Cumhur ittifakı açıklandığında 16 yıllık AKP-MHP özgeçmişini bilenler şaşırdı. Erdoğan'ın, AKP'li bakanların, vekillerin vs. Bahçeli, MHP ve ülkücülere yönelik ağır ithamlarını hatırlayanlar yutkunmaya başladı.
Diğer taraftan Bahçeli ve MHP'nin, Erdoğan ve AKP'ye, icraatlarına karşı yaptıkları açıklamaları, açık ithamları bilenler de en az MHP'liler kadar şaşırdı, yutkunmaya başladı.
Çünkü karşılıklı ithamlar öyle yenilir, yutulur cinsten değildi. Ama bu millete çok şey yedirdiler, yutturdular. Bu ittifakı da 'beka sorunu' sindirim hapıyla yutturmaya çalışıyorlar.
Tabi ki devletin bekası her şeyden önce gelir ama Devlet Bahçeli bu ittifakı devletin bekası için mi, kendi ve MHP'nin bekası için mi yaptığı sorusu cevap bulmalıdır.
Ben cevabı buldum. Eğer Sayın Bahçeli 'beka' konusunda simimi olsaydı bu ittifakı 2011'de kurardı, diyor ve nedenlerini kendi ağzından açıklıyorum.
Devlet Bahçeli ve Türkiye'nin bekası sözcükleri geçmişte de çok yan yana gelmiş. Hatırlayalım;
Sayın Bahçeli, 1 Haziran 2011 tarihinde Aksaray'da ülkemizin beka sorunundan bahsediyor ve beka sorununa sebep olanları açıklıyordu;
"Bugün öyle bir konumdayız ki; ABD'nin dayatması, AB'nin ilerleme raporlarındaki istekler, PKK'nın talepleri ve AKP'nin teslimiyetçi politika olarak vermeye gayret gösterdiği tavizler üst üste bir iskambil kâğıdı gibi örtüşmüştür ve Türkiye'nin karşısına çok ciddi bir beka, varlık sorunu ortaya çıkarmıştır."
Haklı olarak soruyorum; O gün neden bir ittifak yapmadınız?
Sayın Bahçeli, 2 yıl sonra 8 Ocak 2013 tarihinde partisinin gurup toplantısında da ülkemizin beka sorunuyla karşı karşıya olduğunu, iddia ediyor ve şöyle diyordu;
"Etrafı ateşle çevrilmiş, kara ve ara bir dönemden geçen Türkiye millet olarak çok ciddi beka sorunuyla karşı karşıyadır. Türkiye'nin milli varlığı tehlikededir. Ülkemizi etnik tuzakların içine çekmek isteyen küresel oyunların AKP'yle başını kaldırıp inisiyatif elde ettiği anlaşılmaktadır."
Haklı olarak soruyorum; O gün neden bir ittifak yapmadınız?
Sayın Bahçeli 1 yıl sonra 23 Mart 2014 tarihinde yine Aksaray'da, Türkiye'nin beka sorunundan bahsediyor ve şöyle diyordu;
"Türkiye'nin birçok ekonomik, sosyal ve siyasi sorunları var. Türkiye'de milli ve manevi değerlerimiz tahrip ediliyor ve tartışmaya açılıyor. Türkiye'de Üniter Milli Devlet yapımız ve toprak bütünlüğümüz sarsılıyor."
Tabi bu seçimlerde aynı zamanda bir sistem değişikliği var. Yani tarifi yapılamayan bir başkanlık sistemine geçiyoruz. Oysa Sayın Bahçeli bu sisteme ve bu sistemi getirenlere vatan için, millet için karşıydı. Bu sistemler amaçlananları da açıklıyordu.
Resmi twitter hesabından şöyle diyordu Bahçeli; "Erdoğan ve Öcalan başkanlık sisteminde söz kesmiş, bölücü çevrelerden gelen mesajlar da bunu doğrulamıştır."
