Aynı bedende, can gibiyiz! Ruh ikizleriyiz biz!Unutulmaması, unutturulmaması gereken bir mücadeleden geri kalan, yüz yıllık bir feryât var! Bu feryâdı sağırlar duyuncaya kadar, bu mücadeleyi körler görünceye kadar tekrarlayacağım!Tam yüz yıl önceden Mehmet Âkif namlı bir millet evlâdı;"Ey dipdiri meyyit! İki el bir baş içindir,Davransana! Eller de senin, baş da senindir!" diye feryât etmişti!Avrupaî fikirler, ithal "..izm"ler eliyle bölünüp parçalanıp, lokma lokma yutulan dev imparatorluktan geri kalanı koruyabilmek için, birlik olmanın şart olduğunu haykırıp durmuştu!Bir Arnavut olmasına rağmen;"Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl:Hakkıdır hür yaşamış bayrağımın hürriyet,Hakkıdır Hakk'a tapan Milletimin istiklâl" diyecek kadar olmuş bir millet mensubiyeti sergilemişti! Yani Mehmet Âkif, yüz yıl önce milliyetçiliğin değil, "milliyetçilik"in çâre olduğunu fark ederek seslendirmişti!Yeni güne başlayıp çarşı-pazar işlerimi bitirdikten sonra klavyemin başına oturduğumda, Sosyal Medya'dan bir kadim Dost'un selamıyla irkildim!"Selamün aleyküm ülküdaşım kardaşım hemşehrim..Selam ve dua ile? Ben, Eğitim Enst.den (.....) lı Kürt Sait, hatırladınız mı? Biz öğrenci iken siz evliydiniz. Tebriz kapı polis karakolunun arkasında eviniz vardı. Nasılsınız? âfiyettesinizdir inşallah" diyordu Kürt Dostum...Yazdım, yazıştık ve telefonlaştık!Yıllar sonra bir Kürt Dostumla buluşup hemhâl olurken; gözümün önünden Kürt Dostlarım geçit resmi yaptılar muhabbetle! Kürt İbo, Kürt Vedat, Kürt Hikmet, Kürt Cemali, Kürt Selami (Abık), Kürt Lütfü adını şimdi sayamayacağım kadar çok ve hepsi de Dostlarım olan Kürt Yoldaşlarımı hatırladım, özledim, tanıştırıp buluşturana şükrettim, hamd ettim!İnsan hafızası ve düşüncesinin hızının sırrına akıl ermiyor! Bu Kürt Dostlar gözüm önünden geçerken; Mehmet Âkif'in yüz yıl önceki feryadını hatırladım!Evim evleri, evleri evim olmuş Kürt Dostlarımı özledim yüreğim yanarcasına!15-20 dakika telefonla halleştik Kürt Sait Dostumla! Hasret gidermeye çalıştık ve buluşmak üzere kavilleştik! O bir Kürt, ben bir Türk olarak Türk Milleti mensûbiyetinin keyfini yaşadık 15-20 dakikada doyasıya!Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar BAŞ Hoca'nın; "Bir elimi kesseler Türk kanı, öbür elimi kesseler Kürt kanı akar!" vecizesi ile Âkif'in yüz yıl önceki; "İki el bir baş içindir" tesbitini örtüştürdüğümde; Sait Kürt'çe, ben Türk'çe ama ikimizde Türk Milleti'nce duygulandık!Birimiz Türk Milletinin bir eli, diğerimiz Türk Milleti'nin öbür eli olduğumuzun farkındaydık ve Milletin iki elinin bir başı, yani Devleti korumakla mükellef olduğunun da farkındaydık!Beraberce halimize şükrettik, beraberce Türk ve Kürt'ü bir bedenin iki eli mesabesinde görüp tarif eden Haydar Hoca'ya gıyabında teşekkür ettik!Bunu niye mi anlattım?Yaklaşık yüz yıl önce Lozan'da; "Kürtler azınlık değildir, çünkü Müslümandır" diyerek Kürtlerimizi Milletten eden Muhteşem Atatürk'ün suladığı, Hünkâr Hacı Bektaş'ın yüzlerce yıl önceden attığı tohumların, nasıl sağlıklı olarak yeşerip çınarlaştığını fark ettik; Türk'çe coştum, Kürt'çe övündüm!Değil saçlarının eteklerinin bir kılına sayısız bebek katilini, sayısız ziyankâr ırkçıyı kurban edebileceğim Kürt Dostlarımın varlıklarını tekrar hissederek; kıvandım, coştum, heveslendim!Türk Milleti'nin gözle görülmeyen bu aysbergleri sayesindedir ki; kırk yıldır çok uğraşılmasına, olmadık tuzak ve tahriklere rağmen bu coğrafyada Türk-Kürt çatışması olmadı, olmayacak da! En azından; Kürt İbo, Kürt Vedat, Kürt Sait yaşadığı ve ben yaşadığım müddetçe değil çatışma Türk'le Kürd'ün birbirine kaş çatması bile olmayacak!Bir de siyâseten; "Bir elim kesilse Türk kanı, diğeri kesilse Kürt kanı akar!" diyen bir 21.yy. Hacı Bektaş'ı edâsıyla arz-ı endâm eden Haydar Hoca'yı hatırlayınca; moralim düzeldi, metânetim arttı, öldüremeyen yaralarım yeniden gücüme güç kattı!Allah'ım seni ve senin gibi Kürt Dostlarımı korusun Kürt Sait!Türk yüreğime güç kattın, Kürt yüreğine sağlık olsun!NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE! Vesselâm...Selâm, sevgi, duâ...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017