Haller en güzel hale tebdil olsun diye eller devreye girse, kollar gayrete gelse, ortak akıl bir yanar dağ gibi faaliyete geçse ve bir çıkış yolu bulsa ve diller duaya dursa.
Anadolu coğrafyasını yurt edinmiş olan ve bugüne deyin nice badireler atlatmış, nice ağır bedeller ödemiş olan bu çilekeş Türk milleti, bir kez daha kendine gelse, bir kez daha aklını başına toplasa ve bir kez daha basiretlerini sonuna kadar açsa ve diller duaya dursa.
Kadını ile erkeği ile, çoluğu ile çocuğu ile, köylüsü ile şehirlisi ile, yöneteni ile yönetileni ile, amiri ile memuru ile topyekun millet fertleri, "İnsan, emek ve gayretinin neticesinden başka şey elde edemez. Bu gayretinin semeresi de ileride ortaya çıkacaktır. Emeğinin karşılığı kendisine tam tamına ödenecektir. Elbette son durak, Rabbinin huzuru olacaktır. O'dur güldüren ve ağlatan; O'dur öldüren ve yaşatan" (Necm: 39-44) şeklindeki İlahi fermanını kulağına küpe yapsa, diline tesbih etse, zihnine nakşetse ve derhal harekete geçse ve diller duaya dursa.
Sürülmeyen, aktarılmayan toprak tekrar sürülse, ekilmeyen uçsuz-bucaksız araziler tekrar ekilse, sulanmayan tarlalar tekrar sulansa ve Aşık Veysel'in dediği gibi toprağa "sadık yar" gibi muamele edilse ve ardından diller duaya dursa.
Ekimin ve dikimin önündeki tüm engeller kalksa, tarım ürünleri ile ilgili tüm kotalar ve kısıtlamalar lağvedilse ve tıpkı Yusuf aleyhisselamın yaptığı gibi üretim seferberliği ilan edilse ve üreticiye onun yaptığı gibi ürün alım garantisi verilse ve Anadolu yaylaları-ovaları yeniden yeşerse ve diller duaya dursa.
Dallar meyveye dursa ve diller duaya dursa.
Zihinler tefekküre dalıp içine düştüğümüz, düşürüldüğümüz badirenin, girdapların sebeplerini araştırsa, dosdoğru teşhisler koyup çıkış yolları bulsa ve diller duaya dursa.
Kullar, her türlü haksızlığın, zulmün, yalanın, talanın, soygunun ve vurgunun karşısında dimdik kıyama dursa ve diller duaya dursa.
Müslümanlar sürekli İlahi fermana tabi olarak iyilik ve takvada yardımlaşsa, günah ve düşmanlıkta yardımlaşmasa, genişliği yerle gök arası kadar olan cennetler için yarışsa, ateş yurduna aday olmak için yarışmasa, sürekli hayır-hasenat kervanlarına karışsa ve şer şebekelerine karışmasa ve diller duaya dursa.
Yeryüzünün değişik yüzlerine dağılmış yaklaşık iki milyar Müslüman, bir birlerinin renklerine bakmadan, dillerine bakmadan, kılık-kıyafetlerine hiç aldırmadan, hangi rengi sevip sevmediğine dikkat etmeden, hangi kokudan hoşlanıp hoşlanmadığını asla merak etmeden, namazdaki hal ve hareketlerini asla incelemeden "ancak kardeş olduklarını" bir idrak etseler, yeniden gönüllerine bir yazsalar ve düşmanlara açık kapı bırakmasalar ve diller duaya dursa.
Yönler kıbleye dönse, eller semaya dönse ve diller duaya dursa.
Anadolu coğrafyasını yurt edinmiş olan ve bugüne deyin nice badireler atlatmış, nice ağır bedeller ödemiş olan bu çilekeş Türk milleti, bir kez daha kendine gelse, bir kez daha aklını başına toplasa ve bir kez daha basiretlerini sonuna kadar açsa ve diller duaya dursa.
