AKP'nin Kürt açılımı adı altında ortaya koyduğu "Milli Birlik Projesi"nin pratiğe yansımasının ne olduğunu bugün yaşadığımız olaylar, eylemler, protestolar ve toplumsal ayrışma net olarak gösteriyor.AKP'nin Türkiye'de içe dönük yaptığı açılımlar "ayrışma", dışa yönelik yaptığı açılımlar ise "taviz" olarak zuhur ediyor.Ekonominin bu kadar kötü yönetildiği, ülkeyi yönetmek için ülke üzerinde menfur emeller besleyenlerden akıl danışıldığı, gerçekten birlik ve beraberlik için çalışanların dışlandığı, ülkeyi bölmek isteyenlerin ise sürekli pirim yaptığı, milletimizin menfi propagandalara ve provokasyonlara bu kadar açık olduğu, ülkenin güvenliğini sağlamakla yükümlü iradelerin ise elinin kolunun bağlandığı bir ortamda toplumsal ayrışmanın ve de neticesinde çatışmaların yaşanması gayet doğaldır.Basitçe ifadesiyle, "sebep-sonuç ilişkisi"?Oluşan olumsuz tablonun sorumlusunu başkalarında aramak oldukça yanlıştır.Terörün bu kadar tırmanmasının sebebi ne? Yapılan anketler işsizlik diyor. Bu problemi çözmesi gereken kim? Hükümet?Eğer birileri iş ve aş bulamadığı için dağa çıkıyor, eline silah alıp bizim Mehmetçiğimize kurşun sıkabiliyorsa, hükümet yetkilileri bunun faturasını biraz da kendilerine kesmesi gerekmiyor mu?Milletin duygularına hitap edilerek yapılan konuşmalar, muhalefetle yapılan söz düelloları bu neticeyi asla değiştirmez.İç güvenliği sağlayarak milletin huzurunu temin etmekle görevli olan kim? Hükümet. Bir ülkede evler, dükkanlar rahatlıkla taşlanabiliyor, yağmalanabiliyor, yakılabiliyor, yurdun her tarafında sokaklar hemen hemen her gün savaş alanına dönebiliyor, vatandaşların arabaları, toplu taşıma araçları ateşe verilebiliyor, vatandaş sürekli tedirgin yaşıyorsa bunun birinci sorumlusu kim? Elbette ki hükümet.Vatandaş eğer rahat ve huzurlu bir hayat yaşayabilse, hiç kendini savunma ihtiyacı hisseder mi? Bir zarar görüyor, iki zarar görüyor sonra bir de bakıyorsun öyle ya da böyle yapılan saldırılara cevap verme durumunda kalıyor.Hukuksuz bir şey yaptıysa elbette ki hesabını vermelidir, ama etkili ve yetkili olanlar da başlarını ellerinin arasına alıp "ben nerede yanlış yaptım, bu vatandaşım bana değil de kendi bileğine güvendi" diye düşünmesi lazım.Bugünkü iktidarımız yeri gelince Hz. Ömer'in adaletinden bahsederek, "bu topraklarda bir kurt kuzuya saldırsa adl-i İlahi bunun hesabını Ömer'den sorar" sözünü kullanıyorlar.Bu sözleri, uyguladıkları tavizkar politikalar sebebiyle ortalığın kurttan geçilmediği bir ortamda söylüyorlar ya pes doğrusu. İşte muhafaza-karlık?Söylem dindar, muhafazakar, eylem taşeronluk ve tavizkarlıık?Bugün Türkiye'de Kürt kardeşlerimizin devletle hiçbir sorunu yok, bölünme diye bir sevdası yok, Türkçe'yle bir derdi yok ama birileri var diye gösteriyor ve provoke ediyor. Yine birileri ortalığı savaş alanına çevirenlerle vatandaşlarımız arasında ilişki kurmaya çalışıyor. Bunların hepsi maksatlı ve dış güdümlüdür.Problemleri çözmekle yükümlü siyasiler çekilmiş kenara yorum yapıyor, muhalefetle tiyatro oynuyor; yaşanan olayları fırsat bilen taşeron basın ve medya ise gerginliği körükledikçe körüklüyor. Hatta ortalık daha da gerilsin diye para verip "kurusıkı" ile ateş edilmesini bile sağlıyor.Siz buna sadece haber üretmek diyebilirsiniz, ama ben bugün taşeron medyanın görevinin(!) sadece bununla sınırlı olmadığını düşünüyorum.Bu karanlık bulutları ülkemiz üzerinden dağıtmak mümkün, ama isteyenler için. Problem işsizlikse çözümü var, güvenlikse yine çözümü var.Sözü fazla dolandırmadan söyleyelim, çözüm uzakta değil, okyanus ötesinde hiç değil, yanımızda: Milli Ekonomi Modeli ve bu eseri ortaya koyan Prof. Dr. Haydar Baş.Bu gerçeği farkedip de yiğidin hakkını gerçekten verdiğimizde, bugün birbirine taş atıp mermi sıkanların, yarın dost meclislerinde kucaklaştıklarını göreceksiniz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Hakaret ve küfür, siyasetin dili olamaz / 26.03.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Hakaret ve küfür, siyasetin dili olamaz / 26.03.2025