Türkiye'de ilaç piyasası yabancılaşıyor. Yabancı doktor ve sağlık personelinden sonra hayati önemdeki sağlık sektörünün son ayağı da yabancıların egemenliğine geçiyor. Bundan bir süre önce gelecek yabancı doktor ve personelin, geçmişte örneklerini gördüğümüz gibi misyonerlik çalışmaları yapabileceğini yazmıştık. Olması gereken kendi doktorumuz ve personelimiz ile aynı dili ve dini paylaşanların bu kutsal vazifeyi yerine getirmesidir. Hükümet yerli doktor ve personelden sonra bizim eczacılarımızı da küstürecek... Yabancı ilaca piyasa da bu kadar geniş bir pay veren sistem, dünyada doğal tedavilere dönüş olduğunu da görmelidir. İlaçların yerine tavsiye edilmeye başlayan "bitkisel destek" ürünleri git gide yaygınlaşıyor. Buna rağmen, bitkisel gıda takviyelerine ciddi kotalar koyan düzenlemeler demek ki, yabancı ilaç firmalarının payı içinmiş. Siyasi bir yaklaşım gibi görünüyor. Son olarak geçtiğimiz hafta Clavis markası ile piyasaya sürülen gıda takviyeleri için toplatılma kararı çıkarıldı. Ancak bu toplatılma kararı, ürünün insan sağlığına zararlı olduğu gerekçesi ile değil, sadece yapılan reklamlarda kullanılan endikasyon açıklamaları içinmiş... Yani bu ürün şu hastalıkların tedavisinde destek olarak kullanılabilir şeklinde açıklamalar yasakmış. Sağlık Bakanlığı'na saygımız var ancak söyler misiniz, vatandaş hangi rahatsızlığa iyi geldiğini bilmeden bir gıda takviyesini nasıl seçsin ve kullanmaya karar versin? Malum, Türk insanı feraset ehlidir. Clavis markasının özellikle Panax isimli ürününü benim yakınlarımdan da kullananlar oldu. Çok fayda gördüler. Toplatılma kararının ürünün içeriği ile alakası olmadığının zaten kendileri de farkındalar. Ancak içinde şifa bulunan bir ürün, halkın beğenisini kazanan bir gıda takviyesi neden toplatılır?Yabancıların pazarı haline getirilen sağlık piyasasında, biz artık bizim insanımızın emeğini ve ürününü görmek istiyoruz. Belki de ona daha fazla güveniyoruz. Hükümet ithal ilaca kol kanat gereceğine, vatandaşın sesine kulak vermelidir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / diğer yazıları
- Terör / 01.02.2024
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023