Toplumun en küçük temel taşı aileden en geniş tüzel kurumu olan devlete kadar her sahada acilen derlenmeye ve toparlanmaya hayati derecede ihtiyacımız var.
Aklımızı başımıza devşirme zaruretimiz var.
En sağından en soluna, iyisinden-kötüsüne siyasetlerin ve akılların iflas ettiği şu vahim süreçte gerçek akla, şuura, basirete, köklü ve acil çözümlere ihtiyacımız var.
İmana ve güvene ihtiyacımız var.
Birliğe ihtiyacımız var.
Tanıdığım 80'li yıllardan bu yana BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın tüm derdi, gayreti, hayatı ve davası işte bu birlik ve iman olmuştur? Devlet ve millet olarak topyekun bizi "biz" ve "bir" yapan değerleri hatırlatmak, yaşamak, korumak ve onların kıymetini bilmek olmuştur.
Hepimizin ma'lumudur ki, Prof. Dr. Baş, devlet ve milletimizi yok etmeye yönelik en çetrefilli oyunları bozmuş, çözümler ortaya koymuştur.
10 Kasım günü çıkan "Hoş geldin Atatürk" eseri, bu büyük oluşun taçlandırılmasıdır.
Bir büyük oluştur "Hoş geldin Atatürk"
80 milyon vatan evladı olarak hep beraber okuyalım, okutalım, görelim, yaşayalım; hiç kimse hariçte kalmasın.
Prof. Dr. Baş'ın "Hoş geldin Atatürk" eserini okuyup özümseyen insan, şayet hain değilse, zihni berraklaşacak, oyunları fark edecek kıratta basireti açılacak, ufku genişleyecek, gönlü yeşerecek, vatanın, devletin ve milli birliğimizin kıymetini idrak edecek, kısaca adam gibi adam olacak? Okuyun, okutun, görün, yaşayın.
Vaziyetimiz ortada: Aileden devlete, birbirimizi dövmekten ve birbirimizle dalaşmaktan öylesine iflahımız kesildi ki, yıllarca devlet ve millet olarak hepimizi öldüresiye dövenlere başımızı kaldırıp bakacak takatimiz kalmadı, aklımız tutuldu...
Akıl tutulması, basiretsizlik ve istismar öyle bir raddeye vardı ki, asırlar boyunca bizi bir yapan, Türk milleti yapan, Bağımsız Devlet yapan ve bugün de bizi bir ve biz yapması gereken esaslar ihtilaf ve kavga malzemesi haline dönüştürüldü.
Demokratik, laik, sosyal hukuk devletimizde sergilenmesi gereken birlik ve yönetim tecrübesi, Ortaçağ derebeylik ve sahra bedeviliği seviyesinin altına düştü.
Anayasa, en geniş toplumsal mutabakat ve sözleşmedir, birlik içindir, düzen içindir; gel gör ki, son dönemde Anayasa, kavga ve ihtilaf malzemesi haline gelmiş, düzenbazlık ve başıbozukluk aracına dönüşmüştür.
Devlet, hükümet, adalet ve kamu gücü topyekun millet içindir, birlik içindir, güvenli gelecek, huzurlu ve onurlu yaşam içindir; gel gör ki, bizde huzursuzluğun, güvensizliğin, yokluk ve yoksulluğun kaynağı haline gelmiştir.
Dinimiz İslam ve onun Ehl-i Beyt rüknü, birliğimizin mayasıdır, kardeşliktir, sulhtur, imandır, emandır ve güvendir; gel gör ki, uzun dönemden beri bu mukaddesat bilumum ihtilafların, dalaş ve savaşların yolu ve yöntemi haline dönüştürülmüştür.
