Yeni anayasa dediler ve uzlaşma komisyonu oluşturdular. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) kurulan komisyonun adını "Anayasa Uzlaşma Komisyonu" olarak düşündülerse de AKP, "Mutabakat Komisyonu" dedi. CHP, "12 Eylül Hukukundan Arınma" ismini uygun buldu. Sözün özü, daha komisyonun adında uzlaşamayan siyasi gruplar yeni anayasa metninde nasıl anlaşacaklar?
Çeyrek yüzyıldır arındıramadıkları 12 Eylül hukukunu dahi guguk kuşuna çevirenler önümüze ne koyacaklar? Baraj baraj dediler ve 7 Haziran sonrası Meclis çoğunluğuna sahipken bunu inatları uğruna harcayıp, barajı kaldırmayanlar/beceremeyenler, yolsuzlukların hesabını sorabilecekken "it dalaşı"na kalkışıp kendilerini hesap sorulacak hale getirenler? Uygulamaları ve düzenlemeleri(!) ile insan haklarının başına torba geçirip kim vurduya getirenler mi, insan haklarının güvence belgesi olan anayasayı hazırlayacaklar.
Olsa olsa işi başından beri planlayıp kotaranlar "tek adamlık" için ruhsat belgesi istemektedirler. Verilirse eğer bu ruhsat, referandumlu ya da referandumsuz, demokratik parlamenter rejim otokrasiye evrilmiş olacaktır.
Mevcut anayasayı tanımayanlar hesapta yeni anayasa yapacaklar ya, yeni anayasanın yolunu size yine bu anayasa açacaktır. Tanısanız da tanımasanız da, içten ya da değil bu anayasaya göre yemin ederek göreve başladınız. Sonradan yeminlerinize bağlılık durumunuz tartışılıyorsa bu sizin karakterinizle ve hukukun ahlaki boyutuyla ilgilidir. Anayasa değişikliği anayasanın ilgili 175.maddesinde düzenlenmiştir. Buna uymak zorundasınız; ya TBMM üye tamsayısının 2/3 çoğunluğu (367 oy) ile referandumsuz, ya da 3/5 çoğunluğu (330 oy) ile referandumlu olarak yeni anayasa kabul edilebilecektir. AKP tek başına Meclis'te bu çoğunluğa sahip değildir. Muhalefetten destek alırsa durum değişir. Halkoyuna gidilirse bu başkanlık için oylamadan öteye geçmez. İşte bu kertede halkın tuzağa düşmemesi gerekir. Oylayacakları yeni anayasa değil, dikta için onay belgesi olacaktır.
Demokrasilerde yeni anayasa ne için yapılır?
Anayasa hak ve özgürlüklerin teminatı olduğuna göre, diğer taraftan da iktidarları sınırlama belgesi olduğu için;
Yeni anayasa, yürürlükte olana göre ileri olacaksa, yani hak ve özgürlükler daha bir güvence altına alınacaksa, buna karşılık iktidarın keyfiliği önlenecek ve kuvvetler dengesi sağlanacaksa, yenisine evet deriz. Ancak gelen gideni aratır kabilinden, yani eldeki anayasa metninin ötesine geçemeyen, insan hakları hukukuna rahmet okutan, iktidardan vazgeçtik, tek adam sultasına yol açan bir metin, darbe hukukunun panzehiri olarak sunulursa elbette kabul edilemez.
Adını koyamadıkları komisyonun adını biz koyalım:
Anayasa tuzağı.
Çeyrek yüzyıldır arındıramadıkları 12 Eylül hukukunu dahi guguk kuşuna çevirenler önümüze ne koyacaklar? Baraj baraj dediler ve 7 Haziran sonrası Meclis çoğunluğuna sahipken bunu inatları uğruna harcayıp, barajı kaldırmayanlar/beceremeyenler, yolsuzlukların hesabını sorabilecekken "it dalaşı"na kalkışıp kendilerini hesap sorulacak hale getirenler? Uygulamaları ve düzenlemeleri(!) ile insan haklarının başına torba geçirip kim vurduya getirenler mi, insan haklarının güvence belgesi olan anayasayı hazırlayacaklar.
Olsa olsa işi başından beri planlayıp kotaranlar "tek adamlık" için ruhsat belgesi istemektedirler. Verilirse eğer bu ruhsat, referandumlu ya da referandumsuz, demokratik parlamenter rejim otokrasiye evrilmiş olacaktır.
Mevcut anayasayı tanımayanlar hesapta yeni anayasa yapacaklar ya, yeni anayasanın yolunu size yine bu anayasa açacaktır. Tanısanız da tanımasanız da, içten ya da değil bu anayasaya göre yemin ederek göreve başladınız. Sonradan yeminlerinize bağlılık durumunuz tartışılıyorsa bu sizin karakterinizle ve hukukun ahlaki boyutuyla ilgilidir. Anayasa değişikliği anayasanın ilgili 175.maddesinde düzenlenmiştir. Buna uymak zorundasınız; ya TBMM üye tamsayısının 2/3 çoğunluğu (367 oy) ile referandumsuz, ya da 3/5 çoğunluğu (330 oy) ile referandumlu olarak yeni anayasa kabul edilebilecektir. AKP tek başına Meclis'te bu çoğunluğa sahip değildir. Muhalefetten destek alırsa durum değişir. Halkoyuna gidilirse bu başkanlık için oylamadan öteye geçmez. İşte bu kertede halkın tuzağa düşmemesi gerekir. Oylayacakları yeni anayasa değil, dikta için onay belgesi olacaktır.
Demokrasilerde yeni anayasa ne için yapılır?
Anayasa hak ve özgürlüklerin teminatı olduğuna göre, diğer taraftan da iktidarları sınırlama belgesi olduğu için;
Yeni anayasa, yürürlükte olana göre ileri olacaksa, yani hak ve özgürlükler daha bir güvence altına alınacaksa, buna karşılık iktidarın keyfiliği önlenecek ve kuvvetler dengesi sağlanacaksa, yenisine evet deriz. Ancak gelen gideni aratır kabilinden, yani eldeki anayasa metninin ötesine geçemeyen, insan hakları hukukuna rahmet okutan, iktidardan vazgeçtik, tek adam sultasına yol açan bir metin, darbe hukukunun panzehiri olarak sunulursa elbette kabul edilemez.
Adını koyamadıkları komisyonun adını biz koyalım:
Anayasa tuzağı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / diğer yazıları
- Terör / 01.02.2024
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023