BTP lideri Baş’tan, Erdoğan’a zor soru

BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, "Bugün Lübnan'da yaşananlardan sonra bu söylediklerimi unutmayın, artık Ankara tehdit altındadır. Bu hiç kimseye şaka gelmesin. Biz, Gazze'yi de konuşurken, Ortadoğu'yu da konuşurken hep bunu söyledik; bakın Ankara tehdit altında, Türkiye tehdit altında" dedi.

Ardından bölgedeki yaşananları yorumlayan Sayın Baş, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan özelinde insanımıza bir soru sordu:

'Türkiye, Ortadoğu'da, dış politikada Amerika'nın hangi isteğini bugüne kadar yerine getirmedi? 

Sadece bu soruyla Sayın Erdoğan'ı baş başa bırakıyorum, umarım cevap verir. ABD'nin çıkarına gelmeyen bir hareketini söylesin, biz de mutlu olalım, yüreğimize su serpilmiş olsun."

Sayın Erdoğan, ne cevap verir bilmem ama insanımızın doğru cevabı bulması için ben kopya vereceğim. 

Erdoğan'ın, 'ABD'nin düşündüğü Büyük Ortadoğu projesi var ya! İşte o projenin eş başkanlarından biriyim' dediği gün Ankara direk tehdit altına girdi. (28 Temmuz 2004)

"Türkiye işlevini Büyük Ortadoğu Projesi içinde, bu bölgede etkin bir şekilde yerine getirecektir. Her görüşmede, attığımız her adımda bunun uygulamasını yapıyoruz" dediği gün… (28 Ocak 2005)

Şu anda Amerika'nın da 'Büyük Ortadoğu Projesi' var ya 'Genişletilmiş Ortadoğu', yani bu proje içerisinde Diyarbakır bir yıldız olabilir. Bunu başarmamız lazım' dediği gün… (16 Şubat 2004)

'Üstlendiğimiz misyon gereği Ortadoğu ve Avrasya ülkelerine yöneleceği… Eş başkanı olduğumuz genişletilmiş Ortadoğu projesi için…' dediği gün…

"Biliyorsunuz GOP, bir alt biriminin eş başkanlığını üstlendiğimiz bu proje. Olay sadece Ortadoğu'yu kapsamıyor… 

Bu konuda yapacağımız çalışmalara komşu ülkelerden başladık. Suriye, Lübnan, Fas, Tunus gibi ülkelere geziler düzenliyoruz. Yakında Cezayir'e gideceğiz, Ürdün'e gideceğiz' dediği gün… (7 Haziran 2005)

"Biz Türkiye olarak, bildiğiniz gibi geniş Ortadoğu ve kuzey Afrika inisiyatifi çalışmalarında rol aldık. Eş başkan olarak bu süreci işletmeye devam ediyoruz" dediği gün… (10 Haziran 2005)

"Biz, Büyük Ortadoğu Projesi'ne bu seyahatte başlamadık. Biliyorsunuz adı değişti, geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika inisiyatifi olarak belirlendi. Bunun içerisinde Türkiye, İtalya ve Yemen, eş başkan olarak çalışmaya başladık' dediği gün… (12 Haziran 2005)

"Türkiye'nin Amerika Birleşik Devletleri'yle yapabileceği çok şey var. Türkiye'nin Sea Island Süreci'nde, geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika İnisiyatifi'nde eş başkan olarak yer almış olması bundan kaynaklanmaktadır' dediği gün… (7 Temmuz 2005)

'Büyük Ortadoğu Projesi'ne, genişletilmiş Ortadoğu Projesi'ne niye katıldınız, niye bunların içinde yer aldınız, diye eleştiriler geliyor. Biz de, 'olacağız' diyoruz' dediği gün… (11 Mayıs 2006)

'Tezkereye hayır, demek bana hayır' demektir' dediği gün…

Kopya vermeye devam edeyim mi?

Irak işgalinden üç ay önce Türkiye'ye gelen ABD Savunma Bakan yardımcısı Paul Wolfowitz, yaptığı görüşmelerden sonra şu açıklamayı yaptı; "Biz Irak'a müdahale konusunda tereddüt ediyorduk, Tayyip Erdoğan bize cesaret verdi' dediği gün…

Erdoğan; "Irak'ta savaşan ABD'li kahraman bay ve bayan askerlere, en az zayiatla ülkelerine mümkün olan en kısa zamanda dönmeleri arzusuyla dua ediyoruz' dediği gün…

Amerikan Yahudi Komitesi'nin resmi adı, "Davut Boynuzu" olan 'cesaret madalyasını' dünyada ilk kez Yahudi olmayan bir isme (Erdoğan'a) verdikleri gün…

Siyonizm'in kurucusu Theodor Herzl'in mezarı başında saygı duruşunda bulunulduğu gün Ankara ve de Türkiye direk tehdit altına girmişti.

Kısaca BOP dediğimiz Büyük Ortadoğu Projesi'nin kapsadığı ülkeler haritalandırılmış ve BOP haritası, ABD Silahlı Kuvvetler Dergisi'nde Haziran 2006'da yayınlanmıştır.

Gerçeği görmek, anlamak ve günümüzde ortaya çıkan bu vahşeti, soykırımı, talanı, ülkelerin yağmalanmasını vs. bu kadar kopyaya da gerek yok.

Daha ilk gün proje sahipleri hedeflerini açıklamıştı.

Yıl 2003.

ABD Başkanı George W. Bush'un güvenlik danışmanı ve Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'ın "Fas'tan, Basra Körfezi'ne kadar Ortadoğu'da bulunan 22 Devlet'in rejiminin, sınır ve haritaları değişecek" diyordu.

Daha geçen hafta Sayın Erdoğan, ABD'de ne diyordu?

"Seçimler sonucunda başkan kim olursa olsun Amerika'ya bakışımız ve ilişkilerimizdeki üst düzeyli diyaloğumuz değişmeyecektir."

Demek ki iş Baş'a düştü…