Gazi M. Kemal Atatürk, Cumhuriyet'imizin kurucusu, devletimizin banisi, mübarek vatanımızın kurtarıcısı (halaskârı), tüm dünyanın üzerimize çullandığı en çetin dönemde birliğimizin adresidir; gel gör ki, epeyce zamandan beri Atatürk ve Atatürkçülük, devleti dağıtmanın, vatanı bölmenin, milleti parçalamanın istismar aracı olmuştur.
"Toplumun yapı taşı olan insan bozulup kokuşunca, doktorun elinde hayat veren neşter, katilin elinde can alan bıçağa oluverdi.
"Hoş geldin Atatürk" eseri ile yerinden oynatılan veya sökülen kilit taşlarını yerine oturtuyor, gediğine koyuyor Prof. Dr. Baş? Okuyun, okutun, görün, yaşayın. 80 milyon vatan evladı olarak hep beraber okuyalım ve yaşayalım.
Prof. Dr. Baş, yıllar öncesinden beri "önce insan" derken, bu evrensel gerçeği hayatımıza ve gönlümüze nakşetmeye çalışıyor.
Prof. Dr. Baş'ın "Hoş geldin Atatürk" eserinde "önce insan"ı, "adam gibi adam"ı, "Ehl-i Beyt soylu ulu bir devlet adamı"nı, "dindar Mustafa Kemal"i, "meydan dedesi Kemal"i, "Kutbu'l-Aktab"ı görecek, onunla tanışacak, göz göze, gönül gönüle olacaksınız.
Prof. Dr. Baş'ın gönlü ve gür sadâsıyla "Hoş geldin Atatürk" diyerek Bağımsız Türkiye'yi Gazi M. Kemal Atatürk ile omuz omuza yeniden inşa edeceksiniz.
"Hoş geldin Atatürk", Prof. Dr. Ünal Emiroğlu hocamızın tespitiyle hem Atatürkçülüğün Anayasası, bağımsızlık karakteriyle inşa edilen Bağımsız Türkiye'nin kilit taşı ve birlik hasretiyle yanan gönüllerin ab-ı hayatıdır? 80 milyon vatan evladı olarak hep beraber okuyalım, okutalım, görelim, yaşayalım; hiç kimse hariçte kalmasın.
Aklımızı başımıza devşirme zaruretimiz var.
En sağından en soluna, iyisinden-kötüsüne siyasetlerin ve akılların iflas ettiği şu vahim süreçte gerçek akla, şuura, basirete, köklü ve acil çözümlere ihtiyacımız var.
İmana ve güvene ihtiyacımız var.
Birliğe ihtiyacımız var.
Tanıdığım 80'li yıllardan bu yana BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın tüm derdi, gayreti, hayatı ve davası işte bu birlik ve iman olmuştur? Devlet ve millet olarak topyekun bizi "biz" ve "bir" yapan değerleri hatırlatmak, yaşamak, korumak ve onların kıymetini bilmek olmuştur.
Hepimizin ma'lumudur ki, Prof. Dr. Baş, devlet ve milletimizi yok etmeye yönelik en çetrefilli oyunları bozmuş, çözümler ortaya koymuştur.
10 Kasım günü çıkan "Hoş geldin Atatürk" eseri, bu büyük oluşun taçlandırılmasıdır.
Bir büyük oluştur "Hoş geldin Atatürk"
80 milyon vatan evladı olarak hep beraber okuyalım, okutalım, görelim, yaşayalım; hiç kimse hariçte kalmasın.
Prof. Dr. Baş'ın "Hoş geldin Atatürk" eserini okuyup özümseyen insan, şayet hain değilse, zihni berraklaşacak, oyunları fark edecek kıratta basireti açılacak, ufku genişleyecek, gönlü yeşerecek, vatanın, devletin ve milli birliğimizin kıymetini idrak edecek, kısaca adam gibi adam olacak? Okuyun, okutun, görün, yaşayın.
Vaziyetimiz ortada: Aileden devlete, birbirimizi dövmekten ve birbirimizle dalaşmaktan öylesine iflahımız kesildi ki, yıllarca devlet ve millet olarak hepimizi öldüresiye dövenlere başımızı kaldırıp bakacak takatimiz kalmadı, aklımız tutuldu...
