Taksim Gezi Parkı için yurt genelinde sokağa dökülen on binler çok daha derin bir hastalığa işaret ediyor aslında. İlginçtir ki bütün olan-biteni CHP’ye ve ‘ağaca’ bağlayan, olayları eleştireni ‘densiz’ ve ‘faşist’ diye yorumlayan bir başbakanımız var. ‘İki ağaç’ ve ‘AVM’ tepkisi değildir bu tepki. Yıllardır sömürülen inançların, temiz duyguların, sarsılan güvenin şaha kalkışıdır. Yezid’in safında olduklarını hiç çekinmeden ifade edenlere karşı bir başkaldırıdır. Eblehleştirdiğiniz milyonlara uyuşturamadığınız milyonların ‘dur’ deyişidir… Ele geçirdiğiniz medyanın, tutuklattırdığınız yazarların, terörist muamelesi yaptığınız ordu mensuplarının, diyalog sürecine verdiğiniz desteğin, zoraki elde ettiğiniz yargının, bitmek tükenmek bilmeyen bir hırsın hesabının sorulmasıdır bu direniş.Baskı rejimini ve zor kullanmayı alışkanlık haline getiren, aldığı oy oranına güvenip ‘ben ne istersem yaparım’ zihniyetine sahip hükümete ‘artık yeter’ demenin diğer adıdır. Çünkü her ‘direniş’ bir ‘diriliş’tir..Enteresandır ki her konuda tefrikaya tâbi tutulan, aralarına nifak tohumları serpilmeye çalışılan bu milleti, Alevisi-Sünnisi, Türkü-Kürdü ile, bütün takımların taraftarları ile aynı safta birleştirdiniz!!Uyuşturulan, akılları örtülen, sonra kredi kartlarıyla sömürülen bu halk, Gezi Parkı olayıyla tüm bunların hesabını sorabilir mi bilinmez ama artık bu arsızlıklara ve cilalı ihanetlere dur demenin zamanı çoktan gelmiştir. Tüketim toplumunda her şey tüketilir. İnsan, din, doğa, sanat, siyaset, üniversite, hukuk, bilim, mimari kültür, aile, kadın, çocuk vs. Her şeyden evvel akıl tüketilir, yok edilir. Mesele sadece ağaçların kökünün kazılması olayı değildir. Bizi var eden tüm değerlerin, değiştirilerek yerinden, ta kökünden sökülmesidir.Cuma hutbelerinde çoğu zaman imamların fidan veya ağaç dikmenin ne kadar mühim bir şey olduğunu hadislerle anlattıklarına şahit olmuşumdur. Hatta bu imamlara, bu ülkede daha mühim meseleler varken neden hep fidan dikme meselesini anlatarak milleti uyutuyorlar diye de kızdığım olmuştur. Şimdi şuna kızıyorum; o kadar yıl bu hutbeleri veren imamlar ve bu hutbelere kulak veren cami cemaati neredeler? Şuna da seviniyorum; iyi ki daha mühim meselelerden bahsetmemiş imamlar! Teheccüd direnişçilerine selam olsun...
Safa Aktaş / diğer yazıları
- Maneviyat, harbin yarısını kazandırmaya kafi / 22.03.2015
- Dindar Osmanlı(!) / 21.03.2015
- Sırat köprüsü Yavuz Selim'e benzemez / 15.03.2015
- Gaflette ısrar / 24.01.2015
- Bu film hiç bitmeyecek / 20.01.2015
- Kisvenin ardına gizlenenler / 14.12.2013
- Erdoğan'ın edebiyat aşkı! / 01.10.2013
- "Bir gün istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen" / 02.09.2013
- 'Değerin bildiğindir' / 31.08.2013
- Vefa abidesi Aleviler Gurur kaynağımız Atatürk / 17.08.2013
- Dindar Osmanlı(!) / 21.03.2015
- Sırat köprüsü Yavuz Selim'e benzemez / 15.03.2015
- Gaflette ısrar / 24.01.2015
- Bu film hiç bitmeyecek / 20.01.2015
- Kisvenin ardına gizlenenler / 14.12.2013
- Erdoğan'ın edebiyat aşkı! / 01.10.2013
- "Bir gün istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen" / 02.09.2013
- 'Değerin bildiğindir' / 31.08.2013
- Vefa abidesi Aleviler Gurur kaynağımız Atatürk / 17.08.2013