O, on bir aya sultan, envai çeşit çiçeği barındıran güli gülistan ve 'Ünzile fihil Kur'an' olduğuna göre başka hemdert aramaya ne gerek?
Dizi dizi, düzine düzine dertlerimizi, günden güne artarak dağlar gibi büyüyen dertlerimizi dillendiriyoruz, dertlerimizin asıl müsebbibi kullara açıyoruz da bir netice mi alıyoruz sanki?
Şair, ilkeyi koymuş, imzayı atmış ve nâmeyi bırakmış gitmiş:
"Dertli isen derdini dertsize açma
Dertsiz hekim olsa yara mı bağlar." (Reyhani)
Düçar olduğunuz derdinize çare aramak için kapısını çaldığınız makam ve mevki sahipleri, etki ve yetki sahipleri, sizde olan dertlerin zerresini yaşamamışsa, yaşamıyorsa, zaten, günümüzde bolca örneklerine rastladığımız gibi sizi dinler gibi yapar aslında dinlemez, anlar gibi yapar aslında anlamaz ve algılayamaz.
Katkılarıyla, el kaldırmasıyla size takdir ettikleri maaşın, elli katını, yetmiş katını alan bir vekil, bir bakan ya da hiç bir şeye bakmayan makam sahibi, sizin ıstırabınızı dinler mi, dinlese de anlar mı?
Yine, nice hikmetli sözlerin sahibi olan Âşık Sümmani şaşmaz ölçüsünü nakış nakış işlemiş:
"Her ne ister isen iste Allah'tan
Derden deva sanma kul kapısını."
Kardeşlerinin hasedine ve fesadına kurban edilmek istenen Hz. Yusuf'un babası Yakup peygamberin dediği gibi demek lazım, derde kedere, eleme ıstıraba, ayrılığa ve hasrete sebep olanları en Yüce makama havale etmek lazım:
"Onlardan yüzünü çevirip öte tarafa dönerek ufuklara seslendi: 'Ya esafâ alâ Yusuf! Nerdesin Yusuf! Nerdesin Yusuf!' Yusuf diye diye, üzüntüsünden gözlerine ak düştü. Yaptıklarından dolayı oğullarına duyduğu kızgınlığını da belirtmiyor, öfkesini yenmeye çalışıyordu."
"Oğulları şöyle dediler: Ömrün geçti gitti, hâlâ Yusuf'u dilinden düşürmüyorsun. Vallahi 'Yusuf!' diye diye kederden eriyeceksin veya büsbütün ölüp gideceksin"
"Ben" dedi, "sıkıntımı, keder ve hüznümü sadece Allah'a arz ediyorum. Hem sizin bilemediğiniz birçok şeyi Allah tarafından vahiy yolu ile biliyorum."(Yusuf: 84-86)
Ku'an'ın inzaline şahit olmuş olan bir hilalin daha ilk günlerindeyiz, hemdert aradığımız, dertleşmek için bir kapı aradığımız bir zaman diliminde olduğumuza göre, dertleşmek için işte Ramazanla gelen güzellikler ve işte Ramazan'da inmeye başlayan Kur'an…
Başka hemdert aramaya ne gerek?
- Malum parti gruplarının oylarıyla reddedildi / 26.11.2024
- Yılından ne anladık ki gününden ne anlayalım? / 24.11.2024
- Duyurun her yana bu feryadımı / 23.11.2024
- Enflasyona ezdirilmeyenlerden misiniz? / 22.11.2024
- Kâr muhafızlarının iktidarı / 21.11.2024
- Kimsesizler çığ gibi… / 20.11.2024
- Söyleyecek sözü mü kaldı? / 19.11.2024
- 21. asrın ilk çeyreğini böyle bitiriyoruz / 16.11.2024
- Riyad’da sergilenen riyakârlık / 15.11.2024