Almanya'da çiftçiler binlerce traktör ile başkentleri dahil bir çok ilde 'tarım geleceğimizdir' ana pankartlarıyla eylem yapıyorlar.
Bu protestolara Almanya'daki tır ve diğer ağır vasıta şoförleri de araçlarıyla katılıyor. Ardından Hollanda ve Polonyalı çiftçileri de.
İyi de (!) Alman çiftçilerinin derdi ne? Neden hükümeti protesto ediyorlar?
Ürünleri dalda veya toprakta mı kaldı? Hayır.
Almanya'da üretilebildiği halde (atıyorum) fasulye, nohut, mercimek, pamuk, pirinç, saman gibi ürünleri hükümet dışarıdan ithal mi ettiriyor? Hayır.
Aynı şekilde Almanya'da üretilebildiği halde (atıyorum) et, peynir, tereyağı, yem vs. gibi ürünleri hükümet dışarıdan ithal mi ettiriyor? Hayır.
O zaman Alman çiftçiler öylesine bankaların kucağına itilmiş ki, ödeyemedikleri kredi borçları için tarlalarına, traktörlerine bankalar el koyuyor.
Yok, bu yüzden de değil. Ya neden?
Rusya-Ukrayna savaşı ve Alman hükümetinin, ABD safında Rusya'ya karşı yaptırımlara dahil olması haliyle enerjide Rusya'ya muhtaç olan Alman hükümetini zora soktu.
Enerji maliyetlerinin artmasından ötürü Alman hükümeti, çiftçilere sağladığı vergi ve akaryakıt desteklerini azaltacağını açıkladı.
İşte bu yüzden Alman çiftçiler, hükümeti protesto ediyorlar.
Alman çiftçilerinin yaşam şartlarına kabaca bir bakayım, dedim. Tarım aletleri son teknoloji. Ürünlerinin dalda, toprakta kalma gibi bir sorunları yok.
Hepsi bir tarafa! Çiftçi, dediğimiz bu insanlar bizim valilerden, belediye başkanlarından daha lüks araçlara biniyor.
Ama yine de yetinmiyorlar ve devasa protestolar düzenliyorlar. Valilik binalarına hayvan dışkısı püskürtüyorlar.
Bizde olsa, 'hain' deriz bunlara. 'Dış güçlerin içerdeki işbirlikçilerinin taşeronu, hükümete provokasyon' senaryoları yazarız.
Bizim çiftçimizin durumu nasıl?
Hamdolsun çok iyi! Çiftçilerimizin önemli bir bölümü 80 model traktörünün üzerinde, 'bizden önce bu ülkede traktör yoktu' diyen iktidar sahiplerini alkışlıyor.
Bir başka bölümü, 'satarım toprağı, hayvanı, aracı, gereci. Banka borçlarını kapatır, gider şehirde bir ev alıp, otururum aşağı' havasında.
Hem Ipone 6 kullanıp hem de ürününü, emeğinin, alın terinin para etmediğini düşünüp nazikçe itiraz etmeye kalkanların aklına ise 'ananı da al, git' resti geliyor. Kısaca bizde sorun filan yok!
Takıldığım nokta
Benim takıldığım nokta ise et. Evet, kırımız et. AKP iktidarı 2010'dan beri 11 milyar dolarlık hayvan ve et ithalatı yapmış.
Nereden? Fransa'dan, Sırbistan'dan, Uruguay'dan, Brezilya'da vs.
Bizim inancımızda Allah'ın (c.c) adı anılmadan kesilen hayvanın eti yenmez, haramdır. Allah'ın (c.c) adını anan kişinin de Müslüman olması şarttır.
Yıllardır kimin, nasıl kestiği bilinmeyen milyonlarca ton hazır et getirilip milletimize yedirildi. Kimsenin de aklına helal, haram, din, iman gelmedi.
İşte ben bu noktaya takılıyorum. Eğer insanımızda bu noktaya takılıyor olsaydı şimdi Alman çiftçiler gerçekten bizi kıskanıyor olacaktı.
Bir hatıra
Geçen yaz Mersin'de vatandaşlar ile buluşan BTP lideri Hüseyin Baş şöyle diyordu;
"Bak, ben Karaman'dan buraya geldim, 3,5 saat yol geldik. Her yer tarım arazisi… Uçsuz bucaksız tarım arazileri ve biz buğday ithal ediyoruz. Her yer tarım arazisi ama buğday ithal ediyoruz!
Komik olan buğday ithal ediyor olmamız değil, komik olan yılda üç buçuk milyar dolar vererek buğday ithal ediyor olmamız, üç buçuk milyar dolar.
Bunu yaparak veya 'iktidara gelip ben de gerekirse ithal ederim' diyerek Atatürkçü olunmaz. Dolayısıyla bizim meselemiz burada oturup Atatürk'ü anarken 'ben size Atatürk'ü anıyorum' demek için anmıyorum. Ben çekilirim odama kılarım iki rekat namazımı, O'nun ruhuna armağan ederim.
Ama biz size, Atatürk'ü anlamayı öğretmeye çalışıyoruz. Atatürk budur, açın bakın neler yaptığına, açın bakın ne mücadeleler verdiğine…
Tarım bir ticari faaliyet değildir
'Tarım bir ticari faaliyet değildir. Tarım bir stratejik faaliyettir. Kurtuluş Savaşı'nda dedelerimizin yüz binlercesi şehit olmuştur.
Bunun yarısı düşman askerlerinin kurşunlarıyla olmuştur lakin tahminen bir o kadarı da açlık ve sefaletten olmuştur.
Yani ülkenin kendi eserini üretmediği bir vaziyette savaşa girdiği durumda vatandaşımız, dedelerimiz açlıktan şehit ölmüşlerdir. Tarım bu türlü bir kesimdir.
Sen tarım yapmadığın sürece vatandaşının karnını doyuramadığın sürece havada istediğin kadar drone uçur, pır pır uçur, 'Ben onu insansız yaptım' diye istediğin kadar hava at.
Senin şayet ziraî faaliyetlerin zayıfsa dünyada hiçbir ülke seni ciddiye almayacaktır."
- Türkiye’yi soracak olursanız! / 16.12.2024
- İsrail için milli stratejiler - 2 / 15.12.2024
- İsrail için milli stratejiler -1- / 14.12.2024
- ‘Türkiye, Türklerindir’ diyemeyenler bakın ne diyor? / 13.12.2024
- Yalan ve talan aynen devam ediyor / 12.12.2024
- Saddam, Kaddafi, Esad gitti, sırada kim var? / 11.12.2024
- Esad gitti diye sevinelim mi? / 10.12.2024
- Erdoğan’ın önünde iki yol vardı. O, BOP’u seçti / 09.12.2024
- Yalan söylediler / 08.12.2024