Çocuklarımız geleceğimizdir. Bir millet ki çocuklarına yatırım yapmaz, yarını asla olamaz.Çocuklarımıza yatırım; onları milli ve manevi değerlerle yoğurmak, doğumundan yetişkin olana kadar onlara sağlıklı bir eğitim vermek, doğru ve kullanılabilir bilgilerle donatmak, kabiliyetlerine göre yetiştirmek, karınlarını sağlıklı bir şekilde doyurmak, sırtlarını giydirmek, geleceğe umutla bakan, milleti ve devleti için ileride sahip olacağı sorumlulukları mükemmel bir şekilde yerine getirebilecek güçlü bireyler olarak topluma kazandırmaktır.Durum böyle olması gerekirken, maalesef Türkiye'nin siyasileri özellikle de AKP iktidarı döneminde, bu ektiğimizde asıl verimi alacağımız geleceğimizin teminatı yavrularımıza gereken ilgi ve alakayı göstermediği gibi, tam tersi onları toplumdan uzaklaştıracak, kendi ülkesine ve milletine yabancılaştıracak birçok icraata da imza attılar.TÜİK'in 2013 yılı verilerine göre Türkiye'de yaklaşık 17 milyon yoksul var bunların yüzde 44,3'ü çocuk? Tabi bu resmi rakamlar; AKP hükümeti resmi olarak çay-simit hesabıyla yoksulluk sınırı belirlediği için böyle çıkıyor ama gerçek yoksulluk sınırının 4 bin 200 lira olduğu ülkemizde halkımızın yüzde 92'si yoksul? Türkiye'de 23 milyona yakın çocuğun bulunduğunu hesap edersek bu orana göre gerçek yoksul çocuk sayısı 21 milyon civarında? Bunun anlamı, Türkiye'de bebekler sağlıklı bir şekilde doğmuyor, çocuklar sağlıklı bir şekilde büyüyemiyor, beslenemiyor, giyinemiyor, eğlenemiyor, sağlıklı bir şekilde eğitilemiyor, öğretilemiyor; bunun neticesi olarak da hem zihin, hem ruh hem de beden olarak topluma hakkıyla kazandırılamıyor.Mevcut ekonomik ve siyasi anlayışla, mevcut politikalarla maalesef ezik, kompleks sahibi, liderlik vasıfları oluşmamış, kabiliyetleri imkansızlıklar sebebiyle bastırılmış, güdülmeye müsait bir nesli gündeme getiriyoruz. Buna bir çözüm bulunmadığı müddetçe gerçekten geleceğimiz olmayacaktır. Ve unutmayalım ki çocuklarımızın ve gençliğimizin bu şekilde yetiştirilmesi ülkemiz üzerinde hesabı olanların da bir senaryosudur.Neticede mevcut AKP siyasetinin iç politikasını AB, dış politikasını ABD ve ekonomi politikalarını da IMF şekillendirmektedir; onların vereceği akıl da çocuklarımızı önce yoksul, sonra da köle yapma amaçlıdır.Çocuklarımızı geleceğe güvenle hazırlayacak tek bir çıkış yolu bulunmaktadır; o da bütün bu ve benzeri sorunları temelden çözecek olan Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli ve bu eşsiz modeli parti programına alan Bağımsız Türkiye Partisi (BTP)'dir. Çünkü BTP, emek ve üretim karşılığı devreye koyacağı milli para politikasıyla, madenleri devlet-millet ortaklığıyla işleterek elde ettiği sınırsız gelir imkanlarıyla toplumun her kesimine büyük hizmet imkanları açmaktadır. Doğal olarak çocuklarımız da bundan nasibini alacaktır. BTP iktidarında devlet, vatandaşlarına doğumundan ölümüne kadar kimseye muhtaç olmadan yaşayabileceği sağlıklı bir yaşam standardı getirmektedir.Her doğan çocuk için 15.000 TL doğum parası verilecektir. Bu şekilde devlet, doğum masraflarını, bebeğin ihtiyaç duyduğu her şeyi ailesine vermektedir. Yani BTP iktidarında doğumlar oldukça sağlıklı olacaktır. Çocuk, doğumundan yetişkin oluncaya kadar da her ay devlet babasından 250 lira çocuk parası alacaktır.Eğitim bedava, sağlık hizmetleri bedava, toplu ulaşım hizmetleri bedava olacağından çocuklar aldıkları bu parayı sadece ekstra kişisel ihtiyaçları için harcayacaklardır.Ayrıca her anne 1500 lira ev hanımı maaşı, her çalışan anne ve baba da 5000 lira asgari ücret alacağından çocuk bütün ihtiyaçlarının karşılandığı huzurlu bir aile ortamında her yönden güçlü bir birey olarak yetişecektir.BTP iktidarında milli eğitim sistemi, yap-boz olmaktan kurtarılıp gerçekten "milli" olacağından, çocuklarımız milli ve manevi değerlerle tam olarak donatılacaktır.Çocuklar, tüm Türkiye'de hiçbir ayrım gözetilmeksizin homojen bir şekilde, teorik bilgilerin yanında pratiğini de küçük yaşlarda öğrenmeye başlayacaklar. Daha üniversiteye girmeden kabiliyetlerine ve isteklerine göre şekilleneceklerdir. Ve sınavsız üniversite projesiyle bir kuruş ödemeden istedikleri her üniversitede okuyabileceklerdir.Milli para ile hem üretim hem de tüketim teşvik edileceğinden BTP iktidarında ne üretim sorunu ne de pazar sorunu yaşanacaktır. Üretim ve pazar sorununun olmadığı Türkiye, tam istihdamın yaşanacağı, işsizliğin sıfır olduğu bir ülke olacaktır.Çocuklar için bunun anlamı iş ve geçim derdi olmayan bir gelecektir. Daha birçok projeler sayılabilir ama maksadın anlaşılması için bu kadar yeterlidir.Kısaca BTP iktidarında sadece 23 Nisan değil, 365 günün her günü çocuklarımız için bayram olacaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025