Ya Allah, Ya Muhammed, Ya Ali, Ya Fatıme-tüz Zehra Ana, Ya Sahibezzaman diyerek girelim söze…
Selman'ı Farisi diğer deyişle Selman'ı Muhammedi'de türlü türlü sırlar gizlidir. Ehl-i Beyt'le İmamlarla iki yüz veya üç yüz yıllık bir ömür… Ehl-i Beyt dünyasında çok farklı ve sır dolu bir kişiliktir Hz. Selman. Allah (c.c) Ehl-i Beyt sırrına erenlerden eylesin bizleri inşallah.
Hz. Selman günlerden bir gün su ihtiyacını gidermek için arayıp da bulduğu suyun önünde duraklar ve elini yüzünü yıkarken ansızın bir aslan çıkar karşısına. Aslandan kurtulmanın yolunu ararken ya Ali imdadıma yetiş beni bu aslandan kurtar der. O anda bir atlı çıkıverir kılıcını aslanın ağzına dayar ve aslanı ikiye ayırır.
Selman-ı Farisi, darda imdadına yetişen kurtarıcı atlıya yerden bir demet nergis toplayıp verir. Ve kurtarıcı atlı gözden kaybolup gider. Ve Selman-ı Farisi yoluna rahat bir şekilde devam eder.
Bu olaylar olup biterken daha Hz. Muhammed ve Hz. Ali dünyaya gelmemişlerdir.
Daha sonra Hz. Muhammed ve Hz. Ali efendilerimiz dünyaya teşrif ederler. Selman Müslüman olur. Ali küçüktür. Selman ve Ali arasında şöyle bir olay yaşanır.
Hz. Ali yedi yaşında bir çocukken Hz. Selman-ı Farisi ile hurma ağacının gölgesinde otururlar. Hurma ağacına çıkan Ali, hurma koparıp yerken çekirdeğini Selman-ı Farisi'nin başına atar. Selman-ı Farisi, ya Ali hurmayı yiyip çekirdeğini bu yaşlı piri faninin başına niçin atıyorsun der.
Hz. Ali, sen mi yaşlısın yoksa ben mi der.
Selman-ı Farisi, ya Ali sen yedi yaşında bir çocuksun, ben ise piri fani biriyim.
Hz. Ali, o zaman gidip Hz. Muhammed'e soralım der ve Hz. Muhammed'in huzuruna çıkarlar.
Selman-ı Farisi, ya Muhammed, Hz. Ali hurma ağacında hurma yiyip çekirdeğini bana atıyor ve benden büyük olduğunu söylüyor. Ne dersiniz.
Hz. Ali, Hz. Muhammed'e fırsat vermeden, ya Selman sen diyarı Rum'a gitmiştin, giderken Harran'da nelerle karşılaştın bize anlat bakalım der.
Selman-ı Farisi, Harran'da önüme bir aslan çıktı.
Hz. Ali, Selman-ı Farisi'ye sen ne yaptın der.
Selman-ı Farisi, Ya Ali imdadıma yetiş dedim, o anda çok heybetli bir atlı çıka geldi kılıcını uzattı aslanın ağzından ikiye böldü.
Hz. Ali, Selman-ı Farisi'ye, seni kurtarana nasıl bir karşılık verdin der.
Selman-ı Farisi, ben de bir demet nergis toplayıp kendisine verdim ve atlı gözden kayboldu der.
Ve o anda Hz. Ali cebinde nergisleri çıkarıyor, al verdiğin nergisleri deyip, Selman-ı Farisi'ye uzatıyor.
Ve Selman-ı Farisi, çağırdığı Ali'nin yanında çocuk olan Ali olduğunu anlar. Ali senin sırrına akıl ve sır ermez der. Ve kusur işlediğinden dolayı, Hz. Ali'den bağışlanmasını diler.
Evet, sevgili okurlar sır içinde sırlar… Hz. Peygamber Efendimiz birçok kerelerinde "Ali'nin ve arının sırına erilmez" diyecektir. Ve peygamber Efendimiz devamla İmam Ali'ye; "Ya Ali beni ve Allah'ı hakkıyla tanıyan tek sensin ve seni de hakkıyla tanıyan benim" buyuracaklardır…
Hz. Peygambere ve İmam Ali'ye Selman olmamız dileklerimle…
Selman'ı Farisi diğer deyişle Selman'ı Muhammedi'de türlü türlü sırlar gizlidir. Ehl-i Beyt'le İmamlarla iki yüz veya üç yüz yıllık bir ömür… Ehl-i Beyt dünyasında çok farklı ve sır dolu bir kişiliktir Hz. Selman. Allah (c.c) Ehl-i Beyt sırrına erenlerden eylesin bizleri inşallah.
