BTP’den ülke ve millet için büyük fedakarlık

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) kurulduğundan bugüne "siyaset üstü" duruşuyla Türkiye siyasetinin "çözüm odaklı" gündeminde olmaya devam ediyor.

Partiyi kuran ve uzun yıllar genel başkanlığını yapmış olan merhum Prof. Dr. Haydar Baş, ülkemizin içinde bulunduğu badirelerden kurtulması adına birçok kez ittifak çalışmalarının içinde bulunmuş, bu noktada üzerine düşeni, herhangi bir karşılık bulmasa da fazlasıyla yerine getirmiştir.

2002 yılında iktidara gelmiş olan AKP hükümeti, yönetimini devraldığı ülkeyi her sahada daha da geriye götürmüş ve milletimizi 2002 yılını arar hale getirmiştir.

2002'den 2023'e, ülkemiz daha borçlu, daha kırılgan, dört bir tarafından daha fazla tehdit alır hale gelmiştir. 

Vatandaşlar daha borçlu, daha mutsuz, daha umutsuz hale düşmüştür. Şirketler daha borçlu, daha geleceğe dair olumsuz bakış açısına sahip duruma gelmiştir.

2002'de devlete ait, millete hizmet için kullandığı birçok kârlı kamu kuruluşları vardı, bugün bunların hiçbirisi elimizde değil. Üstelik trilyonlarca dolarlık maden rezervine sahip maden sahalarımız yabancılara devredilmiş, birçok değerli arazimizi yabancılar ele geçirmiştir.

İnsan haklarında, demokraside, özgürlüklerde hep gerileme yaşanmıştır.

2002'de sığınmacı problemi yoktu, bugün ciddi bir sorun olarak ortadadır.

2002'de Ege'de bulunan 20 ada ve 2 kayalık Türkiye'ye aitti, bugün Yunan'ın elindedir ve Türkiye'ye karşı silahlandırılmışlardır.

2002'de terör sıfır noktasındaydı sadece PKK terörü vardı, bugün PKK, DEAŞ, FETÖ ve daha nice çeşit çeşit terör örgütleri ülkemizi tehdit etmektedir.

2002'de güney ve güneydoğu sınırımızda Irak ve Suriye diye iki dost komşu ülke vardı. Bugün sınırımızın hemen ötesinde ordusu olan devletleşme noktasına gelmiş olan terör örgütleri var.

2002'de daha demokratik bir sistem olan parlamenter sistem vardı, bugün tüm yetkilerin tek adamda toplandığı partili cumhurbaşkanlığı sistemi var.

Daha birçok hususu mukayese edebiliriz, sonuç hep olumsuz…

Yaşanan depremler, sel felaketleri, orman yangınları 21 yıllık AKP iktidarı döneminde doğal afetlere yönelik hiçbir hazırlığın yapılmadığını ortaya koydu.

İşte bütün bunlar ve sayamadığımız birçok sebepten dolayı ülke ve millet yararına bir siyasi değişimin olması kaçınılmazdır.

Bu noktada Bağımsız Türkiye Partisi'nin (BTP) son yaptığı fedakarlık tarihi bir önem arz ediyor. 

Malum, geçtiğimiz hafta, seçime girecek olan partiler milletvekili aday listelerini Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) teslim ettiler. YSK Başkanı, 13'ü ittifak içinde, 13'ü de ittifak dışında olmak üzere 26 partinin oy pusulasında yer alacağını duyurdu. Bunlar dışında 8 parti de partilerin listelerinden seçime girecekler.

İttifak dışında seçime girecek olan partilerden birisi de BTP idi.

Geçtiğimiz Pazar günü, BTP heyeti, 600 kişilik milletvekili listesini YSK'ya sundu. Liste aynen BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın ilk kez Cumhuriyet Şöleni'nde ilan ettiği gibi yüzde 80'i 40 yaş altı gençlerden oluşuyordu. Ayrıca listenin yarısı erkek, yarısı kadın adaylar şeklindeydi. BTP lideri söz vermişti ve sözünü tuttu.

