Derviş'in CHP'si

Deniz Baykal'ı diğer genel başkanlardan daha akılcı, daha hesabını kitabını bilen, geçmiş olaylardan daha çok dersler çıkartabilen biri olarak tahayyül ederdim. Belki yüzünde ayyuka çıkan sert mizaçlı imajı, bu kanaatin oluşmasında epeyce etkili de olmuştur. O işin bir başka tarafı...

Fakat önceki gece Seçim Meydanı programında izlediğim Baykal, beni ve biraz dinleyin bakalım ne projesi var, diyerek telefonla uyardığım köklü Halk Partili dostlarımı tam bir hayal kırıklığına uğrattı. Keşke izlemeseydim...

Baykal, tüm politik umutlarını Kemal Derviş'e bağladı; konuşmalarının satır aralarında bunu ısrarla vurguluyor.

Baykal'ın ifadesine göre CHP, Derviş'in rüzgarıyla havalanacak.

Yani Derviş, Türkiye'yi kurtardığı(!) gibi CHP'yi de kurtaracak.

Baykal'a göre Derviş, Türkiye'nin çökertilme sürecinin bir parçası değil. Bilakis o, ABD'den "kurtarıcı" olarak çağrılmış.

Çağrılmış da ne yapmış; Baykal, işte, işin o tarafına hiç bakmıyor.

Demiyor ki; Derviş, hasta ekonomiyi reçeteleriyle "tam bitkisel hayata soktu". Demiyor, diyemiyor.

Zannedersiniz ki, Baykal, CHP'ye geçtiği için Derviş'i koruma ve savunma ihtiyacı hissediyor, bu sebeple böyle konuşuyor. Hayır.

Yoksa buğdayın kökünü kurutan, tütünü söktüren, şekerpancarını yok eden, fındığı-çayı bitiren, sanayinin belini kıran, işsizler ordusunun sayısını çoğalttıkça çoğaltan, kimi batık bankacıları IMF kredileriyle besleyen ve malum Derviş yasalarının sahibi olan Kemal Derviş'in savunulacak bir tarafı var da; biz mi bilmiyoruz, millet mi bilmiyor.

Yok, yok, yok...

Olan şey şu; CHP de değişti.

CHP, artık o eski "altı ok" umdelerini taşıyan bildik parti değil.

Altı oktan bir kısmı çıkartıldı; yerine IMF ve AB okları eklendi.

Baykal biz de değiştik, demekte zorlanıyor. Çünkü değişim kavramı da yalama yaptı; ama CHP, değişti.

Değişti de ne oldu?

CHP, iktidar ortakları kadar AB'ci, iktidar ortakları kadar IMF'ci oldu.

Bu değişim yeni de değil.

Ülkemizi 70 milyar dolar zarara uğratan 1995'teki Gümrük Birliği anlaşmasında DYP kadar, CHP de vebal sahibidir.

Taa o zamanlardan beri CHP, "ülkeyi çökerten şimdiki iktidar ortakları"nın çizgisini taşımaktadır.

CHP'de yeni ne var?

Baykal'ın ifadesiyle partiye yeni Hematoloji uzmanları, ünlü kardiyologlar... vs trasfer edildi. Baykal bununla övünüyor.

CHP dış borçları nasıl ödeyecek, iç borcu nasıl çevirecek, diye sorulduğunda, Baykal, maalesef diğer parti başkanları gibi lafı evirip çevirdi, farklı olarak biraz hematoloji, biraz kardiyoloji kattı; ama hiçbir şey söylemedi.

İnanın bu estantaneyi izlerken Türkiyeme acıdım, Baykal'a da acıdım.

CHP'nin ülke ekonomisini "dış güdümsüz olarak ayağa kaldıracak bir kalkınma projesi" yok maalesef.

CHP'nin tüm ekonomi programı, "Derviş'in IMF antetli müsvedde kağıtları"...

İnanmakta zorlanıyor, böyle şey olmaz diyorsanız; Baykal'ı iyice dinleyin. Ben öyle yaptım.

Baykal, Derviş'e ekonominin tüm iplerini teslim etme tahhüdünde bulundu. Derviş, öylece CHP'ye kaydı.

Yoksa Derviş, 1970'lerde kendileriyle kapışıp kırgın bir vaziyette Türkiye'yi terkederek Amerika'ya uçtuğu dönemin Üçüncü Dünyacı ve bürokratik-planlamacı ekibin içinde bulunan Baykal'ın kaşına gözüne heves değil.

Derviş'in CHP'ye geçmesi, IMF ve taşeronlarının uygulamalırıyla inim inim inleyen toplum için çok önemli bir turnusol oldu.

Derviş, CHP'nin gerçek yüzünü ortaya çıkardı.

CHP, maalesef ülkeyi çökerten işbaşındaki ortaklardan farksız bir vaziyet aldı. Böylece daha 3 Kasım gelmeden kendi kendini diskalifiye etti.

Bu hesapta; Derviş kârda, CHP zararda...

Derviş, iyi bir gözlemci...

Derviş, DSP ağacından kopartılıp eşkin versin diye ithal ham politika toprağına dikilen ve bu arada Süleyman Demirel tarafından sulandıkça sulanan İpekçizade Cem'in YTP'sinin solmaya başladığını ve tutunulacak bir dal olmadığını gözlemleyerek CHP'ye kayıyor. İşini de sağlama alarak. Derviş bu sebeple kârlı.

Ya CHP?

IMF'ci ve AB'cilik foyası Derviş'le birkez daha ortaya çıkan CHP, ülkeyi çökerten iktidar ortaklarından hiç ders almadığı için maalesefe sandığa tamamen gömülüp politika sahnesinden silinecek... Yazık.

Derviş'in CHP'si, ne yazık ki halkın CHP'sini bitirdi.

Bazı Moon bağlantılı metruşların CHP'ye konuşlanmaları ise işin cabası... Çok yazık.

Bundan böyle Türk siyasetinde artık yükselen değerler mandacı ve dışa bağımlı anlayışlar değil; bilakis Milli Ekonomi, Milli Duruş, tam bağımsızlık, Misak-ı Milli, 24 saat çalışmak, üretmek, Kuvay-ı Milliye ruhuyla 70 milyonu tek yürek tek bilek yapacak Milli Birlik'tir.

Bu da sadece Prof. Dr. Haydar Baş beyin önderliğindeki BTP'de var.

Baykal ve CHP kurmayları, Derviş'i partilerine transfer etmek yerine, BTP'yi örnek alarak milli kalkınma hamleleri üzerinde kafa yorsalardı; çok daha muhteşem bir rüzgar yakalarlardı.

Birçokları BTP'nin projelerini birebir fotokopi ederek aşırırken Baykal nerelerde geziniyor?

Tabii ki, o da aşırsın demiyorum ama; bari örnek alsın, diyorum.