Ekonomi, dinamik bir olgudur. Yıllar, aylar, günler hatta saatler içerisinde ekonomiye dair her şeyin değiştiğine şahit olabiliriz. Bu değişimler, piyasadaki insan kaynaklı etkilere bir tepkidir. Burada önemli olan, sürekli değişim halindeki ekonomiye dışarıdan bir etkinin gerekli olup olmadığının kararını verebilmektir.Günümüze kadar uygulanmış olan ekonomik sistemlerden bazılarını inceleyecek olursak; Adam Smith'in klasik ekonomi anlayışına göre piyasalara dışarıdan müdahale etmek gereksizdir, üretim-tüketim ve gelir-gider değerleri zaman içinde birbirini dengeler; Keynes'in ekonomi modelindeyse gerektiği zaman müdahalenin olması, bu müdahalenin faizle durağan piyasayı canlandırmaktan ibaret kalması savunulur.Ekonomiyi kendi haline bırakarak dengeye ulaşmasını beklemenin ya da faiz akışıyla kontrolü belli başlı gruplara bırakmanın, bugüne kadar hiçbir yararı olmadığı açıktır ve bundan sonrası için de insanoğlunun ihtiyaçlarına cevap olamayacaktır.Peki piyasalara müdahale nasıl ve kim tarafından olmalıdır?Bu soruyu daha iyi cevaplayabilmek için basit bir örnek düşünelim; toplumun en küçük kurumu olan ailede, bireyleri koruma, kollama görevi genel olarak babanın sorumluluğundadır. Toplumun genelini göz önüne alırsak her konuda baba figürünü devlet üstlenir. Devlet, halkını bir baba gibi koruyup kollamalı, halkının ihtiyaçlarına cevap verebilmeli, onların mutluluğu ve saadeti için çalışmalıdır.Devlet, ekonomi piyasalarında, müdahale edici, planlayıcı ve uygulayıcı olmalıdır. Sürekli değişim halinde olan ülke ekonomisinin büyüyebilmesi için; faizli para akışını durdurup piyasaların belli ellerde tekelleşmesini önlemeli, senyoraj hakkını kullanarak para basıp üretim ve hizmetin bedeli olan parayı piyasaya aktarmalı, yeraltı ve yerüstü kaynaklarını işleyip milletin kullanımına açmalı, sosyal devlet ve para politikalarını devreye koyup halkın tüketim gücünü arttırmalıdır. İşte bu noktada sahneye Milli Ekonomi Modeli çıkmaktadır. Diğer sistemlerin aksine, devletin ekonomi piyasalarına tam müdahalesini savunan MEM, bazılarını yukarıda saydığımız görevlerin yerine getirilmesi halinde, devletin ve halkın tam saadetini vaat eder.Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi Sayın Prof. Dr. Haydar Baş Bey, MEM'in kendisi tarafından uygulanması halinde, asgari ücretin dört katına çıkması, her bireye vatandaşlık maaşı verilmesi, ev hanımlarının maaşa bağlanması gibi halkı refaha eriştirecek uygulamaların hayata geçeceğini ifade eder. Hatta bunların noter tasdikli belgelerini gözler önüne sererek, gerçekleşmemesi durumunda suç işlemiş olacağını sözlerine ekler.Mevzubahis günümüze kadar başıboş bırakılmış ya da para sahiplerinin isteğine terk edilmiş ekonomi anlayışı değil; sözünü ettiğimiz MEM, her şeyi düşünülmüş, tanı ve tedavi yöntemleri ortaya konmuş, güvenilirliği kanıtlanmış, insanlığın tek kurtuluş yolu olan ekonomi modelidir. Bu modelin sahibi Sayın Baş'ta gördüğümüz ise koruyucu, çözümcü, güvenilir, korkusuz ve kendinden emin bir baba figürüdür.Milletimizin geleceği ve saadeti için kesin bir adres varken, her bireyin boynunun borcu olan tek şey; dış güçlerin hakimiyetine hapsedilmiş ekonomi anlayışına son verip Milli Ekonomi Modeli'yle bağımsız, mutlak güçlü, mutlu ve huzurlu bir hayata "evet" demek.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Meryem Keçeci / diğer yazıları
- Bizim neden paramız yok? / 20.05.2017
- Başka çözüm mü var? / 11.07.2015
- Milli Ekonomi Modeli Dünya meclisinde / 05.05.2015
- Gayri Safi Amerikan Hasıla (GS$H) / 28.04.2015
- Taahhütler havada uçuşuyor / 14.04.2015
- Fakirlik kaderin değil / 06.04.2015
- Umudumuz var! / 25.03.2015
- Milletçe geçim derdine düştük! / 16.03.2015
- Bir batık birlik; adı: Avrupa / 23.02.2015
- Global dünyanın paradoksları / 17.02.2015
- Başka çözüm mü var? / 11.07.2015
- Milli Ekonomi Modeli Dünya meclisinde / 05.05.2015
- Gayri Safi Amerikan Hasıla (GS$H) / 28.04.2015
- Taahhütler havada uçuşuyor / 14.04.2015
- Fakirlik kaderin değil / 06.04.2015
- Umudumuz var! / 25.03.2015
- Milletçe geçim derdine düştük! / 16.03.2015
- Bir batık birlik; adı: Avrupa / 23.02.2015
- Global dünyanın paradoksları / 17.02.2015