Önceki makalelerde, Hz. Peygamber'den sonra İmam Ali'nin hilafet ve imametini ilan eden hadislerin yanısıra Velayet, Menzile ve Gadir-i Hum haberlerinin, Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın ortaya koyduğu 220 Sünni kaynak ekseninde "inkarı küfrü gerektiren mütevatir haberler" olduğunu anlatmıştık.
"Velî" ve "Mevlâ" kavramları etrafında türetilen batıl tevillere değinmiştik.
Hz. Peygamberin, İmam Ali'ye "sen benden sonraki halifemsin/ente halîfetî min be'dî" hitabının Sünni kaynaklarda sahih hadisler olarak var olduğunu hatırlatmıştık.
Söz konusu kaynaklara ulaşamayanlar için veya bulanık gönüllerin durulması adına yahut mürekkep yalamış nasipsizlere belki bir hidayet kapısı aralanır ümidiyle, Sünni kaynaklardaki bu tapu gibi hadisleri aktarmanın faydalı olacağına kanaatindeyim.
1- İbn Abbas (ra.) şunu nakletti. Resulullah (s.a.a), Ali'ye (k. veche) hitaben şöyle buyurdu:
"Musa'ya (a.s) nispetle Harun (a.s) ne ise, bana nispetle sen de osun; tek farkla ki, sen peygamber değilsin. Ve sen, benden sonra her bir mü'min için benim halifemsin/Ve ente halîfetî fî külli mü'minin min be'dî."
- İsnadı hasendir. Hadisi rivayet edenler de, Buhari ve Müslim'in ravileridir; güvenilirdir. Bu hadisi teyid eden birçok haber vardır (Hafız İbn Ebi Âsım, Kitabu's-Sünne, (Tahk: N. el-Bani), Beyrut-1980, c. 2, s. 565, H. No: 1188; es-Sünne, (Tahk: Dr. İbn Faysal el-Cevabire), Riyad-1998, c. 2, s. 799-800, H. No: 1222).
2- Zeyd b. Sabit (r.a) şunu nakletti. Hz. Peygamber şöyle buyurdu:
"Size iki halife bırakıyorum/İnnî târikün fîkum halîfeteyn?
İlki, Allah'ın kitabıdır ki, o, gökten yeryüzüne uzatılmış iptir.
Diğeri ise Itretim, Ehl-i Beytimdir. Bu ikisi, Havz-ı Kevser'im başına varıncaya kadar asla birbirinden ayrılmaz."
- İsnadı sahihtir, hasendir. Bu bağlamda birçok hadis varid olmuştur; 11046 ve 11073 nolu hadislere bak (Ahmed b. Hanbel, Müsned (Tahk: Ahmed ez-Zeyn), Kahire-1995, c. 16, s. 28, H. No: 21470).
el-Bâni, "Sahihtir. Ahmed b. Hanbel ve Taberani, Zeyd b. Sabit'ten nakletti" değerlendirmesi ile aynı hadise el-Fethu'l-Kebir'inde yer verdi (Nasıruddin el-Bani, Sahihu Camus-Sağir el-Fethu'l-Kebir, c. 1, s. 482, H. No: 2457).
3- İbn Abbas (r.a) etrafını insanların sardığı sohbette Hz. Peygamber'den Ali'ye dair işittiği on hasleti anlatırken şunları nakletti:
Resulullah, onun hakkında şöyle buyurdu:
"Ey Ali, dünyada ve ahirette, sen benim halifemsin? Musa'ya nispetle Harun ne ise, bana nispetle sen de onun gibi olasın, istemez misin? Bir farkla ki, sen peygamber değilsin.
Şüphesiz ki, sen benim halifemsin ki, ancak o zaman yola çıkabilirim/Lâ yenbeği en ezhebe illâ ve ente halîfetî?
Sen benden sonra her bir mü'min üzerine benim velimsin."
- İsnadı sahihtir. Haberin ravilerini, İbn Hibban sikât (güvenilir kimseler) olarak kaydetti (Ahmed b. Hanbel, Müsned (Tahk: A. M. Şakir), Kahire-1995, c. 3, s. 331-333, H. No: 3062-3063; İbn Kesir, el-Bidaye ve'n-Nihaye, Hicr-1998, c. 11, s.42-44).
