Ekmelettin Beyi soruyorlar

Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi muhalefet, bir "ortak aday" projesi ortaya koydu. İtirazlar vardı. Özellikle iktidar, dinci medya ve Sayın Kılıçtaroğlu'nun tabiriyle "masa başından" kadehle ahkam kesenler, ortak aday fikrine değişik tanımlamalarla karşı çıkıyorlardı.Tabi ortak aday kim olacak, sorusu da ayrı bir gündemdi ve BTP, CHP, MHP, DSP, DP bir araya gelerek Ekmelettin İhsanoğlu'nu ortak aday gösterdi.İsyan büyüdü? Elinde rakı kadehi olanlar; Siz nasıl muhafazakâr, dini önemseyen vs. birini aday gösterirsiniz, diye isyan ederken? İktidar ve dinci medya ise Ekmelettin Beye diyecek bir şey bulamadıkları için "Sen nasıl solcuların adayı olursun" diye isyan ediyorlardı. Kafaları, Ekmelettin Beyin sağcının da, solcunun da, muhafazakârın da ortak adayı olduğuna basmıyordu.Ekmelettin Beyle, Türk siyaseti "sakin bir siyasetçi olunabileceğini de gördü". Hele hele Erdoğan gibi sokak ağzıyla muhatabını küçümseyen, hakaret vari cümleler kuran, rakibini vatandaşa yuhalattıran bir kişiliğe karşı takındığı tavır, gösterdiği sabır, verdiği mesajlar toplumun tüm kesiminden alkış aldı. Ve seçimler yapıldı. Bir şekilde Erdoğan kıl payı öne geçti ve cumhurbaşkanı seçildi. Ekmelettin Bey ise görevini yaptı. Bir daha siyasete döner mi, dönmez mi bilmem! Ama birileri Ekmelettin Beyden bir türlü vazgeçmiyor?Kimler mi? Aynı odaklar; eli kadehli ahkamcılar, iktidar ve dinci medya. CHP'de kurultay yapılıyor. Bu ahkamcılar Ekmelettin Beyi soruyor. İktidar her zamanki gibi gelişen olaylar karşısında çaresiz ve çözümsüz kalıyor. Eleştirileri yiyince başlıyor, CHP ve Ekmelettin Beye saldırmaya. Dinci medya zaten tetikçi? Bu üç anlayışın da ortak hedefi CHP. Ortak söylemleri ise Ekmelettin Bey. Son soruları ise Ekmelettin Bey nerede. Dedim ya, kafaları basmıyor! Bassaydı, son sorularının cevabından, bütün sorularının cevaplarına ulaşırlardı. Yani Ekmelettin Beyin sadece CHP'nin adayı olmadığını, ortak aday olduğunu, sağdan, soldan 14 partinin "söz konusu vatansa gerisi teferruattır" anlayışıyla bir araya geldiğini ve Ekmel Beyin bu görevlendirmeyi başarıyla tamamlayıp, kenara çekildiğini anlarlardı. Ama dedim ya! Kafaları basmıyor?Anlaşmalı tezgâhNATO toplantısı yapıldı. Baştan belirteyim; Türkiye'nin 2012'de verdiği onayla İsrail NATO tatbikatlarına katılacak. (2010'da Mavi Marmara saldırısında 9 vatandaşımızı katleden İsrail)Evet, ABD'nin çavuşluğunda NATO üyesi ve üye olmayan ülkeler toplanıyor. Konu ne? Rusya ve IŞİD. Toplantılar devam ederken İngiltere ve ABD başkanı çoktan çıkacak kararı açıklıyor. Doğu Avrupa'da (Karadeniz'de) ve Ortadoğu'da ortak silahlı güç oluşturmak şart. Toplantı sonrası açıklanan karar da böyle. Israr edilen konu ise Türkiye'nin bu askeri güçte aktif rol alması? Ne demek bu; Sizi ateşe sokacağız. Maşamız olacaksınız. Kuzeyde 100 yıldan fazladır aranızda hiçbir sorun olmayan, enerji ihtiyacınızı karşılayan, tarım ve hayvancılık pazarı olarak tek başına size yetecek Rusya ile düşman olacaksınız.İslam coğrafyasında ise 1991'de başladığımız haçlı seferlerinde istediğimizi tam olarak alamadık. Özellikle Esad oyunlarımızı bozdu. Şimdi oyunu tamamlamak ve Büyük İsrail hedefini gerçekleştirmek istiyoruz.  Bu noktada size büyük görev düşüyor. Ne de olsa eş başkansınız. Şimdi kardeş katliamlarında daha da aktif rol alacaksınız. Kardeş katili olacaksınız. Evet, son NATO toplantısının Türkçe çevirisi budur. IŞİD mi! Bahane? Erdoğan toplantı sonrası, bakalım, edelim, görüşelim, insani amaçlara evet" vs. diyor ama biz, Erdoğan'ın bu tavırlarını Libya'dan, Kürecikten, İmralı'dan? çok iyi tanıyor ve neticesini biliyoruz. Ama Genelkurmay'ın çıkışı güven vericiydi; İncirlik üssü kullanılamaz. Sınırlarımızı biz koruruz. Umarım aksi davranmazlar?