Aynı inancı paylaşan insanlar birbirlerine düşman olmazlar. Onun için, ne Araplar ve diğer müslümanlar bize düşmandırlar, ne de biz onlara.
Buna rağmen, bazı çevrelerin Suûdî Arabistan müslümanlarını bize düşman gösterme politikaları durmak bilmiyor.
Bizden ve onlardan, bu politikanın tesirinde kalanlar da işin aslını ve esasını bilmeden karşı tarafı suçlu görmektedirler.
Onun içindir ki, bizden bazıları "Araplar bizi arkadan vurdular" derken, bazı Araplar da "Türkler bizi sömürdü" demektedirler.
Bu sözlerin her ikisi de yanlıştır.
Doğru ciheti varsa da, onun da sebebine bakmak gerekir.
***
Medine'de, "Türküz, Türkiyeliyiz..." sözlerini duyan, doksanına merdiven dayamış Medineli Türk dostu ihtiyarın göz yaşlarını görmeliydiniz.
Pakistanlıların biz Türkleri aşırı derecede sevdiğini bilirsiniz.
O ihtiyarın bize olan sevgisi, Pakistanlılarınkinden hiç de az değildi.
Uyanık ihtiyar diyordu ki:
-Evladım! İngilizler, bizi de sizi de ayrı ayrı sözlerle kandırdılar. Bizi, "Türkler sizi sömürdü" diye kandırarak kendi cephelerine çekip bizdeki kendi adamları vasıtasıyla size silah kullandırttılar. Ondan sonra size dönüp, "Bakın Araplar sizi arkadan vurdular" dediler.
Güya siz bizi sömürmüşsünüz. Bizim, hurma ve zemzemimizden başka neyimiz var ki siz bizi sömüreceksiniz? Sömürmek şöyle dursun, aksine beslediniz.
Bu sözlere ne diyebilirizsiniz değerli okuyucular?
***
Suudlu başka birisi de, bize karşı sitem doluydu.
-Siz Türkler, nedense müslüman olan bizi itip, İsrail'i tercih ettiniz. İsrail devleti kurulduğunda, resmen ilk tanıyan siz oldunuz. Bizi o kadar aşağı görüyorsunuz ki, köpeklerinizi bile "Arap Arap" diye çağırıyorsunuz.
Maalesef bu da doğru.
Çok iyi Arapça bilen ve Mısır'a giden bir arkadaşım dönüşte anlattı:
-Kahire'de bir taksi kiralamıştık. Yolda şoförle sohbete daldık. Söz Türklere geldi. Ben şakadan, "Türkler kötü insanlardır.." şeklinde bir söz sarfetmiş oldum... Şoförün şekli aniden değişti. Ben, daha bir iki cümle söyler söylemez, arabayı durdurdu ve "İnin arabamdan!" dedi.
Biz, hayrola n'oluyor? deyince, "Türkler asil millettir. İslama en büyük hizmeti onlar yapmıştır. Ben, arabamda Türklerin aleyhinde konuşturtmam" dedi. Biz, memnuniyetle gülmeye başladık. Türk olduğumuzu ve şakadan öyle konuştuğumuzu söyledik de, iş tatlıya bağlandı."
Değerli okuyucular,
Gerek bu şoför ve gerekse Medineli ihtiyar, meseleyi bilenlerden...
Bilmeyenler ve bildirilmeyenler yani kandırılanlar, maalesef bilenlerden fazla.
İngilizler, sadece Mısır ve Suûdî Arabistan'da değil, diğer bütün İslam memleketlerinde, bizim aleyhimize yaptıkları yoğun propaganda sayesinde nice okumuş yazmış kimseleri bile kandırmışlardır.
Şu anda milletvekili olan bir dostum anlatmıştı..
Özal'ın Mısır'a yaptığı resmi bir ziyarette kendisi de bulunuyor.
Onurlarına verilen yemekte, yanındaki sandalyede Mısır Meclis Başkanı'nın karısı oturuyor.