4- İbn Abbas, Ali b. Ebi Talib'in şunları anlattığını nakletti:
"Önce en yakın akrabanı uyar" (Şuara Suresi 26/214) ayeti nazil olduğunda, Hz. Peygamber, beni çağırdı ve Yüce Allah'ın, kendisine yakınlarını uyarmasını emrettiğini, bu yüzden Cebrail'in uyarıcı olarak geldiğini anlattı. Cebrail'in kendisine tarif ettiği üzere yemek hazırladım, Abdulmuttalib oğullarını davet ettim. Aşağı-yukarı kırk civarında insan geldi. Rasulullah, etten bir parça alıp dişiyle kopardıktan sonra, Bismillah ile buyurun, dedi.
Allah'a yemin olsun ki, ancak tek kişinin doyacağı kadar olan yemekten istisnasız herkes yedi, hepsi karnını doyurdu. Bunları sütle sula, dedi; bir tas süt getirip hepsine verdim. Hepsi kana kana içip doydular.
Rasulullah, tam söze başlayacakken, Ebu Leheb başladı laflamaya? Hepsi dağıldılar. Ertesi gün için de aynı yeme-içmeyi hazırlayıp akrabayı çağırmamı emretti. Hazırladım; davet ettim. Yediler-içtiler; hepsi doydu. Rasulullah (s.a.a) şöyle hitap buyurdu:
"Ey Abdulmuttalib oğulları, size dünya ve ahiretin en hayırlı haberini getirdim. Yüce Allah, bana, sizi bu yeni dine çağırmamı emretti. Benim kardeşim, vasim ve halifem olmak üzere sizden hanginiz bana bu işte yardımcı ve arkadaş olacaktır?!"
Herkes sus-pus kesildi. Aralarında gözü çapaklı-baldırı en ince vaziyette olan ben, ayağa kalkıp "ben varım" dediğimde; Rasulullah (s.a.a), boynumdan tutarak "İşte bu genç benim kardeşim, vasim ve sizin aranızda benim halifemdir / İnne hâzâ ehî ve vesıyyî ve halîfetî fîküm? Onu dinleyiniz ve tabi olunuz" buyurdu.
Oradakiler gülüp-geçtiler. Rasulullah'ın tekrar ettiği üç defasında da sadece ben ayağa kalktım; ona varis olan benim? (Taberi, Tarihu'r-Rusul ve'l Mülük (Tahk: M. Ebulfadl İbrahim), Daru'l-Mearif - Mısır, 2. baskı, c. 2, s. 319-322; İbn Kesir, el-Bidaye, Dımeşk-201, c. 3, s. 242-243).
Sakife-Emevi siyasetinin, İslam ve ilim dünyasına kâbus gibi çökmesine de kaynaklar ışığında değiniriz.
"Velî" ve "Mevlâ" kavramları etrafında türetilen batıl tevillere değinmiştik.
Hz. Peygamberin, İmam Ali'ye "sen benden sonraki halifemsin/ente halîfetî min be'dî" hitabının Sünni kaynaklarda sahih hadisler olarak var olduğunu hatırlatmıştık.
Söz konusu kaynaklara ulaşamayanlar için veya bulanık gönüllerin durulması adına yahut mürekkep yalamış nasipsizlere belki bir hidayet kapısı aralanır ümidiyle, Sünni kaynaklardaki bu tapu gibi hadisleri aktarmanın faydalı olacağına kanaatindeyim.
1- İbn Abbas (ra.) şunu nakletti. Resulullah (s.a.a), Ali'ye (k. veche) hitaben şöyle buyurdu:
"Musa'ya (a.s) nispetle Harun (a.s) ne ise, bana nispetle sen de osun; tek farkla ki, sen peygamber değilsin. Ve sen, benden sonra her bir mü'min için benim halifemsin/Ve ente halîfetî fî külli mü'minin min be'dî."
- İsnadı hasendir. Hadisi rivayet edenler de, Buhari ve Müslim'in ravileridir; güvenilirdir. Bu hadisi teyid eden birçok haber vardır (Hafız İbn Ebi Âsım, Kitabu's-Sünne, (Tahk: N. el-Bani), Beyrut-1980, c. 2, s. 565, H. No: 1188; es-Sünne, (Tahk: Dr. İbn Faysal el-Cevabire), Riyad-1998, c. 2, s. 799-800, H. No: 1222).
2- Zeyd b. Sabit (r.a) şunu nakletti. Hz. Peygamber şöyle buyurdu:
"Size iki halife bırakıyorum/İnnî târikün fîkum halîfeteyn?
İlki, Allah'ın kitabıdır ki, o, gökten yeryüzüne uzatılmış iptir.
Diğeri ise Itretim, Ehl-i Beytimdir. Bu ikisi, Havz-ı Kevser'im başına varıncaya kadar asla birbirinden ayrılmaz."
