ama kararlar karar olarak kalmaktadır. İdarecilerimiz buna henüz çare bulamadırlar. Şu ana kadar Irak'ta, ABD 1300, İngiltere 100 küsür ve Türkiye, asker göndermemesine rağmen Türk şoförlerinde yaklaşık 70 küsür kurban verdik. Irak savaşına katılan 10-15 ülke var. Biz katılmadık ama 70 kadar şoför kardeşimiz yollarda şehit oldu. Oraya her giden şoförümüz kelle koltukta gidiyor. Eskiden esir alıp konuşma ile pazarlık yapılıyordu. Şimdi artık o durumdan vazgeçildi. Doğrudan ateş edilmekte ve öldürülmektedirler.
Irak'ta seçim yapılacak mı?
Irak'ta 30 Ocak 2005'te seçim yapılması öngörülmektedir. Eğer yapılabilirse Irak'ta yeni bir yönetim iktidara gelecek. Daha doğrusu ABD'nin emirlerini uygulayacaktır. Seçimlerin yapılmasına şu anda itiraz edenler de var. Biraz beklenmesi gerekir diyenler de var. Tüm bunların yanında bu kaos ortamı içinde seçimlerin sağlıklı yapılması zaten pek mümkün de değildir. Sünni Arapların ve Türkmenlerin seçimleri boykot etmesi eğilimleri de mevcut. Ankara seçimlere Sünnilerin ve Türkmenlerin de katılmalarının daha sağlıklı olacağını, aksi takdirde seçimden sonra Şii-Kürt kökenli bir Hükümetin oluşacağını ve onun da Irak'ı nasıl idare edeceği belli olmayacağı görüşündedir. Çünkü o tür bir idare Irak'ı perişan edebilir.
Şu andaki tahmini seçim beklentileri
Irak'ta seçimler yapılarsa tümü beraber olacaktır. Genel ve yerel seçimlerin birlikte yapılması planlanmaktadır. Irak'ta şu anki duruma göre İslami Dava Partisi lideri Caferi'nin Başbakan olarak çıkacağı düşünülmektedir. Caferi ABD ile bağlantısı olmayan bir Partinin lideri olarak görülmektedir. O bakımdan Sistani ve Sadri'yi geçebileceği iddia edilmektedir. Bunun yanında Caferi ve Sistani'den sonra, seçimlerden güçlü çıkarak olan ve önemli bir pozisyona gelebilecek diğer insan da Kürt KDP Lideri Barzani olabilir. Bunun yanında geçici Devlet Başkanı Yaver'in de Sünniler tarafından kısmen destekleneceği ileri sürülmektedir. Anlaşılan bu durumda Şii-Kürt koalisyon ağırlıklı bir idari mekanizma çıkacağı düşünülmektedir. Türkmenlerin ise seçim stratejisi henüz belli değil. Kürt grupları Duhok, Süleymaniye ve Erbil'de kendi partileri dışında başka partilerin seçimde yer almasını önlemeye çalıştıkları söylenmektedir. Kerkük'te ve Musul'da ise Türkmen Cephesi yanında, İslam'i Kürdistan Partisi, Komünist Parti ve Sosyalist Partileri de seçimlere katılmak niyetindeler. Böylece Türkmenlerin Cephesi'ni Kerkük'te bölmek istiyorlar. Türkmenler diğer taraftan Kerkük ve Musul da seçim ittifakları da yapmak istemektedirler. Şu andaki beklentilere göre Türkmen Cephesi'nin yaklaşık olarak 30 milletvekili çıkarması hedeflenmektedir. Irak Parlamentosu ise 275 milletvekilinden oluşacaktır. Bu demektir ki parlamentosunun % 10'undan fazlası Türkmenlerden oluşacak!
Tüm bunlar seçimlerin adil ve komplosuz yapılması halinde mümkün olur. Komplolar veya başka hileler karışırsa ne olur onu kimse bilemez!
