Dolarda kırılan rekorun perde arkası

Dün dolar 1.80 TL'ye dayanarak tarihi bir rekor kırdı.Doların ateşi neden bu kadar yükseliyor, yükselmeye devam edecek mi herkes merak ediyor, herkes bir cevap arıyor.Ülkemizi, milletimizi oldukça yakından ilgilendiren, bugünlerin en önemli haber başlığı olan bu soru ekonomiden sorumlu olan bakanlara da soruluyor, ama alınan cevap oldukça ilginç.Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, gazetecilerin sorduğu doların tırmanışı ile ilgili soruya, "Ben her gün size ekonomik değerlendirme yapmak zorunda değilim" diyerek tepki gösterdi.Tek işi ekonomi olan bir bakanın böyle cevap verdiği bir ülkede milletin halinin oldukça zor olduğunu söylemek yerinde olur.Doların artışının sebebi dünyanın en büyük otomotiv devi olan General Motors'un iflasın eşiğine gelmesi diyorlar, doğrudur.Doların artışının sebebi ABD'de bankacılık sektöründe yaşanan olumsuz tablolardır diyorlar, doğrudur.Doların artışının sebebi yabancı fonların içeride yapmış olduğu dolar alımlarıdır diyorlar, doğrudur.Doların artışının sebebi çizilen karamsar tablolardır diyorlar, doğrudur.Doların artışının sebebi, Amerikan Merkez Bankası'nın (FED) Ocak ve Şubat aylarında kötüleşmenin arttığı açıklamasıdır diyorlar, doğrudur.Bu ve benzeri bütün değerlendirmeler doğrudur.Fakat önemli bir noktayı kaçırıyoruz kanaatindeyim.Doların tarihi rekorlar kırmasında, krizden bu kadar etkilenmemizde, oturduğumuz yerden mal ve emeğimizin bir anda eriyip yok olmasında, bugüne kadar uygulanan dışa bağımlı politikaların hiç mi katkısı yok?Çuvaldızı neden hiç kendimize batırmıyoruz?Ekonomiden sorumlu bakanların biri konuyla ilgili soruya fırçayla cevap verirken, diğeri de topu sürekli taca atma gayretinde?Bizler bu kadar küreselleşmeseydik, kendi paramızı kullanıp da yabancının parasına muhtaç olmasaydık, madenlerimizi devlet-millet ortaklığıyla çıkarıp haraç mezat elimizden çıkarmasaydık, bizi yok etmek isteyenlerin verdiği akılla değil de milli bir akılla yolumuza devam etseydik, milli politikalar uygulasaydık bugün bu kadar dış şoklara karşı zayıf olur muyduk?Ülkemizin finansında, yatırımlarımızda, her sahada yabancının parasını kullandık, faizli borç aldık sanki kendi paramızmış gibi cömertçe kullandık, şimdi ise bu kadar dışa açılımın neticesinde, dünyanın herhangi bir yerinde yaşanan bir fırtına bizi de şok ediveriyor; dolar fırlıyor, rekor kırıyor ve faiz yükünün üzerine bir de kur yükü biniyor.Dolar arttıkça borçlanmanın maliyeti artıyor.Bütün bu yaşananlara rağmen siyasilerimiz hala daha fazla küreselleşmenin, daha fazla bağımlı olmanın adımlarını atıyor. Hala AB diyorlar, hala ABD ile müttefiklik diyorlar.Yani yaşananlardan ders çıkarma gibi bir niyetleri yok.Yapılan hatalar aynen bütün hızıyla devam ediyor.Artık millet olarak bu caddelerin çıkmaz olduğunu görmeliyiz.Bu bağımlı mantık devam ettiği müddetçe dolar ya da başka bir dış etken sebebiyle daha çok darbe yiyeceğimiz kesindir.Bütün bu küresel darbelere karşı bir zırh olarak kendi milli kaynaklarımız üzerinde sağlam bir temel oluşturan Milli Ekonomi Modeli'ni devreye sokmalıyız.Modelin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş'a kulak vermeliyiz.42 ülkenin bugün çözüm olarak el sütünde tuttuğu bu eşsiz modeli uygulayarak küresel fırtınalardan devletimizi ve milletimizi korumalıyız.