"Altın vuruş" provası

Türk siyaseti yıllardan beri kendilerine göre dizayn ederek bölgemiz ve ülkemiz üzerindeki planlarını adım adım uygulamaya koyan küresel ve yerel ölçekli toplum mühendisleri, yine baş gösterdi.Bu dizaynı inkar etmeye kalkışanlar çıkabilir. Ama görüne köy kılavuz istemez.Apo'yu Bülent Ecevit'in eline tutuşturup DSP'yi sandıktan fırlatanlar, bağımsız yargının boynuna geçirdiği idam ilmeğini ANASOL-M koalisyonu döneminde bizzat hükümete kendi elleriyle çözdürmelerinin yanı sıra, AB, IMF, ABD ve sair ne küresel çoraplar ördüler devlet ve milletimizin başına?! Henüz üç-beş gün önce, MHP'nin eski Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz "Apo'yu asacağım diye iktidara gelip, terörist başını idamdan alan Bahçeli'dir" ifşaatını yineliyor. Bu ibretlik siyasi vaziyet, Türk milleti için ders olmadı ki; AKP'nin iktidara taşınmasında benzer toplum mühendisliği işletildi. Küresel ve yerel toplum mühendisleri, Erdoğan-Baykal düellosu ve mağduriyet enstrümanlarıyla toplumun nabzını gıdıkladılar, AKP'yi havalandırdılar. Benzer yöntem, Köşk kavgası ve başörtüsü tartışmaları ekseninde önceki seçimde de kullanıldı. Bütün bu enstrümanlarla Türk siyasetini kendilerine göre dizayn edenler, ülkemizde ve bölgemizde dilediklerini aldılar, diledikleri gibi at oynatıyorlar. Nitekim bu süreçte Türk milletinin elindeki kaynaklar tüketildi, vatan toprakları kelepir fiyatına elinden alındı, ekonomisi hortumlandıkça hortumlandı, birlik ve bütünlüğü darmadağın edildi, bölgesi işgal edildi, yanı başına Kürdistan karton devleti oluşturuldu.Millet ve devlet, küresel ve yerel toplum mühendisliğinin dizayn ettiği siyasi yapı ve AKP iktidarından maalesef hayır görmedi.Şimdi "altın vuruş" için, "son vuruş" için hazırlık yapılıyor. Türkiye'nin son dönemde yaşadığı toplumsal ve siyasal olaylar, bu "altın vuruş"un provasıdır.Çözümsüz ve projesiz siyasi partiler, ister istemez bu provanın bir tarafında olmak durumundadırlar. Bu, oyunu bozacak ve bu provaları boşa çıkartacak tek parti, BTP'dir, tek lider Prof. Dr. Haydar Baş'tır. Çünkü BTP, çözümün, projenin, birliğin adresidir.Bu yeni dizayn sürecinde CHP verimsiz kaldı; Erdoğan, Baykal'ın meydan düellosu çağrıların ı karşılıksız bıraktı. CHP bir adım geri çekildi; AKP'nin karşısına güya MHP ev DTP çıktı. Kabinesinin Bakanı Öksüz'ün ifadesiyle "terörist başını idamdan alan Bahçeli", Erdoğan'a güya terör konusunda el ense çekiyor. Erdoğan'a bu elense çekme sürecinde, ilginçtir, 1. tampon bölge ve Çekiç Güç ile Türk milletinin başına PKK ve karton Kürdistan devleti çoraplarını örüldüğünü çok iyi bilen aynı Bahçeli, bayram değil seyran değil "II. Tampon Bölge" çıkışı yapıyor. Dün CHP ile AKP'ye Karagöz oyunu oynatanlar, bugün AKP'nin karşısına Hacivat olarak MHP'yi çıkarttılar. Milletin gözünü boyamaya çalışıyorlar; halbuki her ikisi de baştan beri aynı AB ve ABD kuyusuna taş atıyorlar.Bu arada MHP'nin takatının kesildiği noktalarda AKP'nin karşısına DTP'yi koyuveriyorlar. Türkiye'nin başta Karadeniz olmak üzere, Ege'sine, Akdeniz'nde, Marmara'sında, Doğu'sunda, Batı'sında tükenen AKP'nin Güneydoğu'dan ayağa kalkması için karşısına DTP'yi ve onun işaretine göre vaziyet alan kesimi koyuyorlar.Olan devlete oluyor, millete oluyor.Ne siyasette, ne ekonomide, ne toplumsal birliğimizin sağlanmasında, ne devlet-millet bütünlüğünde artık oyun oynama lüksü kalmamıştır. Bugüne kadar nice testiler kırılmış; elimizde kalan ise belki son testidir.Türk milletinin akıl ve iz'an sahipleri, artık son testi de kırılmadan önce, yerel ve küresel toplum mühendislerine göre siyasi vaziyet alan ve toplumu dizayn eden Ankara'dakileri şamarlamalı, testi kırılmada önce has bir "demokrasi dersi" vermelidir; zira testi kırıldıktan sonra dayak da bir işe yaramaz, demokrasi de... Bu bağlamda devlet ve milletimiz için çözümü olan, Milli Ekonomi ve Sosyal devlet modelleri bulunan ve tüm siyasilerin nöbetlerini ülkeyi biraz daha batağa sürükleyerek savuşturduğu bu süreçte çare ve çözümleriyle iktidar olma sırası gelen BTP'ye ve Prof. Dr. Baş'a kulak vermelidir.Aksi halde ekonomideki batış kimseyi ayakta bırakmaz, kardeş kavgası herkesi ve heryeri kuşatır. ABD eliyle BOP kapsamında yanıbaşımızda oluşturulan Kürdistan karton devletinin başımıza ördüğü çoraplar yetmiyormuşcasına, demokratik laik, sosyal hukuk devletimiz ve yüce milletimiz bölünme noktasına gelir. Böyle bir bölünme, tarihten silinmektir. İş bu raddeye geldikten ve testi kırıldıktan sonra da, artık hiçbir akıl ve kudret sahibi, böylesi vahim bir gidişatın önüne geçemez.