Kadını ile erkeği ile, çoluğu ile çocuğu ile, köylüsü ile şehirlisi ile, yöneteni ile yönetileni ile, amiri ile memuru ile topyekun millet fertleri, "İnsan, emek ve gayretinin neticesinden başka şey elde edemez. Bu gayretinin semeresi de ileride ortaya çıkacaktır. Emeğinin karşılığı kendisine tam tamına ödenecektir. Elbette son durak, Rabbinin huzuru olacaktır. O'dur güldüren ve ağlatan; O'dur öldüren ve yaşatan" (Necm: 39-44) şeklindeki İlahi fermanını kulağına küpe yapsa, diline tesbih etse, zihnine nakşetse ve derhal harekete geçse ve diller duaya dursa.
Sürülmeyen, aktarılmayan toprak tekrar sürülse, ekilmeyen uçsuz-bucaksız araziler tekrar ekilse, sulanmayan tarlalar tekrar sulansa ve Aşık Veysel'in dediği gibi toprağa "sadık yar" gibi muamele edilse ve ardından diller duaya dursa.
Ekimin ve dikimin önündeki tüm engeller kalksa, tarım ürünleri ile ilgili tüm kotalar ve kısıtlamalar lağvedilse ve tıpkı Yusuf aleyhisselamın yaptığı gibi üretim seferberliği ilan edilse ve üreticiye onun yaptığı gibi ürün alım garantisi verilse ve Anadolu yaylaları-ovaları yeniden yeşerse ve diller duaya dursa.
Dallar meyveye dursa ve diller duaya dursa.
Zihinler tefekküre dalıp içine düştüğümüz, düşürüldüğümüz badirenin, girdapların sebeplerini araştırsa, dosdoğru teşhisler koyup çıkış yolları bulsa ve diller duaya dursa.
Kullar, her türlü haksızlığın, zulmün, yalanın, talanın, soygunun ve vurgunun karşısında dimdik kıyama dursa ve diller duaya dursa.
Müslümanlar sürekli İlahi fermana tabi olarak iyilik ve takvada yardımlaşsa, günah ve düşmanlıkta yardımlaşmasa, genişliği yerle gök arası kadar olan cennetler için yarışsa, ateş yurduna aday olmak için yarışmasa, sürekli hayır-hasenat kervanlarına karışsa ve şer şebekelerine karışmasa ve diller duaya dursa.
Yeryüzünün değişik yüzlerine dağılmış yaklaşık iki milyar Müslüman, bir birlerinin renklerine bakmadan, dillerine bakmadan, kılık-kıyafetlerine hiç aldırmadan, hangi rengi sevip sevmediğine dikkat etmeden, hangi kokudan hoşlanıp hoşlanmadığını asla merak etmeden, namazdaki hal ve hareketlerini asla incelemeden "ancak kardeş olduklarını" bir idrak etseler, yeniden gönüllerine bir yazsalar ve düşmanlara açık kapı bırakmasalar ve diller duaya dursa.
Yönler kıbleye dönse, eller semaya dönse ve diller duaya dursa.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025
- Tuttuğumuz oruç bizi tutamıyorsa… / 06.03.2025
- Merhaba ey Hak’tan ferman merhaba! / 04.03.2025
- Ağır misafir ağır ağır teşrif etti / 28.02.2025
- Gör / 25.02.2025
- Yaman yemişler / 24.02.2025
- Millet açlıkla, siyaset esnafı ise birbirleri ile... / 22.02.2025
- Heba edilen kaynaklar ve fitreye muhtaç on milyonlar / 19.02.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025
- Tuttuğumuz oruç bizi tutamıyorsa… / 06.03.2025
- Merhaba ey Hak’tan ferman merhaba! / 04.03.2025
- Ağır misafir ağır ağır teşrif etti / 28.02.2025
- Gör / 25.02.2025
- Yaman yemişler / 24.02.2025
- Millet açlıkla, siyaset esnafı ise birbirleri ile... / 22.02.2025
- Heba edilen kaynaklar ve fitreye muhtaç on milyonlar / 19.02.2025