AKP iktidarı yerel seçimlere bir yıl kala tabi başta Başbakan olmak üzere bütün yöneticileri “seçim ekonomisi uygulanmayacak” kabilinden sözler sarf etmeye başladı bile. Buram buram bir şeyleri gizleme telaşı ve psikolojisi kokan hareketler bunlar demekten kendimizi alamıyoruz.
Bir yılda memur sayısının 263 bin artması ve bunun personel ödemelerinde 9.2 milyar TL’lik bir artışa yol açtığı gerekçesiyle zam furyası kapıya dayandı da ondan anlıyoruz. Yanlış anlaşılmasın memur ve işçi alımına asla karşı değiliz. Ancak bunun bir kaynağı olmadığı halde sadece vergi ve zamlarla finanse edilecek personel alımının adı seçim ekonomisidir. Kaldı ki hükümetin zam ve vergiden başka bir kaynağı da kalmadı. Gider kalemleri devamlı şişerken gelirler tarafını azaltmanın neticesi budur. Bırakın devlet ekonomisini bu zihniyet Ayşe Teyze’nin idare ettiği evin iktisadi kabiliyetine sahip bile olamaz. Muhasebecilerin çok iyi bildiği bilanço kelimesi İtalyanca olup mizan veya terazi olarak ta ifade edilir. Mizanın iki kefesinden biri gelir diğeri giderdir. Terazinin dengelenmesi hatta gelir tarafının ağır basması asıl amaçtır. Maalesef kantarın topuzu kaçmış, terazinin ayarı bozulmuş ve iflas etmiş bir mali yapı tablosu iktidarı rahatsız etmiyor. Eğer rahatsız olsaydı bir arayış içinde olur, dermanı da Milli Ekonomisinde bulurdu. Arayış olmayan yerde memnuniyet vardır.
Oysa AKP formülü basit
– Para mı lazım?
– Duble yol mu yapılacak?
– Personel mi alınacak?
– ...
– ...
Çözüm pardon çözümsüzlük:
AKP’nin küresel ekonomi modeli =vergi+zam+iç borç+dış borç
Proje bellidir gece yarısı operasyonlarıyla zamlar ilan edilir ve işler halledilmiş olur. Gece yarısı gizli kapaklı yapılan işlerden pek hayır gelmediği ifade edilir. Vergi ve zamların da bu saatlerde yapılması bu cümleden midir? Doğrusu merak ediyorum.
Zam ve vergilerin yetişmediği yerde dış borç ne güne duruyor. Hemen küresel finansörlerin kapısı çalınarak yüksek faizle para alınabiliyor. Nasılsa sürdürülebilir cari açık ve sürdürülebilir borçlanma kılıfımız da hazır duruyor. İç ve dış borçların toplamı trilyon dolara varmış kime ne? “Vardır bir hikmeti” can yeleğini giyiveririm olur biter. Mantık bundan ibarettir. Devletin en kârlı kuruluşlarını üç kuruşa satarak gelir kısmına koyacak bir şey bırakmayan AKP iktidarı uyguladığı kapitalist modelle beraber ekonomiyi zam ve vergi ekonomisine çevirdi.
Okulların açıldığı kışa yaklaştığımız bu masrafı bol günlerde hükümet vatandaşına kol kanat germesi gerekirken darbe üstüne darbe vuruyor. Doğalgaza yüzde 20, ÖTV’ye yüzde 5-6 ilk müjdeler! Gerisi yolda. İnsan taşıdığı niyete göre belasını da bulur Mevla’sını da bulur derler. Gelin biz niyetimizi düzeltelim de küresel ekonominin vahşi yüzü kapitalizmi değil, Milli Ekonomi Modelini kendimize ve milletimize layık görelim. Ama önce niyet.
