Atatürk’e dönülmezse Allah belamızı verir!

Neden Mustafa Kemal Atatürk diyoruz anladınız mı? 

Niçin bu kadar ısrar ediyoruz Atatürk'te kavradınız mı? 

Atatürk akıl ve bilim diyor, din tüccarı siyasetçiler millete vaaz veriyor. 

Atatürk muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkmayı hedef gösteriyor, bizim çeyrek akıllı idareciler hurafelerle ülkeyi yönetmeye talip oluyor. 

Dünyada yazıyı bulan Türkler. 

Kâğıdı bulan Türkler. 

Uygarlığın sahibi Türkler. 

Modern bilimin kurucuları Türkler. 

Peki, o halde bugün geldiğimiz bu durumun sorumlusu veya sorumluları kimler? 

Neden Afrika ülkelerinden birisi haline dönüştük? 

Nasıl bu kadar bilimden uzaklaştık? 

Neden akıl ve bilimi değil de, zır cahil tarikatları referans almaya veya onları devletin en kritik noktalarına getirmeye yöneldik? 

623 yıllık Osmanlı'da hangi buluşu yaptık? 

Neden yapamadık diye hiç düşündünüz mü? 

Bu bir kader değil, kasıtlı tercihlerin sonucudur, bunu asla aklınızdan çıkarmayın. 

Cumhuriyeti kuran aziz Atatürk'ün döneminde dolar bir TL bile değildi. 

Atatürk yıkılmış harabe bir ülkeyi 15 yılda akıl ve bilimin ışığında parlayan bir yıldız haline nasıl getirmiş diye hiç merak eden bir siyasetçi olmuş mudur? 

Türkler tarih sahnesinde yer aldığı ilk günden bu tarafa daima yeniliğe ve değişime açık olmuşlardır. 

Ta ki Osmanlı'ya kadar. 

Osmanlı'da akıl ve bilim hiçbir zaman referans olmamıştır. 

Peki, ne olmuştur? 

Uyduruk bir Sünni ekolü mavallarının peşinde koşulmuştur. 

Bu zaviyeden bakıldığında Osmanlı padişahlarının hepsi sorumlu ve sorunludur. 

Gelelim günümüze ve İsrail'in Lübnan'a yönelik siber saldırısına… 

Ben bunun olabileceğini yıllar önce yazdığımda en yakın arkadaş çevrem bile, "Yok artık bu kadar da olmaz" demişlerdi. 

Hatta HAARP teknolojisi ile bile bunların yapılabileceğini yazmıştım. 

Ama ne var ki, bilimsel yazıların bu ülkede hiçbir kadri kıymeti yoktur. 

Gündelik boş lakırdıların peşinden koşan bir toplumun ödeyeceği bedel çok ağır olur. 

İsrail bu saldırıyı neden ve nasıl gerçekleştirdi diye soranlara şaşıyorum. 

Sanki adamlar melek. 

Bu insanlar, devletlerini kurdukları 1948 yılından itibaren değil, 1897'den bu tarafa bugüne ait hesapları yapmış insanlardır. 

AR-GE çalışmalarına ayırdığımız bütçeye bakar mısınız? 

Bu bütçe ile hangi araştırma geliştirme yapılacak da ülke olarak biz de varız diyebileceğiz! 

ABD'nin Ar-Ge harcamaları yaklaşık 750 milyar dolar seviyesine ulaşmıştır. 

Çin, Ar-Ge'ye 550 milyar dolar ayırıyor. 

Japonya 138 milyar dolar. 

İsrail yaklaşık 90 milyar dolar! 

Fransa, İngiltere ve Güney Kore 40'ar milyar USD'lık harcama yapıyor.  

Peki ya biz? 

Türkiye'nin AR-GE'ye ayırdığı pay, 5 milyar dolar. 

Siz dünya ile dalga mı geçiyorsunuz? 

AR-GE'ye adam gibi bütçe ayırmazsanız, bu ülkede kafası çalışan gençleri nasıl tutmayı düşünüyorsunuz? 

Paramız yok sözü, vallahi de billahi de YALANDIR! 

Türkiye dünyanın en büyük ve en zengin maden rezervlerine sahiptir. 

Bu yalanlara inanan seçmen varsa, kusura bakmasın ama salaktır! 

Türkiye, bu kafaların yönettiği bir ülke olmaya mecbur bırakılamayacak kadar çok değerli bir coğrafyadır. 

Lütfen İsrail'in bir nüfusuna bakın, bir de AR-GE'ye ayırdığı paya bakın. 

Dışişlerimiz ve Ulaştırma Bakanımız, Türkiye'nin siber saldırılara karşı korunaklı olduğunu söylüyor. 

Ben buna samimiyetle inanmak isterim elbette. 

İnşallah öyledir ama, senin kullandığın tüm araç-gereçlerin yazılımları dışarıdan ve neredeyse İsrail bağlantılı firmalardan olduğuna göre, bu açıklamaların bende hiçbir karşılığı ve inandırıcılığı yoktur. 

Elini değsen yıkılmaya hazır bir iktidarı erken seçime zorlayamayan CHP'ye yazıklar olsun! 

Muhalefetin iktidar olmak gibi bir niyeti olduğuna inanmıyorum. Olsaydı şayet, 2025'in Kasım ayı olarak tarih gösterilmezdi. 

Çünkü muhalefetin ekonomiyi düzeltmek için hiçbir çözümü yoktur. 

Çözümü olan siyaset arenasında bir tek parti biliyorum, o da BTP'dir. 

Hüseyin Baş bugün Meclis'te değilse, bunun vebali ve ayıbı, CHP ile İYİ Parti'ye aittir. 

Ben bu partilerin geçmiş dönem Genel Başkanlarının kesinlikle milli olmadıklarını düşünüyorum.

CHP ve İYİ Parti'nin bugün mevcut bulunan Genel Başkanları için aynı şeyi söyleyemem ama çok iyi şeylerde düşünmediğimi belirtmek isterim. 

Hüseyin Baş'ın olduğu bir Meclis'te, asla tarikatçılar at koşturamaz! 

Atatürk Cumhuriyetinin geleceğini tarikat maskaralarına ve gayri milli oluşumlara emanet etmek, ihanet olur. 

Siyasetin A milli takımını kurmak için acaba gökten bir işaret mi bekliyorsunuz!