13 Mayıs 2015'te Devlet Bahçeli, Tokat'tan şöyle sesleniyordu; "PKK konuşur, AKP yapar. İmralı canisi konuşur, AKP yapar. BOP konuşur, AKP yapar."
Evet, dün Bahçeli devletin bekasına devamlı vurgu yapıyor artı beka sorununun müsebbibi olarak da Erdoğan ve AKP'yi gösteriyordu.
İktidar değişmedi, Bahçeli'nin söylemleri de değişmedi. O halde değişen nedir ki, Bahçeli bu ittifakı gerekli gördü?
Değişen MHP'nin getirildiği nokta, AKP'nin % 50 artı bir kişi, MHP'nin de % 10 meclis vizitesi oranıdır. İtirazı olanlara yine Bahçeli'nin ağzıyla cevap vereyim;
2 Haziran 2015'te Elazığ mitinginde Sayın Bahçeli, Erdoğan'a şu soruları soruyordu;
"İmralı canisiyle mektuplaştın mı?
Öcalan canisinin İmralı Adası'ndan günü birlik giriş-çıkışlarına onay verdin mi?
Şahsen temas kurdun mu?
Kandil'deki, PKK'lılara dinlenmesin diyerek kriptolu telefon gönderdin mi?
Terör baronlarıyla telefon görüşmeleri yaptın mı?
Bülent Arınç'a yönelik düzmece suikast iddiasından sonra, girilen kozmik odalardan gasp edilen devlet sırları, en mahrem bilgiler kimlerin eline geçti?
Şu anda Türkiye'nin güvenlik kartları hangi mihrakların elindedir?
KCK'nın kuruluşunda katkın ve dahlin var mı?
PKK ve HDP'ye başkanlık karşılığında federasyon ümidi verdin mi?"
Sayın Bahçeli cevapları aldıysan bize de açıkla, bilelim?
Diğer taraftan Bahçeli ve MHP'nin, Erdoğan ve AKP'ye, icraatlarına karşı yaptıkları açıklamaları, açık ithamları bilenler de en az MHP'liler kadar şaşırdı, yutkunmaya başladı.
Çünkü karşılıklı ithamlar öyle yenilir, yutulur cinsten değildi. Ama bu millete çok şey yedirdiler, yutturdular. Bu ittifakı da 'beka sorunu' sindirim hapıyla yutturmaya çalışıyorlar.
Tabi ki devletin bekası her şeyden önce gelir ama Devlet Bahçeli bu ittifakı devletin bekası için mi, kendi ve MHP'nin bekası için mi yaptığı sorusu cevap bulmalıdır.
Ben cevabı buldum. Eğer Sayın Bahçeli 'beka' konusunda simimi olsaydı bu ittifakı 2011'de kurardı, diyor ve nedenlerini kendi ağzından açıklıyorum.
Devlet Bahçeli ve Türkiye'nin bekası sözcükleri geçmişte de çok yan yana gelmiş. Hatırlayalım;
Sayın Bahçeli, 1 Haziran 2011 tarihinde Aksaray'da ülkemizin beka sorunundan bahsediyor ve beka sorununa sebep olanları açıklıyordu;
"Bugün öyle bir konumdayız ki; ABD'nin dayatması, AB'nin ilerleme raporlarındaki istekler, PKK'nın talepleri ve AKP'nin teslimiyetçi politika olarak vermeye gayret gösterdiği tavizler üst üste bir iskambil kâğıdı gibi örtüşmüştür ve Türkiye'nin karşısına çok ciddi bir beka, varlık sorunu ortaya çıkarmıştır."
Haklı olarak soruyorum; O gün neden bir ittifak yapmadınız?
Sayın Bahçeli, 2 yıl sonra 8 Ocak 2013 tarihinde partisinin gurup toplantısında da ülkemizin beka sorunuyla karşı karşıya olduğunu, iddia ediyor ve şöyle diyordu;
"Etrafı ateşle çevrilmiş, kara ve ara bir dönemden geçen Türkiye millet olarak çok ciddi beka sorunuyla karşı karşıyadır. Türkiye'nin milli varlığı tehlikededir. Ülkemizi etnik tuzakların içine çekmek isteyen küresel oyunların AKP'yle başını kaldırıp inisiyatif elde ettiği anlaşılmaktadır."
