Medeniyet çivilere AB kerpetenleriyle sökülmeye başlanan Türkiye'mizde neler oluyor neler!
AKP'nin Milli Eğitim Bakanlığı, Müslüman milletimizin evlatlarına Hristiyanlık, Yahudilik ve İslamiyetin hepsinin ilahi dinler olduğunu, hepsinde iman, ibadet ve ahlaki konularda ortak inançlar bulunduğunu "misyonerlerden daha profesyonelce" aktarıyor, öğretiyor. Gençlerimizin öüne talim için koydukları Din dersi kitaplarında aynen bunları yazdırıyor (Bkz. Lise I, Din Kültürü, Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulunun 17.05.2002 tarih ve 217 sayılı kararıyla 5 yıl süreyle okutulması kabul edilen din dersi kitabı, Ankara 2004, sayfa 34-47)
Müslüman milletimizin hiçbirine sorulmadan, hiçbir velinin onayı alınmadan Hristiyanlık da, Yahudilik de, Budizm ve Hinduizm de çocuklarımıza tam da "misyonerlerin istediği gibi" öğretiliyor.
AKP hükümeti ve Vatikan'ın Müslüman kılıklı yerli dinlerarası diyalog taşeronları, bu işlerin AB namına tezgahtarlığını yapıyorlar. 35 bini aşkın kilise evlere konuşlanmış kimi Nurcu papazlar ve pastörler bu işleri kotarıyorlar, gençlerimizin boyunlarını haçlarla tasmalıyorlar.
Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkanı Bilal Eser, 2003 yılında misyonerlik ve diyalog faaliyetlerinden etkilenen 10 bini aşkın gencin din değiştirdiğini, küfür bataklığına sürüklendiğini açıklıyor.
Boynuna haçı geçirenler öyle değişiyor ki, çoluk-çocuklarına, hatta elleri yetse sülalelerine İslam'ın "i"sinin öğretilmesine tahammül edemiyorlar. Nurcu papazın din dersi davası bunun en tipik örneklerinden biridir.
Star ve Milliyet'te "Nurcu Papaz" diye manşetlere oturtulan pastör Turgay Üçal, eski nurculardan olduğunu anlatıyor. Ortaokul yıllarında uzun müddet Fındıkzade'de Nurcuların evlerinde ders görmüş. Nurculuktan terfi etmiş pastörlüğe, papazlığa. Zaman'dan Taha Kıvanç kod adlı Fehmi Koru'ya çok bilgiler vermiş zamanında (Bkz, Star, Milliyet, 15 Aralık 2001). Kilise evlerinin yerli papazı, Turgay abisi.
Nurcu papaz denmesinden de hoşlanmıyormuş artık; ne de olsa o şimdi Türk Dünyası Presbiteryen Kilisesi baş pastörü...
Bu "eski nurcu pastör"e bağlı Ankara Ostim'deki kilisenin papazı Yavuz Kapusuz üç-dört gün önce ne diyor biliyor musunuz; "AKP iktidarı ve AB uyum yasaları bizim kurtarıcımız oldu. Son iki yılda çok rahatladık. Artık kilise bize küçük geliyor. Küçük kilisemizi büyütmek istedik. Belediye bize yer gösterdi. Yeri beğendik, Milli Emlak'tan cevap bekliyoruz" (Yeniçağ, 27.12. 2004)
İşte bu eski nurcu papaz Turgay Üçal ne mi yaptı?
Üçal, İstanbul Özel Anabilim Lisesi İlköğretim 5'inci sınıfına geçen oğlu Derin'in Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi almasını istemedi. Rahip baba, 4'üncü sınıftan itibaren verilen din dersini geçtiğimiz yıl da almayan oğlunun durumunu anlatmak için okulun 5'inci sınıfların okuduğu binasına giderek Müdür Haluk Çelik'le görüştü. Müdür Çelik, 1992'de yayımlanan, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersine giren Hıristiyan ve Musevi öğrencilere dua ezberletilmemesi, namaz, oruç, hac öğretilmemesini belirten kararı gerekçe göstererek, dersin İslam dersi olmadığını ve her öğrencinin girmesi gerektiğini söyledi. Turgay Üçal, avukatları aracılığıyla hukuk mücadelesi başlattı. Milli Eğitim Bakanlığı'nın konuyla ilgili yorumu neticesinde, Üçal'ın oğlu din dersinden muaf tutuldu (Hürriyet, 24.12.2004).
Milli Eğitim Bakanlığı, eski nurcu papazın oğluna kendi ders kitabını okutamıyor, ama Müslüman milletimizin evladına Yahudilik, Hristiyanlık ve İslamiyetin hepsinin ilahi dinler olduğunu, hepsinde iman, ibadet ve ahlak esaslarının ortak olduğunu anlatan "adeta profesyonel bir misyonerlik el kitabı"nı andıran din dersi kitaplarını okutuyor. Müslüman milletimizin çocuklarına, "bir misyoner hazırlasa bu kadar profesyonelce bir ders kitabı hazırlayamaz" dedirtecek türden Bakanlık tavsiyeli din dersi kitapları okutuluyor çocuklarımıza. Bu işleri AKP iktidarı çeviriyor.
Aziz milletimizin asırlardan beri bağlı olduğu "son Hak din olan İslam" tarafından asla "hak din" olarak görülmeyen inançların çocuklarımıza okutulmaması için önce dilekçelerinizi hazırlayın. Ardından da AKP'nin çevirdiği bu dinsel dolaplara son vermek üzere bayraklarınızı kapıp 2 Ocak Pazar günü saat 12'de Bağımsız bir Türkiye için Çağlayan'a koşun. Yüce medeniyetimizin bize bahşettiği kimlik ve şahsiyetle Çağlayan'da çağlayalım 2 Ocak Pazar günü.