- İsnadı sahihtir, hasendir. Bu bağlamda birçok hadis varid olmuştur; 11046 ve 11073 nolu hadislere bak (Ahmed b. Hanbel, Müsned (Tahk: Ahmed ez-Zeyn), Kahire-1995, c. 16, s. 28, H. No: 21470).
el-Bâni, "Sahihtir. Ahmed b. Hanbel ve Taberani, Zeyd b. Sabit'ten nakletti" değerlendirmesi ile aynı hadise el-Fethu'l-Kebir'inde yer verdi (Nasıruddin el-Bani, Sahihu Camus-Sağir el-Fethu'l-Kebir, c. 1, s. 482, H. No: 2457).
3- İbn Abbas (r.a) etrafını insanların sardığı sohbette Hz. Peygamber'den Ali'ye dair işittiği on hasleti anlatırken şunları nakletti:
Resulullah, onun hakkında şöyle buyurdu:
"Ey Ali, dünyada ve ahirette, sen benim halifemsin? Musa'ya nispetle Harun ne ise, bana nispetle sen de onun gibi olasın, istemez misin? Bir farkla ki, sen peygamber değilsin.
Şüphesiz ki, sen benim halifemsin ki, ancak o zaman yola çıkabilirim/Lâ yenbeği en ezhebe illâ ve ente halîfetî?
Sen benden sonra her bir mü'min üzerine benim velimsin."
- İsnadı sahihtir. Haberin ravilerini, İbn Hibban sikât (güvenilir kimseler) olarak kaydetti (Ahmed b. Hanbel, Müsned (Tahk: A. M. Şakir), Kahire-1995, c. 3, s. 331-333, H. No: 3062-3063; İbn Kesir, el-Bidaye ve'n-Nihaye, Hicr-1998, c. 11, s.42-44).
4- İbn Abbas, Ali b. Ebi Talib'in şunları anlattığını nakletti:
"Önce en yakın akrabanı uyar" (Şuara Suresi 26/214) ayeti nazil olduğunda, Hz. Peygamber, beni çağırdı ve Yüce Allah'ın, kendisine yakınlarını uyarmasını emrettiğini, bu yüzden Cebrail'in uyarıcı olarak geldiğini anlattı. Cebrail'in kendisine tarif ettiği üzere yemek hazırladım, Abdulmuttalib oğullarını davet ettim. Aşağı-yukarı kırk civarında insan geldi. Rasulullah, etten bir parça alıp dişiyle kopardıktan sonra, Bismillah ile buyurun, dedi.
Allah'a yemin olsun ki, ancak tek kişinin doyacağı kadar olan yemekten istisnasız herkes yedi, hepsi karnını doyurdu. Bunları sütle sula, dedi; bir tas süt getirip hepsine verdim. Hepsi kana kana içip doydular.
Rasulullah, tam söze başlayacakken, Ebu Leheb başladı laflamaya? Hepsi dağıldılar. Ertesi gün için de aynı yeme-içmeyi hazırlayıp akrabayı çağırmamı emretti. Hazırladım; davet ettim. Yediler-içtiler; hepsi doydu. Rasulullah (s.a.a) şöyle hitap buyurdu:
"Ey Abdulmuttalib oğulları, size dünya ve ahiretin en hayırlı haberini getirdim. Yüce Allah, bana, sizi bu yeni dine çağırmamı emretti. Benim kardeşim, vasim ve halifem olmak üzere sizden hanginiz bana bu işte yardımcı ve arkadaş olacaktır?!"
Herkes sus-pus kesildi. Aralarında gözü çapaklı-baldırı en ince vaziyette olan ben, ayağa kalkıp "ben varım" dediğimde; Rasulullah (s.a.a), boynumdan tutarak "İşte bu genç benim kardeşim, vasim ve sizin aranızda benim halifemdir / İnne hâzâ ehî ve vesıyyî ve halîfetî fîküm? Onu dinleyiniz ve tabi olunuz" buyurdu.
Oradakiler gülüp-geçtiler. Rasulullah'ın tekrar ettiği üç defasında da sadece ben ayağa kalktım; ona varis olan benim? (Taberi, Tarihu'r-Rusul ve'l Mülük (Tahk: M. Ebulfadl İbrahim), Daru'l-Mearif - Mısır, 2. baskı, c. 2, s. 319-322; İbn Kesir, el-Bidaye, Dımeşk-201, c. 3, s. 242-243).
Sakife-Emevi siyasetinin, İslam ve ilim dünyasına kâbus gibi çökmesine de kaynaklar ışığında değiniriz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019