Ülkemizde her şey bedelli? Askerlik bedelli. Sağlık bedelli. Eğitim bedelli. Ulaşım bedelli. Kısacası yaşamak hatta öldükten sonra yatırılacağın yer bile bedelli. Tabi "her şeyin bir bedeli var" diyenler olabilir. Aynen katılıyorum; her şeyin bir bedeli var. Katılmadığım ve yıllarca anlatamadığımız şey ise insan olmanın bedeli para değildir. Evet, "huzurunda bedeli" var. Nedir o? Sevgidir, saygıdır, ilgidir, hoş görüdür, paylaşmaktır, nezakettir, affetmektir vs. Ama ülkemizdeki "huzurun" bedeli bunlar değil. Baskıdır, kindir, nefrettir, ayrıştırmadır, diktadır, demokrasi kılıfıyla dayatmadır, coptur, gazdır vs. Onun için "bedelli huzur" dedim. Bedelli askerlikten, sağlıktan, eğitimden, ulaşımdan vs. para kazanan devlettir. Yani hükümettir. Bu paraları da "bedelli huzuru" sağlamak için harcarken, tanıdık birilerine kazandıran da hükümettir. 12 yıllık AKP iktidarlarının dillerinden düşürmedikleri söylem; "Bizim sayemizde ülke huzur buldu, ülkeye huzur getirdik, biz gidersek huzur kalmaz" vs. Bu huzurun bedeline geçmeden kısa bir "huzur" tablosu hatırlayalım?Fakirlik sınırının 4000 TL'yi geçtiği, yoksulluk sınırının 1100 TL civarında olduğu ülkemizde 19 milyon kişi bu sınırın altında asgari ücretle geçiniyor (!). Ruh ve sinir rahatsızlıkları nedeniyle hastaneye başvuranların sayısı 2009'da 3,1 milyon kişiyken bu sayı 2013 yılında 9,3 milyon kişiye ulaştı.2012 yılında işlenen 3 milyon 285 bin suçtan dolayı bu olaylarda fail olarak 4.5 milyon kişi kayıtlarda yer aldı. Davacı veya davalı olarak yaklaşık 21 milyon kişi de adliye kayıtlarına geçti. 691 bin olay ise faili meçhul olarak kaldıSon on yılda tutuklu ve hükümlü sayısı ise yüzde 175,5 oranında arttı. Şu an cezaevlerinde 153 bin 946 var. Hükümetin hedefi ise 2018 yılına kadar 153 yeni ceza evi açarak, 106 bin 803 kişilik ek kapasiteye sahip olmak. TÜİK verilerine göre 2012 yılında toplam 245 bin çocuk karakollara düşerken, 2013 yılında 274 bin çocuk karakolluk oldu. Yine AKP dönemlerinde kadın cinayetlerindeki yüze 1400'lük, fuhuşta % 300'lük, çocuk taciz ve cinsel istismarındaki % 125'lik artış gerçekleşti.2001-2011 arasında içki tüketimi yüzde 72 oranında arttı. İslam ülkeleri arasında 1. Sıradayız. AKP'den önce Tekirdağ'da 2 içki fabrikası vardı. Şimdi 18. Terörü yazmıyorum.Böyle bir tabloda AKP, kendi huzurunu (iktidarını) nasıl sağladı? Parayla. Para yetmediği yerde meclisten geçen "acil müdahale kanunlarıyla". Yetmediği yerde "demokrasi paketleriyle". Yetmedi, copla, gazla, tomayla?HSYK, Danıştay, Yargıtay yetki ve atama süreçlerini biliyorsunuz. Özel yetkili mahkemelerin, savcıların başlattıkları yıllar süren davaları, sonuçları ve hükümetin duruşunu da hatırlıyorsunuz.Başka! AKP hükümetleri 2006'da 6 milyar 651 milyon TL olan iç güvenlik harcamalarını 22 milyar 77 milyon TL'ye çıkardı. 2016'da hedef 26 milyar TL.AKP'li yıllardan önce sokaklarda Toma'ları pek görmezdik. Şimdi servis aracı gibi çalışıyorlar. En son 65 Toma alındığını bir gazeteci ortaya çıkardı. 251 Toma daha alınacak haberleriyle ilgili olarak hükümete sorulan; alındı mı, kimden ve kaça" sorularının cevabı verilmedi. Polise "biber gazı" yetmediği için Emniyet Genel Müdürlüğü 54 milyon 840 bin 504 TL değerinde tam 1 milyon 898 bin 515 adet "biber gazı" ihalesi yaptı. Vatandaşın bilgi edinme hakkı elinden alındı. Taraf olmayan medya susturuldu. Daha geçenlerde Tekirdağ'da iki öğretmen, hükümete muhalefet eden gazeteleri okuyorlar, diye, haklarında soruşturma açıldı.Bugün bile Sincan'dan tank geçişlerini gözü yaşlı anlatanlar, açılımları için "askere kışladan çıkma" emri verdirenler, konu iktidarları olunca Diyarbakır başta olmak üzere birçok ilimizde askeri sokağa çıkarttılar, tanklara gaz verdiler?İşte "bedelli huzur" bu? Huzurlu musunuz
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Ekonominin kitabını yazdılar / 26.04.2025
- 23 yıllık iktidarın her daim mazereti olabilir mi? / 25.04.2025
- Çatlayan sadece fay hatları değil ar damarıdır / 24.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- 23 yıllık iktidarın her daim mazereti olabilir mi? / 25.04.2025
- Çatlayan sadece fay hatları değil ar damarıdır / 24.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025