9. Ordu Müfettişi Mustafa Kemal Paşa, Merzifon'daki İngiliz askerlerinin Pontus-Ermeni işbirliği ile rahat çalışmalarını engelleyebilecek yönündeki haberlerle sık sık ilgilenmek zorunda kalıyordu. Daha emin bir yer olan ve devamlı irtibat halinde bulunduğu Amasya Sancak Merkezi çalışma yeri olarak musaitti. Amasya Müftüsü Hacı Hafız Tevfik Efendi'nin daveti de Amasya halkının kendisini "bağrına basacaklarını" belirtmiyor muydu? Bundan dolayı Müftü Efendi'ye haber ulaştırdı. Amasya'ya doğru yola çıkılacaktır. Havza'dan Amasya'ya gelmeden evvel halktan ileri gelenlerden ve daha önce Dr. İbrahim Tâli Bey'in Amasya'da değerlendirmelerde bulunduğu Etyam Müdürü Ali Efendi, Komiser İsmail Efendi'nin de aralarında olan heyet ile bir kere daha görüşmeler yapıldı. Sonuçta Amasya Müftüsü Hacı Hafız Tevfik Efendi'ye cevap, gelen heyet ile gönderildi:
"Yakında Amasya'dayız".
Amasya'ya ulaşan bu haber ile birkaç gündür hazırlıkları sürdürülen İzmir'in işgalini tel'in mitinginin çalışmaları, karşılamayla bayram sevincine dönüştürüldü.
* * *
"Paşam... Bütün Amasya emrinizdedir!
Gazanız mübarek olsun..."
Mustafa Kemal Paşa ve yanında karargâh arkadaşlarıyla Amasya'ya yaklaşırken şehir içinde de karşılama heyetinin önderliğinde mektep talebeleri, muallimler, din adamları, askerî birlikler, kalabalık ahali, şehrin ileri gelenleri, tüccarı, çiftçisi, fabrikatörü ile Culus Tepe mevkiînde toplanmaya başladılar.
Heyecanlı bekleyişin ardından Mustafa Kemal, Liva elbisesi giyinmiş ve Fahri Yavar-i Şehriyarı olduğundan bir de yıldızlı, pırıl pırıl yanan kordon ve altın bir imtiyaz madalyası ile göğsünü süslemişti.
Askeri selamladıktan sonra kalabalığın karşısında durup gür sesiyle:
"Merhaba Amasyalılar" dedi.
Kalabalık ahalinin önünde bir sıra oluşturan Amasya ileri gelenleri arasında Müftü Hacı Hafız Tevfik Efendi:
"Paşam. Bütün Amasya emrinizdedir. Gazanız mübarek olsun..." diyerek seslendi...
Elini bütün muhabbetiyle Paşa'ya doğru uzatarak kucaklamak istedi. Uzanan eli, Mustafa Kemal Paşa büyük bir saygıyla öpüp muhabbetle kucakladı.
Müftü Efendi, Anafartalar Kumandanı olarak tanınan Paşa'ya:
"Çanakkale'den sonra şimdi de vatanı ikinci defa kurtarmaya ahdettiniz, her anı endişeler içindeki yurda halâsı (kurtuluşu) nasip kılacak himmete giriştiniz. Hoşgeldiniz, safalar getirdiniz, himmetiniz payidar olsun!
* * *
Hükümet konağının salonu, konulan birkaç gaz lambasıyla aydınlatılmıştır.
Mustafa Kemal Paşa konuşmasına "Aziz Amasyalılar" diye sesini yükselterek başladı ve şöyle devam etti:
"Memleket elden gitmek üzeredir. Bu kötü vaziyete çare bulmak için sizlerle işbirliği yapmaya geldim. Hep beraber aziz vatanımızı ve istiklâlimizi kurtarmak için gayretlerimizle çalışmalıyız.
Efendiler! Burası, Havza'dan ötesi Pontus oluyor. Sivas'tan doğusu Ermenistan'a katılıyor. Memleket İngiliz mandası altına giriyor. Tarihi büyük Türk milleti böyle bir esareti kabul edemez, milletimizin tarihi şerefi vardır...
Mustafa Kemal Paşa 12 Haziran 1919 Perşembe akşamı bu konuşmayı yaparken ertesi gün Sultan Bayezid Veli Camiînde kürsüye çıkan vaiz Abdurrahman Kemal Efendi cemaate şöyle demişti:
"... Vatan ve milletimizi müstevlilerin pençe-i kahrından halas edecek teşebbüsata girişen yüksek kumandan ve zabitanımızın sayine (çalışmasına) müzahir olmasını, Cenab-ı Hakk'tan hamdü senalarımızla niyaz ederiz.
İşte, muhterem cemaat, bu gibi zevat-ı muhtereminin ve halen şu anda cemaat arasında olup, memleket ve milleti izmihlal-i umumiden, girdab-ı musibetten kurtarmak için ortaya atılmış bulunan, Mustafa Kemal Paşa Hazretleri'nin arkasından gitmelidir. Yegane çare-i halas halkımızın doğrudan doğruya hakimiyetini eline alması ve iradesini kullanmasıdır."
(12 Haziran tarihli Dünya Gazetesi'nden alınmıştır).