Hz. Selman günlerden bir gün su ihtiyacını gidermek için arayıp da bulduğu suyun önünde duraklar ve elini yüzünü yıkarken ansızın bir aslan çıkar karşısına. Aslandan kurtulmanın yolunu ararken ya Ali imdadıma yetiş beni bu aslandan kurtar der. O anda bir atlı çıkıverir kılıcını aslanın ağzına dayar ve aslanı ikiye ayırır.
Selman-ı Farisi, darda imdadına yetişen kurtarıcı atlıya yerden bir demet nergis toplayıp verir. Ve kurtarıcı atlı gözden kaybolup gider. Ve Selman-ı Farisi yoluna rahat bir şekilde devam eder.
Bu olaylar olup biterken daha Hz. Muhammed ve Hz. Ali dünyaya gelmemişlerdir.
Daha sonra Hz. Muhammed ve Hz. Ali efendilerimiz dünyaya teşrif ederler. Selman Müslüman olur. Ali küçüktür. Selman ve Ali arasında şöyle bir olay yaşanır.
Hz. Ali yedi yaşında bir çocukken Hz. Selman-ı Farisi ile hurma ağacının gölgesinde otururlar. Hurma ağacına çıkan Ali, hurma koparıp yerken çekirdeğini Selman-ı Farisi'nin başına atar. Selman-ı Farisi, ya Ali hurmayı yiyip çekirdeğini bu yaşlı piri faninin başına niçin atıyorsun der.
Hz. Ali, sen mi yaşlısın yoksa ben mi der.
Selman-ı Farisi, ya Ali sen yedi yaşında bir çocuksun, ben ise piri fani biriyim.
Hz. Ali, o zaman gidip Hz. Muhammed'e soralım der ve Hz. Muhammed'in huzuruna çıkarlar.
Selman-ı Farisi, ya Muhammed, Hz. Ali hurma ağacında hurma yiyip çekirdeğini bana atıyor ve benden büyük olduğunu söylüyor. Ne dersiniz.
Hz. Ali, Hz. Muhammed'e fırsat vermeden, ya Selman sen diyarı Rum'a gitmiştin, giderken Harran'da nelerle karşılaştın bize anlat bakalım der.
Selman-ı Farisi, Harran'da önüme bir aslan çıktı.
Hz. Ali, Selman-ı Farisi'ye sen ne yaptın der.
Selman-ı Farisi, Ya Ali imdadıma yetiş dedim, o anda çok heybetli bir atlı çıka geldi kılıcını uzattı aslanın ağzından ikiye böldü.
Hz. Ali, Selman-ı Farisi'ye, seni kurtarana nasıl bir karşılık verdin der.
Selman-ı Farisi, ben de bir demet nergis toplayıp kendisine verdim ve atlı gözden kayboldu der.
Ve o anda Hz. Ali cebinde nergisleri çıkarıyor, al verdiğin nergisleri deyip, Selman-ı Farisi'ye uzatıyor.
Ve Selman-ı Farisi, çağırdığı Ali'nin yanında çocuk olan Ali olduğunu anlar. Ali senin sırrına akıl ve sır ermez der. Ve kusur işlediğinden dolayı, Hz. Ali'den bağışlanmasını diler.
Evet, sevgili okurlar sır içinde sırlar… Hz. Peygamber Efendimiz birçok kerelerinde "Ali'nin ve arının sırına erilmez" diyecektir. Ve peygamber Efendimiz devamla İmam Ali'ye; "Ya Ali beni ve Allah'ı hakkıyla tanıyan tek sensin ve seni de hakkıyla tanıyan benim" buyuracaklardır…
Hz. Peygambere ve İmam Ali'ye Selman olmamız dileklerimle…
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Adem Birinci / diğer yazıları
- İmam Cafer Sadık / 26.04.2025
- Hz Peygamber’in cömertliği / 17.04.2025
- ‘Ben ve Ali bir nurdan yaratıldık’ / 09.04.2025
- Hz. Fatıma'yı incitmek / 27.03.2025
- Kâbe'nin Rabbine and olsun ki kurtuldum / 23.03.2025
- Kadir gecesi / 21.03.2025
- “Bana sorun” / 18.03.2025
- İmam Ali’nin dilinden Hz. Peygamber / 15.03.2025
- Gayretullah’a dokunmak… / 13.03.2025
- Ben vermekle emrolundum / 06.03.2025
- Hz Peygamber’in cömertliği / 17.04.2025
- ‘Ben ve Ali bir nurdan yaratıldık’ / 09.04.2025
- Hz. Fatıma'yı incitmek / 27.03.2025
- Kâbe'nin Rabbine and olsun ki kurtuldum / 23.03.2025
- Kadir gecesi / 21.03.2025
- “Bana sorun” / 18.03.2025
- İmam Ali’nin dilinden Hz. Peygamber / 15.03.2025
- Gayretullah’a dokunmak… / 13.03.2025
- Ben vermekle emrolundum / 06.03.2025