Haklı olarak soruyorum; O gün neden bir ittifak yapmadınız?
Sayın Bahçeli 1 yıl sonra 23 Mart 2014 tarihinde yine Aksaray'da, Türkiye'nin beka sorunundan bahsediyor ve şöyle diyordu;
"Türkiye'nin birçok ekonomik, sosyal ve siyasi sorunları var. Türkiye'de milli ve manevi değerlerimiz tahrip ediliyor ve tartışmaya açılıyor. Türkiye'de Üniter Milli Devlet yapımız ve toprak bütünlüğümüz sarsılıyor."
Tabi bu seçimlerde aynı zamanda bir sistem değişikliği var. Yani tarifi yapılamayan bir başkanlık sistemine geçiyoruz. Oysa Sayın Bahçeli bu sisteme ve bu sistemi getirenlere vatan için, millet için karşıydı. Bu sistemler amaçlananları da açıklıyordu.
Resmi twitter hesabından şöyle diyordu Bahçeli; "Erdoğan ve Öcalan başkanlık sisteminde söz kesmiş, bölücü çevrelerden gelen mesajlar da bunu doğrulamıştır."
13 Mayıs 2015'te Devlet Bahçeli, Tokat'tan şöyle sesleniyordu; "PKK konuşur, AKP yapar. İmralı canisi konuşur, AKP yapar. BOP konuşur, AKP yapar."
Evet, dün Bahçeli devletin bekasına devamlı vurgu yapıyor artı beka sorununun müsebbibi olarak da Erdoğan ve AKP'yi gösteriyordu.
İktidar değişmedi, Bahçeli'nin söylemleri de değişmedi. O halde değişen nedir ki, Bahçeli bu ittifakı gerekli gördü?
Değişen MHP'nin getirildiği nokta, AKP'nin % 50 artı bir kişi, MHP'nin de % 10 meclis vizitesi oranıdır. İtirazı olanlara yine Bahçeli'nin ağzıyla cevap vereyim;
2 Haziran 2015'te Elazığ mitinginde Sayın Bahçeli, Erdoğan'a şu soruları soruyordu;
"İmralı canisiyle mektuplaştın mı?
Öcalan canisinin İmralı Adası'ndan günü birlik giriş-çıkışlarına onay verdin mi?
Şahsen temas kurdun mu?
Kandil'deki, PKK'lılara dinlenmesin diyerek kriptolu telefon gönderdin mi?
Terör baronlarıyla telefon görüşmeleri yaptın mı?
Bülent Arınç'a yönelik düzmece suikast iddiasından sonra, girilen kozmik odalardan gasp edilen devlet sırları, en mahrem bilgiler kimlerin eline geçti?
Şu anda Türkiye'nin güvenlik kartları hangi mihrakların elindedir?
KCK'nın kuruluşunda katkın ve dahlin var mı?
PKK ve HDP'ye başkanlık karşılığında federasyon ümidi verdin mi?"
Sayın Bahçeli cevapları aldıysan bize de açıkla, bilelim?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Emek, alın teri eşittir kul hakkıdır / 30.04.2025
- Kenan Evren dirildi de haberimiz mi? / 28.04.2025
- İstanbullular neden sokağa çıkıyor? / 27.04.2025
- Ekonominin kitabını yazdılar / 26.04.2025
- 23 yıllık iktidarın her daim mazereti olabilir mi? / 25.04.2025
- Çatlayan sadece fay hatları değil ar damarıdır / 24.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Kenan Evren dirildi de haberimiz mi? / 28.04.2025
- İstanbullular neden sokağa çıkıyor? / 27.04.2025
- Ekonominin kitabını yazdılar / 26.04.2025
- 23 yıllık iktidarın her daim mazereti olabilir mi? / 25.04.2025
- Çatlayan sadece fay hatları değil ar damarıdır / 24.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025