El Bab çıkmazı

Türk Ordusu'nun Suriye'de Özgür Suriye Ordusu unsurlarıyla IŞİD'in elindeki El Bab'a yürüyüşü devam ediyor. Yetkililerimizin ifadesiyle Türkiye'nin bu operasyondaki amacı, Menbiç ve Afrin'i birleştirip Kürt koridorunu tamamlamak isteyen YPG'ye engel olmak, IŞİD'i Türkiye sınırından uzaklaştırarak güvenli bir bölge oluşturmak.
Soru şu: Türkiye bu amaca ulaşabilecek mi, ya da diğer bir ifadeyle böyle bir operasyonunun ne tür riskleri var? Öncelikle ABD, Cerablus konusunda destek verdiği Fırat Kalkanı Operasyonu'na, El Bab konusunda desteklemeyeceğini açıkladı.
ABD Savunma Bakanlığı'ndan (Pentagon) yapılan açıklamada, Türkiye'nin 24 Ağustos'ta başlattığı Cerablus Operasyonu'yla sınırında bir tampon bölge oluşturduğu ve ABD'nin sonuca ulaşan bu harekâta şimdiye kadar destek verdiği ancak bundan sonra Türk Ordusu'nun Suriye'de sınırdan 30 km içerideki El Bab gibi daha derindeki bölgelere inmesi halinde buna destek vermeyecekleri belirtildi.
Açıklamada ayrıca Türkiye'nin Suriye sınırında oluşturduğu kuşağın sınırdan 20 km içerideki Dabık'a kadar uzandığı ama Türkiye'nin bundan daha fazla ilerlemesinin IŞİD karşıtı çabalar açısından olumlu olacağının düşünülmediği ifade edildi.
IŞİD'e karşı savaşı yürüten Öz Kararlılık Operasyonu'nun ABD'li sözcüsü Albay John Dorrian, Türkiye'nin El Bab'a ilerlemesi konusunda şunları söyledi:
"Biz şimdiye kadar (Türk Ordusu'nun) El Bab'a ilerlemesini desteklemedik. Türk Ordusu'nun Türkiye'nin sınırını IŞİD'den temizlemek için yürüttüğü operasyona birçok hava saldırısı düzenleyerek destek olduk. El Bab'a doğru gitmek ise onların aldıkları bir karar. Ama koalisyonun destek için hava saldırısı düzenlediği bir operasyon değil."
Yani ipiyle Suriye batağına girdiğimiz ABD açık ve net bir şekilde diyor ki, "Bundan sonra yalnızsın." El Bab'a doğru ilerleyen Türk Ordusu'nu 3 çatışma ihtimali bekliyor.
Birincisi, El Bab'ı "ikinci başkent" olarak gören IŞİD'le çatışma?
Musul'da ve Rakka'da sıkıştırılan IŞİD'in El Bab'ı Cerablus gibi hemen teslim etmeyeceği belli? Üstelik kimyasal silah kullanma ihtimali var ve savaş sadece El Bab'da olmayabilir, Türkiye'de bulunan IŞİD hücrelerinin uyandırılması tehlikesi de var.
İkincisi, El Bab'ı stratejik gören Suriye ordusu ile çatışma?
El Bab, şu an Suriye ordusu ile farklı isyancı grupların ciddi bir askeri mücadele içinde olduğu Halep'e oldukça yakın bir noktada yer alıyor. Suriye ordusu, isyancıların elinde bulunan Doğu Halep'in etrafını kuşatmış durumda. El Bab'ın ÖSO tarafından alınması halinde, Suriye ordusu da doğu ile batı yönlerinden sıkıştırılmış olacak.
Bu nedenle, El Bab, son dönemde önemli kazanımlar elde eden Suriye yönetimi açısından da önem taşıyan yerler arasında yer alıyor. Suriye yönetimi El Bab'a girmesi halinde, hem bu önemli geçiş noktasını almış olacak hem de Doğu Halep kuşatmasının yoğunluğunu artırma konusunda eli rahatlayacak.
Bundan dolayı Suriye yönetimi Türk jetlerinin hava operasyonları yapmasına müsaade etmiyor. Türk savaş uçaklarının 12 Kasım'da IŞİD'e yönelik yoğun hava harekatından sonra 7 gündür taarruz yapmaması dikkat çekti. Türk jetlerinin Suriye'nin kuzeyine havalanmamasının arkasında yine Suriye'nin füze tehdidinin olduğu belirtiliyor.
Şam yönetiminin El Bab'ı almak için kapsamlı bir hava operasyonu planladığı, Türk uçaklarının operasyon yapmasına Rusya'nın da onayını alarak izin vermediği ifade ediliyor.
Suriye de El Bab'a operasyon hazırlığında? Fars haber ajansına demeç veren Suriyeli bir askeri yetkili, Suriye uçaklarının El-Bab'a bildiriler atarak halktan çok yakında operasyon yapılacak olan kenti terk etmesini istediğini söyledi ve "Bu operasyon, Suriye ordusu ve müttefiklerinin şu an Halep'in doğusunda sürdürdüğü operasyonları etkilemeyecek" dedi.
Üçüncü çatışma riski ise Menbiç'le Afrin'i birleştirme hedefi olan ve ABD'nin kara ordusu olarak ifade dilen YPG ile?
Türk askeri kaynakları, ABD yönetiminin "YPG, Menbiç'ten çekilecek" açıklamalarının doğru olmadığını, çekilmedikleri gibi, kentin batısındaki sekiz köyü IŞİD'in kontrolünden alarak, stratejik El Bab'a hem doğu hem de batı yönünden ilerlediklerini açıkladı.
Böylece Fırat Nehri'nin batısındaki Afrin ve Menbiç'i birleştirmeyi hedefleyen örgüt, iki bölge arasında köprü vazifesi gören El Bab'ın 9.8 kilometre yakınına ulaşmış oldu.
YPG'nin kontrolündeki SDG'nin komutanlarından Hesen Efrini, operasyonun amacının Kobani ile Afrin arasındaki yolun açılması olduğunu belirtti ve "Çatışmalar devam ediyor. İlerleyişimiz sürüyor" dedi.
ABD'nin IŞİD Karşıtı Koalisyon Özel Temsilcisi Brett McGurk ise YPG'ye olan desteklerini "Yerel güçlerin yurtlarını savunmak için eğitilmelerinin ve desteklenmelerinin IŞİD'in bir daha geri dönememesini sağlamanın en iyi yolu olduğunu, koalisyon olarak bu çabayı hayata geçirmelerinden gurur duyduklarını" dile getirerek bir kez daha ilan etmiş oldu.
Ortadoğu'da kendisine en yakın müttefik olarak YPG'yi seçen ABD ve Suriye ordusuna her dönem destek veren Rusya ile yaşanılacak gerilimden hiç bahsetmiyorum.
Biliyorsunuz "El Bab" kapı demektir. Saydığımız riskler dikkate alındığında siz söyleyin Türkiye bu "kapı"dan nasıl bir vadiye geçecek?
Türkiye ve Türk milleti, tek kurtuluş kapısı olan "Prof. Dr. Haydar Baş kapısı"ndan girmediği müddetçe, girdiği bütün kapılar yaşadığı zifiri karanlığı derinleştirecektir.