Irak'ta çok dengesiz bir savaş rezaleti cereyan etmektedir. Büyük bir güç hiç gücü olmayan birlerini devam ezmekte ve öldürmektedir. Ezilenler sırf ezilmek istemedikleri için ve karşı gelmeye çalıştıkları için karşı tarafın tüm gaddarlıklarını üstlerine çekip düşmanlıklarına yem olmaktadır. Karşı gelenlere karşı yapılan bu katliamlar o bölgede bulunan herkesi kapsam içine almakta ve büyük-küçük, yaşlı-genç, hasta-sağlam ve kadın-bebek, çocuk-çoluk dinlemeden imha edilmektedir. Gözü dönmüş bazı ABD askerlerinin önünde her hareket eden veya nefes alan canlıya ateş edilmesi serbest olmaktadır. Böylece her gün havadan, karadan, zırhlı birliklerden, tanklardan, helikopterlerden gelen ölüm kimseyi sağ bırakmamaya yönelik olmaktadır. Irak'taki Türkmenler de bundan ara sıra nasiplerini almaktadır. Mesela Tel Afer'deki olaylar daha henüz unutulmadı. Yüzlerce Türkmen kardeşimiz orada ABD askerlerinin hışmına uğradı ve Rahmeti Rahmana kavuştu. Neden mi? Nedeni yok. Nedeni orada bulunmak, orada doğmak ve orada büyümek, orada yaşamaktır! Başka 'neden' zaten aranıyor mu ki? ABD'nin şüpheli gördüğü bölgedeki canlıları yok etme emri bunların oluşması için yeterli görülmektedir. İtiraz eden var mı? Bunun yanında Irak'ta her Allah'ın günü Türkiye'den Irak'a mal gıda su ve sağlık malzemesi götüren Türk şoförler de nasiplerini almaktadırlar. Onlar adeta kurbanlık gibi oraya gitmektedirler. İşsiz kalmış aile erkekleri Kamyonlarının ve Tırlarının başına geçerek bir lokma ekmeklerini kazanmak için Irak yollarında bile bile ölüme gidiyorlar. Tedbir alınamaz mı? Belki ama kim ve nasıl alacak? Kararlar alınıyor ama kararlar karar olarak kalmaktadır. İdarecilerimiz buna henüz çare bulamadırlar. Şu ana kadar Irak'ta, ABD 1300, İngiltere 100 küsür ve Türkiye, asker göndermemesine rağmen Türk şoförlerinde yaklaşık 70 küsür kurban verdik. Irak savaşına katılan 10-15 ülke var. Biz katılmadık ama 70 kadar şoför kardeşimiz yollarda şehit oldu. Oraya her giden şoförümüz kelle koltukta gidiyor. Eskiden esir alıp konuşma ile pazarlık yapılıyordu. Şimdi artık o durumdan vazgeçildi. Doğrudan ateş edilmekte ve öldürülmektedirler.
Irak'ta seçim yapılacak mı?
Irak'ta 30 Ocak 2005'te seçim yapılması öngörülmektedir. Eğer yapılabilirse Irak'ta yeni bir yönetim iktidara gelecek. Daha doğrusu ABD'nin emirlerini uygulayacaktır. Seçimlerin yapılmasına şu anda itiraz edenler de var. Biraz beklenmesi gerekir diyenler de var. Tüm bunların yanında bu kaos ortamı içinde seçimlerin sağlıklı yapılması zaten pek mümkün de değildir. Sünni Arapların ve Türkmenlerin seçimleri boykot etmesi eğilimleri de mevcut. Ankara seçimlere Sünnilerin ve Türkmenlerin de katılmalarının daha sağlıklı olacağını, aksi takdirde seçimden sonra Şii-Kürt kökenli bir Hükümetin oluşacağını ve onun da Irak'ı nasıl idare edeceği belli olmayacağı görüşündedir. Çünkü o tür bir idare Irak'ı perişan edebilir.
Şu andaki tahmini seçim beklentileri
Irak'ta seçimler yapılarsa tümü beraber olacaktır. Genel ve yerel seçimlerin birlikte yapılması planlanmaktadır. Irak'ta şu anki duruma göre İslami Dava Partisi lideri Caferi'nin Başbakan olarak çıkacağı düşünülmektedir. Caferi ABD ile bağlantısı olmayan bir Partinin lideri olarak görülmektedir. O bakımdan Sistani ve Sadri'yi geçebileceği iddia edilmektedir. Bunun yanında Caferi ve Sistani'den sonra, seçimlerden güçlü çıkarak olan ve önemli bir pozisyona gelebilecek diğer insan da Kürt KDP Lideri Barzani olabilir. Bunun yanında geçici Devlet Başkanı Yaver'in de Sünniler tarafından kısmen destekleneceği ileri sürülmektedir. Anlaşılan bu durumda Şii-Kürt koalisyon ağırlıklı bir idari mekanizma çıkacağı düşünülmektedir. Türkmenlerin ise seçim stratejisi henüz belli değil. Kürt grupları Duhok, Süleymaniye ve Erbil'de kendi partileri dışında başka partilerin seçimde yer almasını önlemeye çalıştıkları söylenmektedir. Kerkük'te ve Musul'da ise Türkmen Cephesi yanında, İslam'i Kürdistan Partisi, Komünist Parti ve Sosyalist Partileri de seçimlere katılmak niyetindeler. Böylece Türkmenlerin Cephesi'ni Kerkük'te bölmek istiyorlar. Türkmenler diğer taraftan Kerkük ve Musul da seçim ittifakları da yapmak istemektedirler. Şu andaki beklentilere göre Türkmen Cephesi'nin yaklaşık olarak 30 milletvekili çıkarması hedeflenmektedir. Irak Parlamentosu ise 275 milletvekilinden oluşacaktır. Bu demektir ki parlamentosunun % 10'undan fazlası Türkmenlerden oluşacak!
Tüm bunlar seçimlerin adil ve komplosuz yapılması halinde mümkün olur. Komplolar veya başka hileler karışırsa ne olur onu kimse bilemez!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006