İsmet İnönü döneminde bile İslam dini bu kadar tartışılmamış, bu kadar saygısızlığa maruz kalmamış, itikat ve ameli esasları böylesine çarpıtılmamıştı.AKP iktidarında kimileri (ki bunların çoğu ilahiyat tahsili almış kişiler) namazı inkâr etti. Kimileri teravihi inkâr etti. Kimileri başörtüsünü Yahudi geleneği olarak görüp, inkâr etti. Kimileri Hz. Muhammed’siz (sav) iman iddia ederken, Yahudi ve Hıristiyanları hak yolda sayıp, cennete havale etti… Dediğim gibi bu ve daha vahim iddiaları adının başında ilahiyatçı bilmem ne, şu cemaatin lideri, şu anlayışın sözcüsü vs. olan kişiler yaptı. Bu anlayışlar söylemlerini her ortamda, milletin önünde yaptılar. Erdoğan ve arkadaşlarının hiçbir itirazı olmadı. Ama adının önünde şucu, bucu olmayan kişiler, İslam’a saldırdıkları, dini değerleri hafife aldıkları, hakarete varan cümleler kurdukları zaman bir anda mücahitliklerini hatırlayıp, milletin önünde fedailik yaptılar. “Dinsiz, haddini bil, yoksa bildiririz” söylemlerine giriştiler… Yine Erdoğan dönemine kadar Müslüman olmayanlar, İslam’a böylesine alenen ve alçakça saldırılara çok az cüret edebilirdiler. Ne hikmetse son on yılda bu hakaretler zirve yaptı.Alçaklar, ABD’de, Afganistan’da, Adana’da Kuran-ı Kerim’i yaktılar, yırttılar. Peygamberimiz hakkında karikatürler, filmler yaptılar. Bin bir aşağılık iftiralar attılar. Ama Erdoğan ve arkadaşları, onlarla dostluğa devam etti. Sözüm ona saygıya çağırdı, hoşgörüye çağırdı. Erdoğan dönemine kadar zina suçtu. Evlilik dışı ilişkilerde ihbar veya baskın sonucu yakalananlar, mahkemeye sevk edilir ve ceza alırlardı. Allah-u Teala ise zinayı büyük günah olarak bildirip, bırakın yapmayı, yaklaşmayın, diye açıkça ikaz ve tehdit etmişti. Erdoğan geldi, sırf Hıristiyan AB’yi memnun etmek için zinayı suç olmaktan çıkardı. Zina suç olmaktan çıkınca sokağa kadar indi. Otobüs duraklarında, yol kenarı direklerinde, günlük dayalı döşeli kiralık ev reklamları zirve yaptı. Oteller tam kapasite çalışıyor. Turist olarak gelenler, yapılan baskınlarda polisler tarafından karakola götürülüyor. Karşılıklı rıza teyidi alınıyor ve serbestsiniz. Öte yandan Erdoğan kürtajı yasaklattı. “Doğurun ben (devlet) bakarım” dedi. Daha da vahim olan ise ortaokul, lise çağındaki kızlar ya intihar ediyor ya itiraf. İtirafları ise utanç boyutunda. 13 yaşında, 15 yaşında vs. çocuklara, onlarca kişi tecavüz etmiş. Erdoğan dönemlerinde zina % 220 artmış. Çocuklara cinsel taciz ise % 125. Sizler böyle bir tabloyu İnönü, Menderes, Demirel, Çiller vs. dönemlerinde görmüş müydünüz? Hatırlıyor musun?Helal gıda kavramı ile Erdoğan döneminde tanıştık. Neden? Çünkü birçok yediğimiz, içtiğimiz ürünlerde ya domuz eti, ya da domuz etinin yan ürünleri kullanılıyormuş. Hemen helal gıda patenti ortaya çıktı. Çok vakit geçmedi, helalin de içinden haram çıktı. İlgili bakanlıklar onlarca firmayı deşifre etti. Hele hepimizin günlük olarak tükettiği peynir, süt, bal gibi ürünlerle nasıl zehirlendiğimizi hükümet yetkilileri açıkladı. Yine Erdoğan iktidarlarında bir GDO kavramı ile tanıştık. Sağlık uzmanları sakın ha bu GDO’ya yaklaşmayın derken, bir baktık bir sürü GDO’ları çoktan götürmüşüz bile. Erdoğan iktidarlarına kadar Sağlık Bakanlığı ve sağlık personeli bu kadar dile düşmemişti. Yine Erdoğan iktidarlarına kadar öğretmenlere bir saygı vardı. Bizzat Milli Eğitim Bakanı ve bazı Bakanlar öğretmenleri ve öğretmen adaylarını kameralar önünde olmadık hakaretlere maruz bıraktı. Milli eğitim sistemini yapboz haline getirdiler. Hukuk sistemi hep tartışılmıştır. Yandaşlıkla, birilerini el üstünde tutmakla itham edilmişti. Ama Erdoğan iktidarlarına kadar hukuk bu kadar tartışılır hale gelmemiş, güven kaybetmemişti. Mahkemeler bu kadar alenen taraflı kararlar vermemişti.Geçmiş iktidarlar döneminde hem vekillere hem de vekil yandaşlarına ayrıcalıklar yapılmıştı. Ama böylesine vekil ve akraba, yandaş ayrıcalıklarına bilmem tarih şahit olmuş mudur?Ne din düşmanı dedikleri İsmet İnönü, ne mason dedikleri Demirel, ne AB’ci dedikleri Çiller ve Yılmaz, Erdoğan kadar Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmemiş, onların arzu ve isteklerine uymamıştı.Yine Cumhuriyet tarihinde hiçbir devlet yöneticimiz bu kadar alenen bir komşumuzun iç işlerine müdahale edip, oradaki isyancılara her türlü desteği verip, Müslüman kanının akmasına sebep olmamıştı…Bilmem yanılıyor muyum?
Akın Aydın / diğer yazıları
- ABD, Şam’a indi / 21.12.2024
- Doğu'nun kızı Butto, Alman kızı Merkel ve Erdoğan / 20.12.2024
- İsrail endişeli, Yunanistan ise panikteymiş / 19.12.2024
- AKP döneminde 28 Şubat manzaraları / 18.12.2024
- Türkiye’yi soracak olursanız! / 16.12.2024
- İsrail için milli stratejiler - 2 / 15.12.2024
- İsrail için milli stratejiler -1- / 14.12.2024
- ‘Türkiye, Türklerindir’ diyemeyenler bakın ne diyor? / 13.12.2024
- Yalan ve talan aynen devam ediyor / 12.12.2024
- Saddam, Kaddafi, Esad gitti, sırada kim var? / 11.12.2024
- Doğu'nun kızı Butto, Alman kızı Merkel ve Erdoğan / 20.12.2024
- İsrail endişeli, Yunanistan ise panikteymiş / 19.12.2024
- AKP döneminde 28 Şubat manzaraları / 18.12.2024
- Türkiye’yi soracak olursanız! / 16.12.2024
- İsrail için milli stratejiler - 2 / 15.12.2024
- İsrail için milli stratejiler -1- / 14.12.2024
- ‘Türkiye, Türklerindir’ diyemeyenler bakın ne diyor? / 13.12.2024
- Yalan ve talan aynen devam ediyor / 12.12.2024
- Saddam, Kaddafi, Esad gitti, sırada kim var? / 11.12.2024