Türkiye tarihinin en "onursuz" anlaşmasını yapıyor. ABD'nin şantaj dolu şartlarını kabul ederek 8.5 milyar dolarlık krediyi kabul ediyor.İşte 8.5 milyar dolarlık kredi uğruna iktidarın Türkiye'yi ABD ipteğine sokan anlaşma maddeleri:
1-Türkiye, işbirliğine uymazsa ve tek taraflı olarak Kuzey Irak'a girerse kredi askıya alınacak.
2- Amerikan hükümeti bunu Türk Hazinesine bildirecek. Hazine, ABD hükumet ile acil görüşme talep talep edaecek.
3- Anlaşmazlık 90 takvim günü içinde çözümlenmezse, 8.5 milyar dolarlık kredi Irak'a aktarılacak.
4- ABD, IMF destekli programa uyumu dikkate alacak, IMF doğrultusunda ekonomik politikalar izlenmezse yine 90 günlük süre verilecek.
5- Türkiye hukümeti özelleştirmeleri bitirip vergi reformu yapacak; kamu reformu yasası çıkarılacak.
6- Türkiye hukümeti bankacılığa ilişkin düzenleme yapacak, IMF taahhütlerine uyacak.
7- ABD, her kredi dilimini ödemeden önce Pentagon'dan (ABD Savunma Bakanlığı) Türkiye'nin bu işbirliği şartlarına uyup uymadığı yönünde kanaatini alacak.
8- Türkiye'ye eğer K.Irak'ta işbirliği şartlarına uymuyorsa kredi askıya alınacak.
Gördüğünüz gibi ABD ile Dubai'de imzalanan kredi anlaşması Türkiye'yi 8.5 milyar dolar borç uğruna ABD'nin emri altına alıyor.
Hükümet, bir nevi mandaterlik anlaşmasının altına imza attığı halde Başbakan adeta milletle alay ediyor. Ortadoğuda iddia sahibi, söz sahibi olmaktan dem vuruyor. Bağımsızlık konusunda kimse bizimle yarışamaz diyebiliyor.
Askerimizin Kuzey Irak'a girişini dahi sona erdiren, aski taktirde çuvala konacağımızı deklare eden bir anlaşmaya imza atan Başbakan Erdoğan'ın Ortadoğu'da söz sahibi olmaktan dev vurması traji komik kaçmıyor mu?
Ülkemizi, Derviş'in dahi gıpta edeceği bağımlı politikalarla dış politikada ABD'ye, hukukta AB'ye, ekonomide IMF'ye ipotek eden iktidarın bağımsızlık nutukları atmasını nasıl izah etmeli.
Milletimiz bu soruları yüksek sesle seslendirince iktidar "ne yapalım bizden öncelikler ülkeyi 250 milyar dolarlık borç altına almışlar" savunmasına giriyor.
Doğrudur da sizden milletin istediği bu ipoteği kaldırmakken siz daha perçinliyorsunuz. Buna ne demeli.
Ben merak ediyorum. AKP'yi tek başına iktidara getiren milletimiz, iktidarın askerimizi ABD çuvalına sokturacağını bilseydi ekonomiyi IMF ye büsbütün teslim edeceğini bilseydi, AB sevdası uğruna Rum ve Ortadoks kuşatmasına göz yumacağını bilseydi "evet" der miydi?
Der miydiniz sahi?
1-Türkiye, işbirliğine uymazsa ve tek taraflı olarak Kuzey Irak'a girerse kredi askıya alınacak.
2- Amerikan hükümeti bunu Türk Hazinesine bildirecek. Hazine, ABD hükumet ile acil görüşme talep talep edaecek.
3- Anlaşmazlık 90 takvim günü içinde çözümlenmezse, 8.5 milyar dolarlık kredi Irak'a aktarılacak.
4- ABD, IMF destekli programa uyumu dikkate alacak, IMF doğrultusunda ekonomik politikalar izlenmezse yine 90 günlük süre verilecek.
5- Türkiye hukümeti özelleştirmeleri bitirip vergi reformu yapacak; kamu reformu yasası çıkarılacak.
6- Türkiye hukümeti bankacılığa ilişkin düzenleme yapacak, IMF taahhütlerine uyacak.
7- ABD, her kredi dilimini ödemeden önce Pentagon'dan (ABD Savunma Bakanlığı) Türkiye'nin bu işbirliği şartlarına uyup uymadığı yönünde kanaatini alacak.
8- Türkiye'ye eğer K.Irak'ta işbirliği şartlarına uymuyorsa kredi askıya alınacak.
Gördüğünüz gibi ABD ile Dubai'de imzalanan kredi anlaşması Türkiye'yi 8.5 milyar dolar borç uğruna ABD'nin emri altına alıyor.
Hükümet, bir nevi mandaterlik anlaşmasının altına imza attığı halde Başbakan adeta milletle alay ediyor. Ortadoğuda iddia sahibi, söz sahibi olmaktan dem vuruyor. Bağımsızlık konusunda kimse bizimle yarışamaz diyebiliyor.
Askerimizin Kuzey Irak'a girişini dahi sona erdiren, aski taktirde çuvala konacağımızı deklare eden bir anlaşmaya imza atan Başbakan Erdoğan'ın Ortadoğu'da söz sahibi olmaktan dev vurması traji komik kaçmıyor mu?
Ülkemizi, Derviş'in dahi gıpta edeceği bağımlı politikalarla dış politikada ABD'ye, hukukta AB'ye, ekonomide IMF'ye ipotek eden iktidarın bağımsızlık nutukları atmasını nasıl izah etmeli.
Milletimiz bu soruları yüksek sesle seslendirince iktidar "ne yapalım bizden öncelikler ülkeyi 250 milyar dolarlık borç altına almışlar" savunmasına giriyor.
Doğrudur da sizden milletin istediği bu ipoteği kaldırmakken siz daha perçinliyorsunuz. Buna ne demeli.
Ben merak ediyorum. AKP'yi tek başına iktidara getiren milletimiz, iktidarın askerimizi ABD çuvalına sokturacağını bilseydi ekonomiyi IMF ye büsbütün teslim edeceğini bilseydi, AB sevdası uğruna Rum ve Ortadoks kuşatmasına göz yumacağını bilseydi "evet" der miydi?
Der miydiniz sahi?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
İbrahim Berk / diğer yazıları
- Cübbe düştü haç göründü / 07.01.2020
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014