21. yüz yıl başlangıcı ile ülkemizde olmaz, olamaz denilenler tek olmaya, oldurulmaya başlandı. Bu ülkede İslamcılar, iktidar olmaz, Erdoğan muhtar bile seçilemez, diyorlardı. AKP iktidar oldu, Erdoğan başbakan. AB defteri kapandı, diyorlardı. Tam aksine AB'ye tam üyelik için imzalar atıldı, peş peşe fasıllar açıldı. İktidar bu fasılların bazılarına imza atmaya cesaret edemiyor ama AB bastırıyordu.
O fasıllardan biri vardı ki, AB ile müzakereleri tıkama noktasına getirdi. AB geri adım atmadı ve AKP daha önce hiçbir iktidarın atmaya cesaret edemediği o imzayı da attı, meclisten de geçirdi.
Tabi bu imzalar toplum nazarında az da olsa sorgulanmaya başlandı. O dönem başbakan olan Erdoğan, ATV ana haber bültenine katılıyor (2004) ve şu açıklamaya yapıyordu; "Bu kutsal aile kurumumuzu yıpratmamak için bir adım atmak gerekiyor. Eğer aldatma varsa şikayete bağlı olarak burada bir ceza var. Alan razı, veren razı ise o zaman zaten hiçbir şey yok' şeklinde konuşmuştu.
AB'nin istediği bütün fasıllara evet, denilmişti. AKP mutlu, AB mutlu, medya da mutluydu. 24.9.2004 tarihli ulusal gazetelerin bazıları şu başlıkları atıyordu;
Yeni Şafak; "Gitti, Çözdü, Geldi."
Vatan Gazetesi; "Harika Sonuç"
Star Gazetesi; "5 dakikada krizi çözdü"
Sabah Gazetesi; "Biz, Avrupalıyız. Başbakan Erdoğan, AB ile Ceza Yasası krizini Brüksel'de yine kendisi çözdü. Attığı adımla AB hedefi 41 yıldır hiç olmadığı kadar yakına geldi."
Radikal; "Rapor Tamam. Sıra Kararda"
Milliyet; "AB Kapısı Açıldı"
Hürriyet; "Yolumuz Açıldı.
Akşam; "Tam Yol Avrupa"
Güneş; "Yanlış hesap Brüksel'den Döndü"
Yeni Asya; "Verheugen: Güvence aldık."
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya gelen Avrupa Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen, Erdoğan'dan tam güvence aldığını belirtti.
Türkiye; "Brüksel'den rekor geldi"
AB ile aramızda krize sebep olan, süreci durdurma noktasına getiren fasıl neydi hatırlıyor musunuz? Peki, merak ediyor musunuz?
'Alan razı, satan razı' diye tariflendirilen zina yasasıydı. O yıllarda bu yasanın yanında domuz eti satışının yasallaşması, faiz kararı, Ege'deki 17 adamız, tarım alanlarının sınırlandırılması, tarım ürünleri, yabancı tohum ithalatının önündeki engellerin kaldırılması gibi onlarca fasıl AB'nin istediği doğrultuda imzalandı.
AP (Avrupa parlamentosu), Türkiye'nin bu duruşunu pek beğendi ve 2005 yılında Türkiye'nin, AB'ye girme sürecini 447 yola olumlu buldu.
Ama süreç bir türlü nihayete ermiyordu. 2011 yılında Sayın Erdoğan, Avrupa Parlamentosunda konuşma yapıyor, AB'ye girmek için gösterdikleri gayretleri tek tek sıralıyordu. Hatta herkesin malumu olan Haçlı Seferlerini, 'iki medeniyetin tanışması, kaynaşması' olarak tariflendiriyordu.
Hatta AP'nin o toplantısında, bir Fransız kadın parlamenterin; 'Türkiye'de din özgürlüğü olmadığı' şeklindeki eleştirisine; "Sizi, ben Türkiye'ye davet etmek isterim. Duyduklarınızla hareket ediyorsunuz. Arkadaşımız galiba Fransız ama Türkiye'ye de Fransız. Biz de böyle güzel bir söz var" diyerek alkış alıyordu.
İşte o AP (Avrupa Parlamentosu) bugün 477 oyla Türkiye ile müzakerelerin dondurulması yönünde karar aldı.
ALÇAK AP. DAHA NE YAPACAKTIK! ANADOLU'NUN TAPUSUNU MU VERELİM YANİ!
O fasıllardan biri vardı ki, AB ile müzakereleri tıkama noktasına getirdi. AB geri adım atmadı ve AKP daha önce hiçbir iktidarın atmaya cesaret edemediği o imzayı da attı, meclisten de geçirdi.