"Yakında Amasya'dayız".
Amasya'ya ulaşan bu haber ile birkaç gündür hazırlıkları sürdürülen İzmir'in işgalini tel'in mitinginin çalışmaları, karşılamayla bayram sevincine dönüştürüldü.
* * *
"Paşam... Bütün Amasya emrinizdedir!
Gazanız mübarek olsun..."
Mustafa Kemal Paşa ve yanında karargâh arkadaşlarıyla Amasya'ya yaklaşırken şehir içinde de karşılama heyetinin önderliğinde mektep talebeleri, muallimler, din adamları, askerî birlikler, kalabalık ahali, şehrin ileri gelenleri, tüccarı, çiftçisi, fabrikatörü ile Culus Tepe mevkiînde toplanmaya başladılar.
Heyecanlı bekleyişin ardından Mustafa Kemal, Liva elbisesi giyinmiş ve Fahri Yavar-i Şehriyarı olduğundan bir de yıldızlı, pırıl pırıl yanan kordon ve altın bir imtiyaz madalyası ile göğsünü süslemişti.
Askeri selamladıktan sonra kalabalığın karşısında durup gür sesiyle:
"Merhaba Amasyalılar" dedi.
Kalabalık ahalinin önünde bir sıra oluşturan Amasya ileri gelenleri arasında Müftü Hacı Hafız Tevfik Efendi:
"Paşam. Bütün Amasya emrinizdedir. Gazanız mübarek olsun..." diyerek seslendi...
Elini bütün muhabbetiyle Paşa'ya doğru uzatarak kucaklamak istedi. Uzanan eli, Mustafa Kemal Paşa büyük bir saygıyla öpüp muhabbetle kucakladı.
Müftü Efendi, Anafartalar Kumandanı olarak tanınan Paşa'ya:
"Çanakkale'den sonra şimdi de vatanı ikinci defa kurtarmaya ahdettiniz, her anı endişeler içindeki yurda halâsı (kurtuluşu) nasip kılacak himmete giriştiniz. Hoşgeldiniz, safalar getirdiniz, himmetiniz payidar olsun!
* * *
Hükümet konağının salonu, konulan birkaç gaz lambasıyla aydınlatılmıştır.
Mustafa Kemal Paşa konuşmasına "Aziz Amasyalılar" diye sesini yükselterek başladı ve şöyle devam etti:
"Memleket elden gitmek üzeredir. Bu kötü vaziyete çare bulmak için sizlerle işbirliği yapmaya geldim. Hep beraber aziz vatanımızı ve istiklâlimizi kurtarmak için gayretlerimizle çalışmalıyız.
Efendiler! Burası, Havza'dan ötesi Pontus oluyor. Sivas'tan doğusu Ermenistan'a katılıyor. Memleket İngiliz mandası altına giriyor. Tarihi büyük Türk milleti böyle bir esareti kabul edemez, milletimizin tarihi şerefi vardır...
Mustafa Kemal Paşa 12 Haziran 1919 Perşembe akşamı bu konuşmayı yaparken ertesi gün Sultan Bayezid Veli Camiînde kürsüye çıkan vaiz Abdurrahman Kemal Efendi cemaate şöyle demişti:
"... Vatan ve milletimizi müstevlilerin pençe-i kahrından halas edecek teşebbüsata girişen yüksek kumandan ve zabitanımızın sayine (çalışmasına) müzahir olmasını, Cenab-ı Hakk'tan hamdü senalarımızla niyaz ederiz.
İşte, muhterem cemaat, bu gibi zevat-ı muhtereminin ve halen şu anda cemaat arasında olup, memleket ve milleti izmihlal-i umumiden, girdab-ı musibetten kurtarmak için ortaya atılmış bulunan, Mustafa Kemal Paşa Hazretleri'nin arkasından gitmelidir. Yegane çare-i halas halkımızın doğrudan doğruya hakimiyetini eline alması ve iradesini kullanmasıdır."
(12 Haziran tarihli Dünya Gazetesi'nden alınmıştır).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Feyyaz İnanç / diğer yazıları
- ‘Işıkları açın’ / 07.05.2021
- Kulluğun gerçek tarifi / 06.05.2021
- Asli ihtiyaçlar / 30.04.2021
- Mecnun’un Leylası / 29.04.2021
- Rahman Suresi-II / 21.04.2021
- Rahman Suresi / 19.04.2021
- 14 Nisan / 15.04.2021
- İmam Muhammed Et-Takî’nin (a.s) Öğütleri / 14.04.2021
- Sağlam kale Ehl-i Beyt / 12.04.2021
- Bizi deryaya salan / 08.04.2021
- Kulluğun gerçek tarifi / 06.05.2021
- Asli ihtiyaçlar / 30.04.2021
- Mecnun’un Leylası / 29.04.2021
- Rahman Suresi-II / 21.04.2021
- Rahman Suresi / 19.04.2021
- 14 Nisan / 15.04.2021
- İmam Muhammed Et-Takî’nin (a.s) Öğütleri / 14.04.2021
- Sağlam kale Ehl-i Beyt / 12.04.2021
- Bizi deryaya salan / 08.04.2021