Fakat bir gün BTP lideri Hüseyin Baş, TV100 kanalında Ece Üner'in sunduğu Ana Haber programına konuk oldu ve gerekçelerini de açıklayarak BTP olarak listelerini geri çekeceklerini, Millet İttifakı yararına seçimlere girmeyeceklerini ve de Cumhurbaşkanı adayı olarak Kılıçdaroğlu'nu destekleyeceklerini açıkladı.

Milyonlarca vatandaşımız, BTP liderinin bu özverili davranışını takdir etti, sosyal medya hesaplarında alkışladı, güzel yorumlarla destekledi.

BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın açıklamaları şöyle:

* "Türkiye'ye şunu söylemek isterim: Birincisi, Bağımsız Türkiye Partisi, önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nu destekleyecektir. İkincisi, BTP olarak biz bu seçime katılmama kararı aldık."

* "Listelerimizi verdik, listelerimizi geri çekeceğiz. Bu seçime katılmayıp, muhalefet bloğuna Meclis aritmetiğinde üstün bir vekil ortalaması yakalama şansı bırakmak istiyoruz. Bunu bir sorumluluk olarak görüyorum."

* "Yaptığım araştırmalarda şunu görüyorum: Barajı geçebilen bir pozisyonda hali hazırda değiliz. Barajı geçemeyeceksek, iktidarın Meclis aritmetiğinde üstün olmasını istemediğimizden dolayı böyle bir kararın doğru olduğuna karar verdik."

* "Biz Türkiye'de Cumhurbaşkanı seçiminin yanlış olduğunu, daha doğru adayların var olduğunu ortaya çokça koyduk. Bizzat ben de koydum, parti olarak da bunu anlattık. Bugün vekil listelerine baktığımızda yanlış isimlerin yanlış şekilde sıralandığını görüyoruz. Ben aylardır, 'bu iktidar bu seçimi alamaz ama bu muhalefet bu iktidara bu seçimi verebilir, lütfen bunu yapmayın' diyorum. Gidişatta iktidarın işine ne geliyorsa onun yapıldığını da görerek bir tarihi sorumluluğu üstüme almak istiyorum."

* "Seçime katılmayıp daha sonraki seçimlere Bağımsız Türkiye Partisi'ni daha da güçlü hazırlamayı planlıyoruz."

* "Biz neredeyiz diye sorarsanız, biz hala buradayız. Biz muhalefet çalışmamıza devam edeceğiz. Biz bu iktidarın yanlışlarını anlatmaya devam edeceğiz. Biz bu iktidarın kaldığı takdirde Türkiye'ye zarar verdiğini, vereceğini anlatmaya devam edeceğiz. Burada olacağız, seçime giriyormuş gibi çalışacağız. Bütün teşkilatlarımız seçim sathında sahada olacaklar ama pusulada bu seferlik ben yokum arkadaşlar diyebilirim."

* "Bu benim ilk seçimim, bazılarının son seçimi. Türkiye adına ben çalışmaya, gayret etmeye devam edeceğim. Benim Türkiye adına hizmet etme noktasında hiçbir menfaat beklentim yoktur, yeter ki ülkemiz güzel olsun."

BTP lideri Hüseyin Baş, bu açıklamaları yaptıktan sonra sosyal medya hesabından, 14 Kasım'da 6'lı Masa'nın ret kararından sonra paylaştığı, "Gençleri iyi tanıyın, kafalarına bir şey koyduklarında yaparlar. Biz yine de iktidarın seçimi kazanamaması için elimizden geleni yapacağız" mesajını alıntılayarak "Fedakarlık gerekiyordu, yaptık" paylaşımını yaptı. 

BTP, bu hamleyle Türkiye'de siyasi bir değişiminin önünü engelleyen değil, açan bir parti olarak 2023 seçimlerinin şimdiden kazananı oldu. Hayırlı olsun.