Tabi bu imzalar toplum nazarında az da olsa sorgulanmaya başlandı. O dönem başbakan olan Erdoğan, ATV ana haber bültenine katılıyor (2004) ve şu açıklamaya yapıyordu; "Bu kutsal aile kurumumuzu yıpratmamak için bir adım atmak gerekiyor. Eğer aldatma varsa şikayete bağlı olarak burada bir ceza var. Alan razı, veren razı ise o zaman zaten hiçbir şey yok' şeklinde konuşmuştu.
AB'nin istediği bütün fasıllara evet, denilmişti. AKP mutlu, AB mutlu, medya da mutluydu. 24.9.2004 tarihli ulusal gazetelerin bazıları şu başlıkları atıyordu;
Yeni Şafak; "Gitti, Çözdü, Geldi."
Vatan Gazetesi; "Harika Sonuç"
Star Gazetesi; "5 dakikada krizi çözdü"
Sabah Gazetesi; "Biz, Avrupalıyız. Başbakan Erdoğan, AB ile Ceza Yasası krizini Brüksel'de yine kendisi çözdü. Attığı adımla AB hedefi 41 yıldır hiç olmadığı kadar yakına geldi."
Radikal; "Rapor Tamam. Sıra Kararda"
Milliyet; "AB Kapısı Açıldı"
Hürriyet; "Yolumuz Açıldı.
Akşam; "Tam Yol Avrupa"
Güneş; "Yanlış hesap Brüksel'den Döndü"
Yeni Asya; "Verheugen: Güvence aldık."
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya gelen Avrupa Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen, Erdoğan'dan tam güvence aldığını belirtti.
Türkiye; "Brüksel'den rekor geldi"
AB ile aramızda krize sebep olan, süreci durdurma noktasına getiren fasıl neydi hatırlıyor musunuz? Peki, merak ediyor musunuz?
'Alan razı, satan razı' diye tariflendirilen zina yasasıydı. O yıllarda bu yasanın yanında domuz eti satışının yasallaşması, faiz kararı, Ege'deki 17 adamız, tarım alanlarının sınırlandırılması, tarım ürünleri, yabancı tohum ithalatının önündeki engellerin kaldırılması gibi onlarca fasıl AB'nin istediği doğrultuda imzalandı.
AP (Avrupa parlamentosu), Türkiye'nin bu duruşunu pek beğendi ve 2005 yılında Türkiye'nin, AB'ye girme sürecini 447 yola olumlu buldu.
Ama süreç bir türlü nihayete ermiyordu. 2011 yılında Sayın Erdoğan, Avrupa Parlamentosunda konuşma yapıyor, AB'ye girmek için gösterdikleri gayretleri tek tek sıralıyordu. Hatta herkesin malumu olan Haçlı Seferlerini, 'iki medeniyetin tanışması, kaynaşması' olarak tariflendiriyordu.
Hatta AP'nin o toplantısında, bir Fransız kadın parlamenterin; 'Türkiye'de din özgürlüğü olmadığı' şeklindeki eleştirisine; "Sizi, ben Türkiye'ye davet etmek isterim. Duyduklarınızla hareket ediyorsunuz. Arkadaşımız galiba Fransız ama Türkiye'ye de Fransız. Biz de böyle güzel bir söz var" diyerek alkış alıyordu.
İşte o AP (Avrupa Parlamentosu) bugün 477 oyla Türkiye ile müzakerelerin dondurulması yönünde karar aldı.
ALÇAK AP. DAHA NE YAPACAKTIK! ANADOLU'NUN TAPUSUNU MU VERELİM YANİ!
Akın Aydın / diğer yazıları
- ABD, Şam’a indi / 21.12.2024
- Doğu'nun kızı Butto, Alman kızı Merkel ve Erdoğan / 20.12.2024
- İsrail endişeli, Yunanistan ise panikteymiş / 19.12.2024
- AKP döneminde 28 Şubat manzaraları / 18.12.2024
- Türkiye’yi soracak olursanız! / 16.12.2024
- İsrail için milli stratejiler - 2 / 15.12.2024
- İsrail için milli stratejiler -1- / 14.12.2024
- ‘Türkiye, Türklerindir’ diyemeyenler bakın ne diyor? / 13.12.2024
- Yalan ve talan aynen devam ediyor / 12.12.2024
- Saddam, Kaddafi, Esad gitti, sırada kim var? / 11.12.2024
- Doğu'nun kızı Butto, Alman kızı Merkel ve Erdoğan / 20.12.2024
- İsrail endişeli, Yunanistan ise panikteymiş / 19.12.2024
- AKP döneminde 28 Şubat manzaraları / 18.12.2024
- Türkiye’yi soracak olursanız! / 16.12.2024
- İsrail için milli stratejiler - 2 / 15.12.2024
- İsrail için milli stratejiler -1- / 14.12.2024
- ‘Türkiye, Türklerindir’ diyemeyenler bakın ne diyor? / 13.12.2024
- Yalan ve talan aynen devam ediyor / 12.12.2024
- Saddam, Kaddafi, Esad gitti, sırada kim var? / 11.12.2024