Mustafa Kemal Paşa'nın İzmir'le ilgili birçok hatıraları vardır. İzmir'in kurtuluşu 9 Eylül gecesini İzmir Kemalpaşa ilçesinde geçirmiştir. Atatürk'ün kalmış olduğu ev şu an belediye tarafından kullanılmakta ve binadaki bir oda lütfen bir şekilde korunmaktadır. Bu evin tamamen bir müze haline getirilmesi bir vatan borcudur ve etkililer bir an evvel bu vazifeyi yerine getirmelidirler diye düşünüyoruz.
Rahmetli Atatürk bu binaya girerken çok duygu dolu anlar yaşamıştır. Tek katlı binanın girişinde beyaz örtülü temizlik yapan köy kadınları Paşa hazretlerini karşılarlar. "Yedi sekiz kadın… Gölgeler gibi çekingendiler… Atatürk'ü görünce yerlere doğru eğildiler… Sarılıp dizlerinden öptüler… Başörtüleri ile ayakkabılarının tozlarını alıp gözlerine sürdüler… Yaşlı gözlerle Ata'ya uzun uzun baktılar ve ağladılar… Bu el bağlayıcılar, bu susuşlar, bu sonsuz minnet Ata'ya hayranlığı BİN sözden daha iyi anlatıyordu…"
Bir başka hatıra da, Mahmut Baler'in anılarından:
Mustafa Kemal Paşa bir gün Nif'e (Kemalpaşa) gidelim buyurdu. Belli kişilerden başka bana da gel dedi. Nif'e doğru açık bir otomobille gidiyoruz. Şoför giderken her nedense yolu şaşırdı. Bir tereddüt geçirdi. Karşı tarafta bir ihtiyar çift sürüyordu. Mustafa Kemal Paşa şöyle dedi:
- Git şu ihtiyara yolu sor…
İhtiyara işaret ettiler, geldi. Yaşlı adam dönüp gözünü Mustafa Kemal Paşa'ya dikti.
Hiçbir şey söylemeden, nesiniz, ne istiyorsunuz bile demeden gözünün içine bakarak duruyordu.
Mustafa Kemal Paşa sordu:
- Ne bakıyorsun öyle gözüme?..
Yaşlı adam da bir başka sualle cevap verdi:
- Sen Gazi Paşamız olmayasın?..
Mustafa Kemal Paşa da:
- Evet, ben Gazi Paşa'yım…
Yaşlı adam:
- Dur… Evvela ben senin ayağını öpeceğim… dedi ve üstü açık arabanın kapısını hemen açıp, eğilip Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın ayaklarını öpmeye çalıştı.
Gazi Mustafa Kemal Paşa şöyle dedi:
- Sağ ol baba. Biz yolumuzu şaşırdık…
Yaşlı adam yolu anlattı.
Mustafa Kemal Paşa yanındaki Salih Bozok'a şöyle dedi:
- Bir şeyler ver de çocuklarına hediye alsın…
Salih Bey çıkardı, iki yüz lira mı üç yüz lira mı, işte öyle bir miktar para uzattı yaşlı adama. Yaşlı adam Salih Bey'in eline şöyle bir vurdu ve Paşa'ya dönüp şöyle seslendi:
- Paşam bu ne ola? Sen bize vatanımızı, ırzımızı, namusumuzu, dinimizi, bütün varlığımızı hediye etmiş adamsın… Bir de üstüne para veriyorsun… Beni bu kadar küçük mü gördün?..
Yaşlı adam o kadar heyecanla konuştu ki, Mustafa Kemal Paşa bu konuşmanın etkisi altında kaldı. Hepimizin gözünden yaşlar aktı. Ardından da yaşlı adama döndü ve sordu:
- Çocukların var mı ?..
Yaşlı adam cevap olarak şöyle dedi:
- İki tane
Mustafa Kemal Paşa:
- Salih, al babanın adresini. Çocuklarını Ankara'ya götürüp orada okutalım… dedikten sonra yaşlı adama bir daha dönüp:
- Çocuklarını ben okutacağım… dedi.
Yaşlı adam Mustafa Kemal Paşa'ya dönerek:
- Allah sana uzun ömür versin… dedi ve ardından gene Mustafa Kemal Paşa'nın ayaklarına sarıldı.
Hemen kaldırdılar. Elini öptü… Bir taraftan biz, bir taraftan da yaşlı adam gözyaşlarına boğulmuştuk. Oradan ayrıldık.
Adem Birinci / diğer yazıları
- Ammar bin Yasir / 16.12.2024
- Hz. Abdulmuttalip ya da ikinci İbrahim / 15.12.2024
- Halid Bin Zeyd Ebu Eyyub El-Ensari / 11.12.2024
- Hz. Hatice Annemiz ve İmam Ali / 03.12.2024
- Hz. Abdullah / 27.11.2024
- Cihat Müslümanı Atatürk / 22.11.2024
- Hz. Fatıma Ana sırrı / 18.11.2024
- Atatürk ahlak-ı Muhammedi ve edebi Ali idi / 08.11.2024
- İmam Ali’nin eli yükselmedikçe… / 21.10.2024
- ‘Sofra yay’ / 24.08.2024
- Hz. Abdulmuttalip ya da ikinci İbrahim / 15.12.2024
- Halid Bin Zeyd Ebu Eyyub El-Ensari / 11.12.2024
- Hz. Hatice Annemiz ve İmam Ali / 03.12.2024
- Hz. Abdullah / 27.11.2024
- Cihat Müslümanı Atatürk / 22.11.2024
- Hz. Fatıma Ana sırrı / 18.11.2024
- Atatürk ahlak-ı Muhammedi ve edebi Ali idi / 08.11.2024
- İmam Ali’nin eli yükselmedikçe… / 21.10.2024
- ‘Sofra yay’ / 24.08.2024