Dünya tarımında makineleşme 1800'lü yılların sonuna doğru başlıyor. 1900'lü yılların hemen başında buharlı traktörler üretiliyor ve yaygın şekilde kullanılmaya başlıyor.
Dünyada başlayan bu makineleşme süreci gerek savaşlar ve gerekse yönetim anlayışı nedeniyle Osmanlı Devleti'nde varlığını hissettirmiyor.
Öyle ki kayıtlarda Anadolu'da 1. Dünya Savaşı'na kadar üçü Adana'da olmak üzere 4 traktör varlığından bahsediliyor.
Lozan görüşmelerinin sekteye uğraması nedeniyle Atatürk hemen İzmir'de, 'Milli İktisat Kongresi' düzenlemiş ve bu kongrede tarımın devletin ve milletin bekası için hayatiyetine vurgular yapıldıktan sonra tarımda makineleşmenin hayatiyetine de vurgular yapılmıştır.
Öyle ki, 1 yaşındaki (1924) Türkiye Cumhuriyeti 221 adet traktör ithal ederek üreticilere dağıtıyor.
1926'da ise Resmi Gazete'de yayımlanan kanunla çiftçiler traktör, motorlu pulluk, biçerdöver, kamyon ve sarf edecekleri petrol, benzin, kömür için vergiden muaf tutuluyor.
2. Dünya Savaşı sonrasında, "Marshall Planı" kapsamında tarım alet ve makineleri sayısında artış gözleniyor.
Bu kapsamda 1948 yılında bin 756 adet olan traktör sayısı, 1949 yılında 9 bin 170'e, 1952 yılında 31 bin 415'e yükseliyor.
Montaj üretim şeklinde Türkiye'deki ilk traktör 1955'lerde yapılıyor. 800'den fazla traktör montaj-üretim yapıldıktan sonra yerli üretime geçiliyor.
Tarihler 1964 yılını gösterdiğinde Türkiye Cumhuriyeti ilk yerli traktörünü, 'Türk Traktör' adı altında üretiyor.
Takip eden yıllarda kurulan fabrikalarda traktörün tüm parçaları ülkemizde üretilmeye başlanıyor.
1979 yılında ilk traktör ihracatı yapılmış ve ülkemiz, traktör ihraç eden ülkeler arasına girmiştir.
2000 yılında bir milyona ulaşan traktör sayısı, 2018 itibarıyla 1 milyon 800 binlere çıkmıştır.
* * *
27 Kasım 2018'de Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli; "Elektrikli traktör konusuna, aslında Türkiye'de de çok büyük bir sanayimiz olmasına rağmen çok da hazır olmadığımızı gördüm. Bu konuda şimdi prototip çalışmalarına başladık" demişti.
8 ay sonra Tarım ve Orman Bakanlığınca düzenlenen Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) 69. Geleneksel Hasat Bayramı kapsamında Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan yerli olarak geliştirilen elektrikli traktör ile deneme sürüşünü gerçekleştirdi.
Hayırlı olsun…
Ama ortada cevap arayan onlarca soru var.
Orman Bakanı son yaptığı açıklamalarda, Sayın Erdoğan'ın kullandığı elektrikli traktörün bir prototip (ilk örnek) olduğunu ve bu ilk örneği 5-6 aylık çalışma ile meydana getirdiklerini, söyledi.
Dikkat çeken ise Sayın Bakan'ın, "Prototip yüzde 25 demektir, seri üretime tahminen bir, bir buçuk yıl sonra geçilmesidir, devlet olarak biz üretmeyi düşünmüyoruz, özel sektör üretsin" sözleridir.
Tarımın en stratejik kurumlardan biri olduğu gerçeği herkesçe kabul edilirken, neden devlet değil de özel sektör üretsin?
Konu ile ilgili okuduğum yazılarda elektrikli traktörün pili 50 bin dolar olduğu iddia ediliyor.
Elektrikli traktörün üretim maliyeti ne kadar olacak? Ne kadar bir bedel ile satışa sunulacak?
Aynı konuda traktörlerin, elektrikliye dönüşümü ise yaklaşık 25 bin dolar olarak hesap ediliyor.
Ülkemizde bin 800 traktörün elektrikli traktöre dönüştürülme planı var mı? Bu maliyeti kim karşılayacak?
Bugün ürününü satamayan, bankaların kapısına hacze geldiği çiftçi, bu maliyetleri sırtlayıp elektrikli traktör alabilecek mi?
Ya da devletin ürün alım garantisi vermediği bir ortamda çiftçi bu riske girer mi?
Unutmayın!
Türkiye'de Atatürk'ün emriyle 1930'larda dünyada ilk kez biyodizel üretilmiş ve 1934'te Atatürk biodizel ile çalışan traktörü Atatürk Orman Çiftliği'nde (AOÇ) kullanmıştır.
Dünyanın biodizel yakıtı kullanmaya başlaması ise 90'ların sonuna doğru gerçekleşmiştir. Yani Atatürk'ten 60 yıl sonra.
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025