Nasıl başlayacağımı da bilmiyorum! Arkadaşlar, terörle mücadelenin siyaseti olur mu? Terörle mücadelenin partizanlığı olur mu?
Normalde olmaz ama maalesef terörle mücadele günlük siyaset malzemesi haline getirildi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu yıllardır rakam veriyor. En son verdiği rakamlara göre Tunceli'de 2, Gabar Dağı'nda 3 toplamda ise Türkiye'de 105'in altında terörist kalmış.
O halde yormayın askerimizi, diyorumç Tunceli ve Gabar'daki o 5 terörist soğuktan, açlıktan telef olsunlar. Öyle değil mi?
Bakan Soylu bu rakamları neden veriyor? Türkiye'de 105'in altında terörist kaldı ise 'İBB'de 500 terörist var' açıklamaları provokasyon muydu? Sayın Soylu'nun sözlüğünde terörist kavramı nasıl tanımlanıyor?
Örneğin, 'Tunceli'de 2, Gabar Dağı'nda 3 terörist kaldı' diyen Bakan Soylu'ya: Sayın Bakan'ım! Türkiye'nin birçok ilinde hemen her gün emniyet, istihbarat, özel harekat ve jandarmanın düzenlediği operasyonlarda onlarca IŞID-DEAŞ, DHKP-C'ye, El Kaide, FETÖ, PKK, YPG-PYD ve Suriye'den kaçan birçok terör örgütü militanları yakalanıyor.
Bu kadar terör örgütü ve militanları hangi ara ülkemizde yuvalandı? Artık terör, dağlarda değil şehirlere indi, tespiti hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bu ülkede mafya liderleri aleni olarak parti liderlerini tehdit ediyor. Bazı kesimlere, kendilerince ayar vermeye kalkıyorlar. Ve siz, İçişleri Bakanı olarak hiçbir açıklamada bulunmuyorsunuz?
Yerli mafyamız bir tarafa ülkemiz, yabancı mafya liderlerinin hesaplaşma kampına dönüştü. Vatandaş arasındaki terör aldı başını gidiyor. Her gün onlarca kişi, birbirini öldürüyor.
Kısaca artık dağda değiş şehirlerde kan akıyor. Sizce terör nedir, terörist kime denir?
Keşke bir güvenlik makalesi okusaydınız
'Ben ömrümde bir tek güvenlik makalesi okumamış bir adamım. Okumadım yani. Ben içişleri bakanlığı ile ilgili bir şey biliyorum dersem yanlış olur' demiştiniz.
Keşke bir güvenlik makalesi okusaydınız. Orada Pakistan örneğini görürdünüz. 80'li yıllarda Afganistan'dan kaçan ve Pakistan'ın her bölgesine dağılan sığınmacıların ve bu sığınmacılar arasına sızan terör örgütlerinin, Pakistan'ı nasıl kan gölü haline getirdiğini görürdünüz.
Şimdi ülkemizde 5-6-7 milyon sığınmacıdan, bir o kadar terör örgütünden bahsediliyor. Siz ise 'Tunceli'de 2, Gabar Dağı'nda 3 terörist kaldı. Türkiye'de 105'in altında terörist kaldı, diyorsunuz.
Sevinsek mi? Düşünsek mi?
Şubat 2023
Birçok Avrupa ülkesi, İstanbul'daki konsolosluklarını güvenlik gerekçesi ile kapattı.
Bu işlerden sorumlu Bakan Soylu tepki gösterdi; "Türkiye'ye karşı psikolojik harp yürütülmektedir".
Bu harp, bin yıldır yürütülüyor zaten.
Bakan Soylu: 'Avrupa ve Amerika'nın yaptığı hamleler 'ben, silahını vereyim sen öl stratejisidir'.
Bütün güvenlik makalelerinde bu tespit bir numaralı başlık olarak yazılıdır zaten.
Bakan Soylu: 'Türkiye'de terör bitmemiştir ama artık birinci gündem maddesi değildir'
Evet, bir numarada hayat pahalılığı, iki numarada can güvenliği var.
Bakan Soylu: 'Terör örgütlerini besleyenlerin kim olduğunu biliyoruz. PKK-PYD besleyen Amerika Birleşik Devletidir. Yıllardan beri parayla, lojistikle ve insan kaynağı ile besleyen Amerika ve Batı bir terör devleti kurdurma hayalinden vazgeçmiş değildir'.
Doğru tespit! O halde neden hala ABD kapılarına F-16 verin, diye gidiyorsunuz? ABD ile müttefiklik, stratejik ortaklık anlaşmalarından neden çekilmiyorsunuz?
Hem batıdan şikayet edip hem de AB'ye girme ısrarı, NATO'nun genişlemesini istemek, ne demektir?
Hüseyin Baş: 'Bu ülkeyi karıştırmak istiyorlar'
2015 seçimleri öncesi ülkemiz, cumhuriyet tarihinin en büyük ve en kanlı terör eylemlerini yaşadı.
ABD, İsrail başta olmak üzere bütün batılı devletler, vatandaşlarına 'Türkiye'ye gitmeyin' çağrısı yaparken buradaki vatandaşlarına da, sokağa çıkmayın türü çağrılar yapıyordu.
7 Haziran seçimlerinde AKP, iktidarı kaybetti. 1 Kasım seçimlerinde geri aldı.
Mayıs 2022'de BTP Lideri Hüseyin Baş, İstanbul'daki bir programda aynen şöyle diyordu: 'Öyle bir tehlike bizi bekliyor ki… Bugün bu ülkeyi karıştırmak istiyorlar.
7 Haziran'da (2015) bu hükümet tek başına iktidar olamadı. 7 Haziran 2015. Ne oldu? Muhalefete, ülke yönetmek için yetki vermediler.
Siz demokrasi diyorsunuz, ne demokrasisi? Sonra dediler ki 1 Kasım'da seçim yapacağız.
Ortalıkta bombalar patlamaya başladı. Herkes gerilmeye başladı. Korkudan herkes gitti en güçlüye, en güçlünün yine eteklerine yapıştı.
Bu sefer yapışmayacağız. Bu sefer ne yaparsanız yapın, sizin oyunlarınıza gelmeyeceğiz. Gençler, asla provokasyona gelmeyeceksiniz."
- İstanbullular neden sokağa çıkıyor? / 27.04.2025
- Ekonominin kitabını yazdılar / 26.04.2025
- 23 yıllık iktidarın her daim mazereti olabilir mi? / 25.04.2025
- Çatlayan sadece fay hatları değil ar damarıdır / 24.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025