Yemeğe başlarken besmele çekince, kadın hayretle soruyor:
-A a a! Siz Besmele çektiniz. Siz müslüman mısınız?
Milletvekili bozuluyor,
-Hanfendi tabii müslümanız, diyor.
Kadın,
-İnanmam! Siz Türkler dinsiz değil misiniz? diyor. Müslüman olduğunu söylemesi üzerine, ikna olmak için bir şeyler okumasını istiyor. Milletvekili (hatırımda kaldığıma göre) Âmener resûlü... okuyor.
Bunun üzerine kadın sevinçle kalkıp milletvekilinin boynuna sarılıyor.
***
Değerli okuyucular, İngilizler, üst seviyedeki insanları bile bizim hakkımızda bu derece kandırabilmişlerdir.
O İngilizler ki, esir Türk askerlerini günlerce aç bıraktıktan sonra bol bol yemek vererek mide fesadından ölmelerine sebep olmuş, arkasından da, "Türk askerleri çok yemek yemekten öldüler" demişlerdir.
O zaman İngilizler vardı, bu zaman da İngilizce konuşan ABD...
Ne gariptir ki, birbirlerine düşman gösterilmeye çalışılan Arabistanlı ve Türkiyeli iki halka da, dükkan levhalarına kadar İngilizce kompleksi sinmiş...
Buna rağmen, bazı çevrelerin Suûdî Arabistan müslümanlarını bize düşman gösterme politikaları durmak bilmiyor.
Bizden ve onlardan, bu politikanın tesirinde kalanlar da işin aslını ve esasını bilmeden karşı tarafı suçlu görmektedirler.
Onun içindir ki, bizden bazıları "Araplar bizi arkadan vurdular" derken, bazı Araplar da "Türkler bizi sömürdü" demektedirler.
Bu sözlerin her ikisi de yanlıştır.
Doğru ciheti varsa da, onun da sebebine bakmak gerekir.
***
Medine'de, "Türküz, Türkiyeliyiz..." sözlerini duyan, doksanına merdiven dayamış Medineli Türk dostu ihtiyarın göz yaşlarını görmeliydiniz.
Pakistanlıların biz Türkleri aşırı derecede sevdiğini bilirsiniz.
O ihtiyarın bize olan sevgisi, Pakistanlılarınkinden hiç de az değildi.
Uyanık ihtiyar diyordu ki:
-Evladım! İngilizler, bizi de sizi de ayrı ayrı sözlerle kandırdılar. Bizi, "Türkler sizi sömürdü" diye kandırarak kendi cephelerine çekip bizdeki kendi adamları vasıtasıyla size silah kullandırttılar. Ondan sonra size dönüp, "Bakın Araplar sizi arkadan vurdular" dediler.
Güya siz bizi sömürmüşsünüz. Bizim, hurma ve zemzemimizden başka neyimiz var ki siz bizi sömüreceksiniz? Sömürmek şöyle dursun, aksine beslediniz.
Bu sözlere ne diyebilirizsiniz değerli okuyucular?
***
Suudlu başka birisi de, bize karşı sitem doluydu.
-Siz Türkler, nedense müslüman olan bizi itip, İsrail'i tercih ettiniz. İsrail devleti kurulduğunda, resmen ilk tanıyan siz oldunuz. Bizi o kadar aşağı görüyorsunuz ki, köpeklerinizi bile "Arap Arap" diye çağırıyorsunuz.
Maalesef bu da doğru.
Çok iyi Arapça bilen ve Mısır'a giden bir arkadaşım dönüşte anlattı:
-Kahire'de bir taksi kiralamıştık. Yolda şoförle sohbete daldık. Söz Türklere geldi. Ben şakadan, "Türkler kötü insanlardır.." şeklinde bir söz sarfetmiş oldum... Şoförün şekli aniden değişti. Ben, daha bir iki cümle söyler söylemez, arabayı durdurdu ve "İnin arabamdan!" dedi.