AKP'nin Milli Eğitim Bakanlığı, Müslüman milletimizin evlatlarına Hristiyanlık, Yahudilik ve İslamiyetin hepsinin ilahi dinler olduğunu, hepsinde iman, ibadet ve ahlaki konularda ortak inançlar bulunduğunu "misyonerlerden daha profesyonelce" aktarıyor, öğretiyor. Gençlerimizin öüne talim için koydukları Din dersi kitaplarında aynen bunları yazdırıyor (Bkz. Lise I, Din Kültürü, Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulunun 17.05.2002 tarih ve 217 sayılı kararıyla 5 yıl süreyle okutulması kabul edilen din dersi kitabı, Ankara 2004, sayfa 34-47)
Müslüman milletimizin hiçbirine sorulmadan, hiçbir velinin onayı alınmadan Hristiyanlık da, Yahudilik de, Budizm ve Hinduizm de çocuklarımıza tam da "misyonerlerin istediği gibi" öğretiliyor.
AKP hükümeti ve Vatikan'ın Müslüman kılıklı yerli dinlerarası diyalog taşeronları, bu işlerin AB namına tezgahtarlığını yapıyorlar. 35 bini aşkın kilise evlere konuşlanmış kimi Nurcu papazlar ve pastörler bu işleri kotarıyorlar, gençlerimizin boyunlarını haçlarla tasmalıyorlar.
Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkanı Bilal Eser, 2003 yılında misyonerlik ve diyalog faaliyetlerinden etkilenen 10 bini aşkın gencin din değiştirdiğini, küfür bataklığına sürüklendiğini açıklıyor.
Boynuna haçı geçirenler öyle değişiyor ki, çoluk-çocuklarına, hatta elleri yetse sülalelerine İslam'ın "i"sinin öğretilmesine tahammül edemiyorlar. Nurcu papazın din dersi davası bunun en tipik örneklerinden biridir.
Star ve Milliyet'te "Nurcu Papaz" diye manşetlere oturtulan pastör Turgay Üçal, eski nurculardan olduğunu anlatıyor. Ortaokul yıllarında uzun müddet Fındıkzade'de Nurcuların evlerinde ders görmüş. Nurculuktan terfi etmiş pastörlüğe, papazlığa. Zaman'dan Taha Kıvanç kod adlı Fehmi Koru'ya çok bilgiler vermiş zamanında (Bkz, Star, Milliyet, 15 Aralık 2001). Kilise evlerinin yerli papazı, Turgay abisi.
Nurcu papaz denmesinden de hoşlanmıyormuş artık; ne de olsa o şimdi Türk Dünyası Presbiteryen Kilisesi baş pastörü...
Bu "eski nurcu pastör"e bağlı Ankara Ostim'deki kilisenin papazı Yavuz Kapusuz üç-dört gün önce ne diyor biliyor musunuz; "AKP iktidarı ve AB uyum yasaları bizim kurtarıcımız oldu. Son iki yılda çok rahatladık. Artık kilise bize küçük geliyor. Küçük kilisemizi büyütmek istedik. Belediye bize yer gösterdi. Yeri beğendik, Milli Emlak'tan cevap bekliyoruz" (Yeniçağ, 27.12. 2004)
İşte bu eski nurcu papaz Turgay Üçal ne mi yaptı?
Üçal, İstanbul Özel Anabilim Lisesi İlköğretim 5'inci sınıfına geçen oğlu Derin'in Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi almasını istemedi. Rahip baba, 4'üncü sınıftan itibaren verilen din dersini geçtiğimiz yıl da almayan oğlunun durumunu anlatmak için okulun 5'inci sınıfların okuduğu binasına giderek Müdür Haluk Çelik'le görüştü. Müdür Çelik, 1992'de yayımlanan, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersine giren Hıristiyan ve Musevi öğrencilere dua ezberletilmemesi, namaz, oruç, hac öğretilmemesini belirten kararı gerekçe göstererek, dersin İslam dersi olmadığını ve her öğrencinin girmesi gerektiğini söyledi. Turgay Üçal, avukatları aracılığıyla hukuk mücadelesi başlattı. Milli Eğitim Bakanlığı'nın konuyla ilgili yorumu neticesinde, Üçal'ın oğlu din dersinden muaf tutuldu (Hürriyet, 24.12.2004).
Milli Eğitim Bakanlığı, eski nurcu papazın oğluna kendi ders kitabını okutamıyor, ama Müslüman milletimizin evladına Yahudilik, Hristiyanlık ve İslamiyetin hepsinin ilahi dinler olduğunu, hepsinde iman, ibadet ve ahlak esaslarının ortak olduğunu anlatan "adeta profesyonel bir misyonerlik el kitabı"nı andıran din dersi kitaplarını okutuyor. Müslüman milletimizin çocuklarına, "bir misyoner hazırlasa bu kadar profesyonelce bir ders kitabı hazırlayamaz" dedirtecek türden Bakanlık tavsiyeli din dersi kitapları okutuluyor çocuklarımıza. Bu işleri AKP iktidarı çeviriyor.
Aziz milletimizin asırlardan beri bağlı olduğu "son Hak din olan İslam" tarafından asla "hak din" olarak görülmeyen inançların çocuklarımıza okutulmaması için önce dilekçelerinizi hazırlayın. Ardından da AKP'nin çevirdiği bu dinsel dolaplara son vermek üzere bayraklarınızı kapıp 2 Ocak Pazar günü saat 12'de Bağımsız bir Türkiye için Çağlayan'a koşun. Yüce medeniyetimizin bize bahşettiği kimlik ve şahsiyetle Çağlayan'da çağlayalım 2 Ocak Pazar günü.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019