Akıl tutulması, basiretsizlik ve istismar öyle bir raddeye vardı ki, asırlar boyunca bizi bir yapan, Türk milleti yapan, Bağımsız Devlet yapan ve bugün de bizi bir ve biz yapması gereken esaslar ihtilaf ve kavga malzemesi haline dönüştürüldü.
Demokratik, laik, sosyal hukuk devletimizde sergilenmesi gereken birlik ve yönetim tecrübesi, Ortaçağ derebeylik ve sahra bedeviliği seviyesinin altına düştü.
Anayasa, en geniş toplumsal mutabakat ve sözleşmedir, birlik içindir, düzen içindir; gel gör ki, son dönemde Anayasa, kavga ve ihtilaf malzemesi haline gelmiş, düzenbazlık ve başıbozukluk aracına dönüşmüştür.
Devlet, hükümet, adalet ve kamu gücü topyekun millet içindir, birlik içindir, güvenli gelecek, huzurlu ve onurlu yaşam içindir; gel gör ki, bizde huzursuzluğun, güvensizliğin, yokluk ve yoksulluğun kaynağı haline gelmiştir.
Dinimiz İslam ve onun Ehl-i Beyt rüknü, birliğimizin mayasıdır, kardeşliktir, sulhtur, imandır, emandır ve güvendir; gel gör ki, uzun dönemden beri bu mukaddesat bilumum ihtilafların, dalaş ve savaşların yolu ve yöntemi haline dönüştürülmüştür.
Gazi M. Kemal Atatürk, Cumhuriyet'imizin kurucusu, devletimizin banisi, mübarek vatanımızın kurtarıcısı (halaskârı), tüm dünyanın üzerimize çullandığı en çetin dönemde birliğimizin adresidir; gel gör ki, epeyce zamandan beri Atatürk ve Atatürkçülük, devleti dağıtmanın, vatanı bölmenin, milleti parçalamanın istismar aracı olmuştur.
"Toplumun yapı taşı olan insan bozulup kokuşunca, doktorun elinde hayat veren neşter, katilin elinde can alan bıçağa oluverdi.
"Hoş geldin Atatürk" eseri ile yerinden oynatılan veya sökülen kilit taşlarını yerine oturtuyor, gediğine koyuyor Prof. Dr. Baş? Okuyun, okutun, görün, yaşayın. 80 milyon vatan evladı olarak hep beraber okuyalım ve yaşayalım.
Prof. Dr. Baş, yıllar öncesinden beri "önce insan" derken, bu evrensel gerçeği hayatımıza ve gönlümüze nakşetmeye çalışıyor.
Prof. Dr. Baş'ın "Hoş geldin Atatürk" eserinde "önce insan"ı, "adam gibi adam"ı, "Ehl-i Beyt soylu ulu bir devlet adamı"nı, "dindar Mustafa Kemal"i, "meydan dedesi Kemal"i, "Kutbu'l-Aktab"ı görecek, onunla tanışacak, göz göze, gönül gönüle olacaksınız.
Prof. Dr. Baş'ın gönlü ve gür sadâsıyla "Hoş geldin Atatürk" diyerek Bağımsız Türkiye'yi Gazi M. Kemal Atatürk ile omuz omuza yeniden inşa edeceksiniz.
"Hoş geldin Atatürk", Prof. Dr. Ünal Emiroğlu hocamızın tespitiyle hem Atatürkçülüğün Anayasası, bağımsızlık karakteriyle inşa edilen Bağımsız Türkiye'nin kilit taşı ve birlik hasretiyle yanan gönüllerin ab-ı hayatıdır? 80 milyon vatan evladı olarak hep beraber okuyalım, okutalım, görelim, yaşayalım; hiç kimse hariçte kalmasın.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019