Biz, hayrola n'oluyor? deyince, "Türkler asil millettir. İslama en büyük hizmeti onlar yapmıştır. Ben, arabamda Türklerin aleyhinde konuşturtmam" dedi. Biz, memnuniyetle gülmeye başladık. Türk olduğumuzu ve şakadan öyle konuştuğumuzu söyledik de, iş tatlıya bağlandı."
Değerli okuyucular,
Gerek bu şoför ve gerekse Medineli ihtiyar, meseleyi bilenlerden...
Bilmeyenler ve bildirilmeyenler yani kandırılanlar, maalesef bilenlerden fazla.
İngilizler, sadece Mısır ve Suûdî Arabistan'da değil, diğer bütün İslam memleketlerinde, bizim aleyhimize yaptıkları yoğun propaganda sayesinde nice okumuş yazmış kimseleri bile kandırmışlardır.
Şu anda milletvekili olan bir dostum anlatmıştı..
Özal'ın Mısır'a yaptığı resmi bir ziyarette kendisi de bulunuyor.
Onurlarına verilen yemekte, yanındaki sandalyede Mısır Meclis Başkanı'nın karısı oturuyor.
Yemeğe başlarken besmele çekince, kadın hayretle soruyor:
-A a a! Siz Besmele çektiniz. Siz müslüman mısınız?
Milletvekili bozuluyor,
-Hanfendi tabii müslümanız, diyor.
Kadın,
-İnanmam! Siz Türkler dinsiz değil misiniz? diyor. Müslüman olduğunu söylemesi üzerine, ikna olmak için bir şeyler okumasını istiyor. Milletvekili (hatırımda kaldığıma göre) Âmener resûlü... okuyor.
Bunun üzerine kadın sevinçle kalkıp milletvekilinin boynuna sarılıyor.
***
Değerli okuyucular, İngilizler, üst seviyedeki insanları bile bizim hakkımızda bu derece kandırabilmişlerdir.
O İngilizler ki, esir Türk askerlerini günlerce aç bıraktıktan sonra bol bol yemek vererek mide fesadından ölmelerine sebep olmuş, arkasından da, "Türk askerleri çok yemek yemekten öldüler" demişlerdir.
O zaman İngilizler vardı, bu zaman da İngilizce konuşan ABD...
Ne gariptir ki, birbirlerine düşman gösterilmeye çalışılan Arabistanlı ve Türkiyeli iki halka da, dükkan levhalarına kadar İngilizce kompleksi sinmiş...
Ali Eren / diğer yazıları
- Alın size Avrupa'dan taze cevap / 16.03.2002
- Derviş'e ODTÜ'yü dar etmek / 02.03.2002
- Bayram sonrası düşünceleri / 26.02.2002
- Artık açıkça "ha kilese ha câmi" diyebiliyorlar / 16.02.2002
- Müfsidi Kebir (Büyük Fesatçı) / 13.02.2002
- Bir maskara / 12.02.2002
- Tarihe ve zihinlere bir-iki hatıra kaydı / 09.02.2002
- Başbakanlığı al, neyi ver? / 02.02.2002
- Papa'nın davet etmemesine üzülünür (!) / 26.01.2002
- Bizi, onlarca sene dinsiz tanıtmışlar / 19.01.2002
- Derviş'e ODTÜ'yü dar etmek / 02.03.2002
- Bayram sonrası düşünceleri / 26.02.2002
- Artık açıkça "ha kilese ha câmi" diyebiliyorlar / 16.02.2002
- Müfsidi Kebir (Büyük Fesatçı) / 13.02.2002
- Bir maskara / 12.02.2002
- Tarihe ve zihinlere bir-iki hatıra kaydı / 09.02.2002
- Başbakanlığı al, neyi ver? / 02.02.2002
- Papa'nın davet etmemesine üzülünür (!) / 26.01.2002
- Bizi, onlarca sene dinsiz tanıtmışlar / 19.01.2002