Vakit gazetesi, zaman zaman yapıyor bunu. Güya içerideki bir yanlışı eleştirmek için, dışardaki kefere ve fecerelere methiyeler diziyor. Onları cilalama gayretlerine soyunuyor.Cumhurbaşkanı Sayın Sezer'in Köşkte iftar vermediğini belirtirken, hiç iftar vermemesini eleştirirken Bush'un bile iftar verdiğini bir fotoğrafla ön plana çıkarıyor. Falanca papaz, filanca haham iftar vermiş de Cumhurbaşkanı iftar vermemiş.Cumhurbaşkanı yanlış yapmışsa, yapması gerekeni yapmamışsa, yapmaması gerekeni yapmışsa eleştirirsiniz, yazar çizersiniz, elbette buna hiç kimsenin bir diyeceği olamaz. Ama bunu yaparken, elinden Müslüman kanı damlayan, katline ferman çıkardığı ve katline sebep olduğu Müslüman sayısı hesapsız olan Bush'u getirip Müslümanın orucuna, iftarına karıştırırsanız işte orada bir sepet inciri mahvetmiş olursunuz.Kim bilir ne hinoğluhinklik niyeti ve maksadı ile tertip ettiği iftar programına katılan, gidip sofrasına oturan Müslümanlara da onu haber yapanlara da yazıklar olsun.Onbir ay, yirmidokuz gün, dünyanın dört bir yanında Müslümanları katlet, katliam fermanları yayınla, başlarından aşağı ateş yağdır, Firavun gibi erkeklerini kılıçtan geçir, kadınlarının iffetini, namusunu kirlet sonra da kalan bir günde, bir akşamda bir grup Müslümana iftar vererek, elindeki kanları temizlemeye çalış.Vakit gazetesi sen de birinci sayfanda "Bush bile iftar verdi" diye manşetine çıkar. 'Biz yaptık' oldu kabilinden gazetecilik örneği.Ramazan'ın ilk haftasında, iftar saatinde, sahur vaktinde, iftara hazırlanırken, oruca niyetlenirken Bush'un emrindeki coniler tarafından sadece Irak'ın çeşitli şehir ve köylerinde katledilen Müslüman sayısı bini geçti. Yarın, bu şehitler yakanıza yapışıp; "siz ne yaptınız, ta okyanuslar ötesinden gelip evimizi, barkımızı, yurdumuzu yuvamızı tarumar eden, evimize, ocağımıza ateş düşüren tescilli bir katili 'Bush bile iftar verdi' diyerek onu insanlığa şirin, sempatik göstermeye mi çalıştınız? Hani bizim düşmanımız sizin de düşmanınız olacaktı? Hani, hiç olmazsa geride bıraktığımız yetimlerimizin, acılı ailelerimizin acısını paylaşacaktınız? Hani bizim canımıza kastedenlere karşı hiç olmazsa kaşlarınızı çatarak buğzunuzu ifade edecektiniz?" gibi soruları karşısında, "ne yapalım canım, biz gazetecilik yaptık" mı diyeceksiniz?Tam üç senedir sürekli topu taca atarak, Bush ve dünyasının çıkarları istikametinde dizayn edilmiş ve o doğrultuda saat gibi işleyen bir iktidarın sürekli çukurlarını doldurarak, dolayısıyla Bush'a buğday öğüten değirmene sürekli su taşıyarak bu millete yaptığınız kötülük yetmezmiş gibi, "Bush bile iftar verdi" manşetleri ile zalimleri sevmemizi, zulümlerini alkışlamamızı bizden istemeyin.Irak'ta, Filistin'de, Afganistan'da Müslümanlar da iftar ediyor ama ne ile? O diyardaki papazların ve hahamların organize ettiği işgal ordularının attıkları misket bombaları ile cephe gerisindeki papazlar ve hahamlar da iftarlar vererek, dikkatleri dağıtmaya, haklı olarak biriken nefretleri aşağı çekmeye, ayarlamaya çalışıyorlar.Bush'un, falanca papazın, filanca kardilanin verdiği iftarlar da aynı gayeye yönelik vesselam.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025