Milli ekonominin kriterleri Bireyler genellikle, kendi ihtiyaçlarından çok daha fazla bir değer oluşturma kabiliyetindedir. Ancak var olan kapitalist ekonomik modelleri, insanların kabiliyetlerini devreye koymak yerine, onları devre dışı bıraktığı için sınırsız kaynaklara rağmen insanlığın büyük bir kesimini yokluk içerisindedir. Aslında dünyada artan nüfus bir tehlike değildir. Esas tehlike, o nüfusun kapitalist ülkeler tarafından adeta bloke edilip kendilerine dönük istismar edilmesidir. Eğer artan nüfusla dünyada fakirlik oluşsaydı, şimdiki dünyada ilerlemenin ters yönde gelişmesi gerekirdi. Kısacası artan nüfusun yerine bakarak insanları sadece pasif bir tüketici olarak görmemek gerekmektedir. Her insanın bir beyni, bilgisi, çalışkanlığı ve emek gücü vardır. Onu kullanarak kendi gıdasını, barınmasını ve korunması ile sağlık ihtiyaçlarını karşıladığı gibi etrafındakilere de faydalı olmaktadır. Böylece dünya devamlı olarak ilerleyebilmektedir. Eğer fakir ülkelerin perişan durumlarının sebeplerine bakılırsa o durumda olmalarının sebebi kendi nüfus çoğalmalarına bağlı değildir. Perişanlıkları ise Batı kapitalizminin ve istismarcıların onları sömürmesine bağlıdır! Nüfus artışı ile beraber imkan artıları da beraber artmaktadır. Teknoloji ve onların imkanları, beyinlerindeki bilgiler ile ilerlemekte ve insan hayatını kolaylaştırmaktadır. Dünya nüfusu ile dünya teknolojisi ve zenginliği de birlikte artmaktadır. Ancak bununla beraber gelişen istismar sistemleri ve değişiklikler, icat etmekte olan insanların istismar teorileri ve pratikleri de yol almaktadır. Sermaye esareti - vahşi kapitalist sistemAslında şu anda moda şeklinde gelişen demokratik çok partili sistemler kapitalizmin son aşamasına doğru ilerleme göstermektedir. Demokrasilerde çok partili sistemler ve İktidar ile muhalefet idare şekilleri dikkat çekmektedir. Seçimler yapılmakta ve yönetimler tespit edilmektedir. Ancak bu sistemde de uzun zaman idarede kalma imkanları ile bazı iç organizasyon şekilleri uygulanmaktadır. Bazı organize güçler, seçilenlere tüm idareyi ve iktidarı vermemekte ve kendi sistemi içinde idari sistemi kontrol altında tutmaktadır. Böylece demokrasi bir nevi seçilenler ve idareciler arasında paylaşılmış gibi olmaktadır. Hatta bunun da ötesinde ayrı bir iç sistem de husule getirilmiş olmaktadır. Bu iç sistem çok güçlü olursa, o zaman seçilenlere çok dar bir manevra sahası bırakılmış olmaktadır.Kapitalist eko-modellerde çözülemeyen konular Kapitalist anlayışların kendi yapılarından kaynaklanan yanlışlardan dolayı şu üç meseleyi çözmesi mümkün değildir; kapitalizmin hâkim olduğu son 150 yıllık dönem de bunun ispatıdır: 1 - Gelir dağılımında denge, 2 - Sürekli büyümenin yakalanması, 3 - Tam istihdamın sürekli sağlanması, Her üçü de ekonomi politikaları için olmazsa olmaz hedeflerdir. Ancak, kapitalist modeller bunlara ulaşamadığı gibi, artık gelir dağılımında dengesizliği, eksik istihdamı ve belli dönemlerde ekonomilerin krizlere girmesini doğal karşılamaktadır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006