Dertlerin demet demet ve deste deste oluşunda, dağlar gibi ve katmer katmer oluşumunda yüzde yüz pay sahibi olduğunuz halde, dertlerin baskısıyla kıvrananları görmüyorsunuz, görmek istemiyorsunuz ve ısrarla gözünüzü kaçırıyorsunuz.
Bizzat sebep olduğunuz deste deste dertlerin ıstırabıyla ve derin acısıyla, bazen açıktan bazen de sessizce çığlık atanların çığlıklarını duymuyorsunuz, duymak istemiyorsunuz ve ısrarla kulaklarınızı kapatıyorsunuz.
Aç ve biilaç bıraktığınız büyük çoğunluk, açlıklarını anlatana kadar tekrar tekrar acıkıyorlar, ilaçsız kaldıklarını anlatana kadar yeni yeni hastalıklara düçar oluyorlar.
Kitlelerin açlığa mahkum edilmiş olmaları bir zulüm ise, aç kaldıklarını anlatabilecek bir kapı aramaları, çare ve çözüm İçin kapı kapı dolaştırılmaları bin bir zulüm değil midir?
Yamacınıza topladığınız yandaşlarınızın konforu için aç bıraktığınız kitleler, aç kaldıklarını sizlere anlatabilmek için, zaten tükenmek üzere olan enerjilerini de büsbütün harcamak zorunda kalıyorlar.
Makam ve mevki hırsı, mal toplama ve mülk edinme ihtirası gözlerinizi o kadar perdelemiş, vicdanınızı o kadar karartmış ki, sizlerin konforlu ve debdebeli yaşantınızın, halk arasında ne büyük felaketlere, ne korkunç aile facialarına sebep olduğunu bile göremiyorsunuz.
Çeyrek asırdan beri yönetmekte olduğunuz bu toplumda bozduğunuz ekonomik dengeler yüzünden, yoksulun sırtına vurdukça vurduğunuz direkt ve dolaylı vergiler yüzünden, zenginlerden habire sildiğiniz vergiler yüzünden artık kiracı mal sahibi anlaşmazlıkları çifte cinayetlerle sonuçlanıyor duymuyorsunuz, yetim-yoksul günden güne en temel gıda maddelerine ulaşamaz hale geliyor görmüyorsunuz.
Sahip oldukları ilimlerini, ilim rütbelerini, üç-beş kuruşluk ulufe uğruna iktidarın her icraatını alkışlamak için kullanan hocaların, 'muhalefetin işine yarayacaksa iktidarın yanlışlarını söylemek caiz değildir' diye fetva veren ulu hocaların, gelinen bu noktada gerçekten yüz hatlarını, suratlarının aldığı türlü renkleri merak ediyoruz.
Bu milletin demet demet derdi var.
Bu milletin deste deste derdi var.
Bu milletin sinesinde, yangın yüreğinde, kara bağrında bu deste deste dertleri açanların, bu dertlere çare aramaktan, çözüm bulmaktan kaçmaları bir yana, suçlarını kabullenmekten kaçmaları da, ısrarla topu taca atmaları da ahlaki açıdan ciddi ciddi sorgulanmalıdır diye düşünüyoruz.
- Cumhuriyetin 101. yıl dönümünde ahvalimiz… / 30.10.2024
- İktidarın aşırı rahatlığı rahatsız edici / 29.10.2024
- Yalan yuva yapmış yaldızlısından / 27.10.2024
- Ağlamadınız / 25.10.2024
- ‘Ne kendi etti rahat ne halka verdi huzur Göçtü gitti dünyadan dayansın ehli kubur’ / 23.10.2024
- Gidin işinize bu iş size göre değil / 22.10.2024
- Koca ülke komada / 20.10.2024
- Yalan ve talan toplumun takatini bitirdi / 18.10.2024
- Hazırlıklı olmadığımız sadece deprem mi? / 17.10.2024