Çözümsüz ve hırsız siyasete son vermek

Cumhuriyet'in ilanının 92. yıldönümündeyiz. Hayatî bir seçimin arifesindeyiz.Aklımızı başımıza devşirmemiz, elimizi vicdanımıza ve külahlarımızı da önümüze koymamız gereken günlerdeyiz.Zira Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş beyin ifadesiyle, "vatan elden gidiyor, Türkiye'den başka da gidecek vatanımız yok."Vatanın olmadığı yerde namus olmaz, onur olmaz, insanlık olmaz, din olmaz, hiçbir mukaddesat kalmaz!Dolayısıyla gün, Türkiye'yi, Türk milletini ve vatanımızı içinde bulunduğumuz vahim vaziyete sürükleyen Meclis'teki iktidar ve muhalefet partilerini aklıselim ile değerlendirmemiz gereken gündür.AKP, CHP, HDP ve MHP'yi önümüze koyalım.Bunların siyaseti, bize neleri yaşatmış, neleri hatırlatıyor?!AKP siyasetini düşündüğünüzde hatırınıza ilk gelenler ne:Yolsuzluk, yoksulluk, yasak, yalan, talan, devlet-millet malını ecnebiye ve yandaşa peşkeş çekmek;İslam'ın içini boşaltarak Haçlı muharrefatı ile doldurup Ilımlı-Amerikancı bir İslam türetmek, domuz etini kasaplık hayvan eti yapmak, zinayı suç olmaktan ve yolsuzluğu da hırsızlık olmaktan çıkartmak, R. T. Erdoğan'ı 2. peygamber ilan edecek derecede İslam'ı ve her türlü mukaddesatı istismar etmek;BOP eş-başkanlığı maharetiyle Irak'ta, Libya'da, Suriye'de milyonlarca masum Müslüman'ın katlinde pay sahibi olmak, Yezid'in ve zalimin yanında olmak, yargıyı siyasallaştırmak, bakanı-bürokratı koruyup kollayacak yasal düzenlemelere gitmek, devlet nizamını BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş'ın deyimiyle "demokratik krallık"a çevirmek;Genelkurmay başkanı ve yüzlerce komutanı terörist yaftasıyla önce kodeslere tıkmak sonra da pardon demek, paralel yapı ile derin ittifak ve PKK ile derin pazarlık yürütmek, ittifak ve pazarlıklarda evdeki hesap çarşıya uymayınca pişkince masayı devirip paralel yapı ve PKK ile mücadele havası vermek;Reyhanlı, Suruç ve Ankara gibi yüzlerce canın gittiği patlamalar, patlamalar bahanesiyle milyonlarca Güneydoğulu ve HDP'li vatandaşımızı PKK teröristi olarak göstererek bölünmeyi derinleştirmek, Türk milletinin ruh dünyasını bölmek ve nihayet vatanımızı ve topyekûn milletimizi teröre ve saltanat hırsına kurban etmek?Ve her seçim döneminde Prof. Dr. Baş'ın resmen patentli Milli Ekonomi Modeli başta olmak üzere proje ve söylemlerini aşırarak milleti avlamak?Özetle AKP siyaseti bu.CHP, MHP ve HDP'ye bakalım Allah aşkına, ne hatırlayacak, hafızalarımızda neler canlanacak:Devlet-millet meselelerine dair hiçbir çözüm üretmemek, koalisyon ortağı olma arzusu ve gayreti içinde dahi olmayarak AKP'nin önünü açmak;Cahiliye taassubuna dönüşmüş kronik partizanlıkla siyaset sürmek;Toplum nezdinde tam da kredisi bittiği vakitlerde AKP'ye otomatik siyasi krediler sağlamak ve Amerikan işmarı üzerine AKP'ye koltuk değnekliği yapmak, ABD ve AB'den konma akıl dışında bir akıl yürütmemek;Prof. Dr. Baş'ın tespitiyle "milletin hakkı olan ve ecnebiye peşkeş çekilen madenler konusunda tek kelime etmemek"?Ve seçim dönemlerinde Prof. Dr. Baş'tan proje aşırarak oy avcılığı yapmak?Hangi partiden olursak olalım; elimizi vicdanımıza koyarak aklıselim ile düşündüğümüzde, iktidar ve muhalefet partilerinin sicili, aşağı-yukarı böyle canlanıyor hepimizin hafızasında.Bu iktidar ve muhalefet tablosunda iki tane temel ve değişmez ortak nokta var:1- Hiçbirisinin, devlet-millet meselelerine dair bir çözüm ve projesi yok,2- Hepsi, seçim dönemlerinde Prof. Dr. Baş'tan proje aşırarak milleti avlıyor.Cumhuriyet'imizin 92. yıldönümünde bu "proje hırsızı" siyaset anlayışının Türkiye'yi sürüklediği vaziyeti gerçekten idrak etmezsek; vallahi, bu vatanı bu millete haram ederler. Ne namus kalır, ne din, ne insanlık?Bu noktaya ramak kaldı. Bu yüzden Prof. Dr. Baş, kendine gel ey milletim, el ele verelim ülkemizi bu badireden kurtaralım, diye yüreğini parçalıyor, gök kubbeyi inletiyor. AKP, CHP, MHP vs. iktidar ve muhalefet partilerinin hepsi, 2002'den bu yana, Prof. Dr. Baş'ın "Konut Projesi"nden"Doğaya uyumlu mini HES Projesi"ne, "Asgari Ücret"ten"Aile Hekimliği Projesi"ne, "Vatandaşlık Maaşı"ndan "Sınavsız Üniversite"ye kadar birçok projelerini aşırarak oy avcılığı yaptılar, halen yapmayı sürdürüyorlar. Birkaç hafta önce AKP, patenti resmen Prof. Dr. Baş'a ait olan Milli Ekonomi Modeli'ni bile aşırmaya kalkıştı?İktidar ve muhalefet, Prof. Dr. Baş'tan aşırıp ellerine-yüzlerine bulaştırdıkları bu "çalma projeler"le sandıkta milleti avladıkça; umutlar sönüyor, millet kaybediyor, devlet batıyor, vatan elden gidiyor, vatan evlatları yüzerli yüzerli can veriyor.Bu "çözümsüz ve hırsız siyaset"in sürüklediği vahim gidişata son vermek Pazar günü Türk milletinin elindedir. Türk milleti, bu "çözümsüz ve hırsız siyaset"in iktidar ve muhalefet figüranlarını sandığa gömer; vatanın, milletin, devletin ve bu projelerin gerçek sahibi BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ı ve donanımlı kadrosunu seçerse, ancak kurtulur. Son 15 yılda yaşadıklarımız gösteriyor ki, artık bunu yapmaya memur ve mecburuz.Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki Milli Mücadele şühedası ve gazilerinin emaneti olan Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'nin kıymetini bilenlerin Cumhuriyet bayramını yürekten kutluyorum.