Bir yılda memur sayısının 263 bin artması ve bunun personel ödemelerinde 9.2 milyar TL’lik bir artışa yol açtığı gerekçesiyle zam furyası kapıya dayandı da ondan anlıyoruz. Yanlış anlaşılmasın memur ve işçi alımına asla karşı değiliz. Ancak bunun bir kaynağı olmadığı halde sadece vergi ve zamlarla finanse edilecek personel alımının adı seçim ekonomisidir. Kaldı ki hükümetin zam ve vergiden başka bir kaynağı da kalmadı. Gider kalemleri devamlı şişerken gelirler tarafını azaltmanın neticesi budur. Bırakın devlet ekonomisini bu zihniyet Ayşe Teyze’nin idare ettiği evin iktisadi kabiliyetine sahip bile olamaz. Muhasebecilerin çok iyi bildiği bilanço kelimesi İtalyanca olup mizan veya terazi olarak ta ifade edilir. Mizanın iki kefesinden biri gelir diğeri giderdir. Terazinin dengelenmesi hatta gelir tarafının ağır basması asıl amaçtır. Maalesef kantarın topuzu kaçmış, terazinin ayarı bozulmuş ve iflas etmiş bir mali yapı tablosu iktidarı rahatsız etmiyor. Eğer rahatsız olsaydı bir arayış içinde olur, dermanı da Milli Ekonomisinde bulurdu. Arayış olmayan yerde memnuniyet vardır.
Oysa AKP formülü basit
– Para mı lazım?
– Duble yol mu yapılacak?
– Personel mi alınacak?
– ...
– ...
Çözüm pardon çözümsüzlük:
AKP’nin küresel ekonomi modeli =vergi+zam+iç borç+dış borç
Proje bellidir gece yarısı operasyonlarıyla zamlar ilan edilir ve işler halledilmiş olur. Gece yarısı gizli kapaklı yapılan işlerden pek hayır gelmediği ifade edilir. Vergi ve zamların da bu saatlerde yapılması bu cümleden midir? Doğrusu merak ediyorum.
Zam ve vergilerin yetişmediği yerde dış borç ne güne duruyor. Hemen küresel finansörlerin kapısı çalınarak yüksek faizle para alınabiliyor. Nasılsa sürdürülebilir cari açık ve sürdürülebilir borçlanma kılıfımız da hazır duruyor. İç ve dış borçların toplamı trilyon dolara varmış kime ne? “Vardır bir hikmeti” can yeleğini giyiveririm olur biter. Mantık bundan ibarettir. Devletin en kârlı kuruluşlarını üç kuruşa satarak gelir kısmına koyacak bir şey bırakmayan AKP iktidarı uyguladığı kapitalist modelle beraber ekonomiyi zam ve vergi ekonomisine çevirdi.
Okulların açıldığı kışa yaklaştığımız bu masrafı bol günlerde hükümet vatandaşına kol kanat germesi gerekirken darbe üstüne darbe vuruyor. Doğalgaza yüzde 20, ÖTV’ye yüzde 5-6 ilk müjdeler! Gerisi yolda. İnsan taşıdığı niyete göre belasını da bulur Mevla’sını da bulur derler. Gelin biz niyetimizi düzeltelim de küresel ekonominin vahşi yüzü kapitalizmi değil, Milli Ekonomi Modelini kendimize ve milletimize layık görelim. Ama önce niyet.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Cihat Tekin / diğer yazıları
- İkinci Trump dönemi nelere gebe? / 11.11.2024
- İç cephe nasıl tahkim edilir? / 04.11.2024
- Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu / 03.11.2024
- Çözüm değil çözülme süreci / 25.10.2024
- Hazine üzerinde oturan dilenci olmayalım / 20.10.2024
- Hizbullah, İsrail'i frenlemeye devam ediyor -2- / 13.10.2024
- Hizbullah, İsrail'i frenlemeye devam ediyor / 06.10.2024
- Siper savaşları out Siber savaşları in / 23.09.2024
- Açlık sınırı = asgari ücret + 10.268 TL / 19.09.2024
- Lütfen herkes işini yapsın / 14.09.2024
- İç cephe nasıl tahkim edilir? / 04.11.2024
- Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu / 03.11.2024
- Çözüm değil çözülme süreci / 25.10.2024
- Hazine üzerinde oturan dilenci olmayalım / 20.10.2024
- Hizbullah, İsrail'i frenlemeye devam ediyor -2- / 13.10.2024
- Hizbullah, İsrail'i frenlemeye devam ediyor / 06.10.2024
- Siper savaşları out Siber savaşları in / 23.09.2024
- Açlık sınırı = asgari ücret + 10.268 TL / 19.09.2024
- Lütfen herkes işini yapsın / 14.09.2024