Biz, iktidar koltuğuna oturur oturmaz ABD ile gerçekte "stratejik piyonluk"a olan bir "stratejik ortaklık" oluşturduk. Amerika, bu ortaklığımızdan cesaret alarak Irak'ı işgal etti. Yüzbinlerce masum Müslümanı katletti, katletmeye devam ediyor. Binlerce Müslüman kadının namusunu kirletti, kirletmeye devam ediyor.
Biz iktidara gelir gelmez, İmar Yasası'nda yaptığımız değişiklikle, hiçbir Hristiyanın dahi bulunmadığı vilayetlere, kazalara, köy ve mahallere 30 bini aşkın kilise evler açılmasını sağladık. Biz iktidara gelir gelmez Lozan anlaşmasını delik deşik ederek Ermeni, Rum ve sair gayr-i müslim azınlıkların vakıf ve kiliselerinin gayr-ı menkul edinmelerine imkan tanıdık. Biz iktidara gelir gelmez KKTC'yi AB oltasına taktık, en son 17 Aralık'ta da Rum kesimini tanımaya imza attık. Biz iktidara gelir gelmez AB'nin talimatları çerçevesinde "Lozan'ın, Türkiye'de ancak gayr-i müslimler azınlıktır şeklindeki tanımı"nı güncelleştirerek milletimizi 36 etnik veya dinsel azınlığa ayrışmasına doğru sürükledik. Biz iktidara gelir gelmez vatan topraklarının yabancılara satılmasına dair kanun çıkarttık; yabancılar artık vatanımızdan diledikleri yerlerin tapusunu alabilirler. Biz vatanı sattık. Biz iktidara gelir gelmez yabancı şirketlere diledikleri yerlerde maden arama imkanı verdik, Türkiye'nin 7'de 1'inin yabancılara kiraladık.
Biz iktidara gelir gelmez, buğdaya, şeker pancarına kota koyan, fındığı söktüren, tütünü bitiren, çayı kontenjana bağlayan IMF ile anlaşmamızı öncelikle 2004'e kadar sağsalim sürdükdük, ardından da 2007 yılına kadar yeni stan-by imzaladık, hatta bu anlaşmayı 2010 yılına kadar uzatabileceğimizi tahhüt ettik. Bu anlaşmamız sayesinde IMF, daha epeyce müddet, ananızı ağlatmaya devam edecek, köylümüzü-çiftçimizi yok etmeyi sürdürecek.
Biz iktidara gelir gelmez önceki hükümetlerden devraldığımız borçlara 2 yıl zarfında 120 milyar dolar daha iç-dış borç yükü ilave ettik. Biz iktidara geldik geleli yerli üretimi yok etmek suretiyle ülkemizi ithalat cennetine çevirerek sadece bu yıl dış ticaret açığımızı 35 milyar dolara, cari işlemler açığımızı da 15.6 milyar dolara fırlattık. AKP hükümetinin milletvekilleri bunları mı anlatacak gittikleri memleketlerinde?
Bu icraatlarını anlatabilirler mi? Konuşabilirler mi bunları? Bunları anlatacak AKP'liye milletimizin tepkisi ve cevabı ne olur dersiniz? Ne siz sorun ne de AKP'li vekiller cevap versinler...
Bu sebeple iline, ilçesine, köyüne gidemiyor AKP'li vekiller. Hükümet de bu büyük tepkiyi örtmek için ülkeyi tam bir kahvehane gibi "medyahane"ye çevirdi. AKP bombardımanı yapıyor TV'ler ve gazeteler.
AKP, milletimize "dumanaltı yöntemi" uygulayıp ömrünü uzatmaya çalışıyor. Hani sigara karşı olan insan kahvede yarım saat otursa üzerine 40 yıllık tiryaki gibi sigara dumanı siner ya... O kabilden. Hatta kahvehanede oturan bu adam, bir saniye dahi susmadan sigaraya karşı olduğunu haykırsa bile yine dumanaltı olur ya... AKP, medya bombardımanı ile milletimizi böyle bir dumanaltı yapmak istiyor. Halbuki milletimizin anası ağlıyor. Milletimiz, artık AKP'ye karşı duruyor.
Milletimiz en ağır biçimde AKP'ye yükleniyor. Milletimiz artık bunlardan birşey olmaz diye feryad ediyor. AKP de medya bombardımanı ile milletimizi dumanaltı etmeye çalışıyor. Sigara içmediği hatta sigaraya karşı olduğu halde kahvede oturan insanın üstüne duman sindiği gibi, AKP de vatandaşın üstüne medya bombardımanı ile AKP dumanı sindirmeye çalışıyor. Vatandaşı dişarıdan seyreden adam da zannadiyor ki milletimiz AKP'den yana. Hayır; milletimiz AKP'ye cephe açtı. Vatandaş üstüne sinmiş koku medyanın dumanaltıdır o kadar. Bu dumanaltı AKP'ye destek değildir. Vatandaşa dokundunulduğu zaman, bir söyleyen bin ah işitiyor; işte bundan...
O halde burada yapılması gereken ilk iş, milletimizi AKP'nin medyatik duman altından da korumak için alternatif artamlara taşımak, onları tertemiz yerlerde, Bağımsız Türkiye merkezlerinde ağırlamaktır.
İşte o zaman bütün bir milletimizin gerçekte BTP'li olduğunu, artık AKP'den umudunu kestiğini görmek mümkün olacaktır.
Biz iktidara gelir gelmez, İmar Yasası'nda yaptığımız değişiklikle, hiçbir Hristiyanın dahi bulunmadığı vilayetlere, kazalara, köy ve mahallere 30 bini aşkın kilise evler açılmasını sağladık. Biz iktidara gelir gelmez Lozan anlaşmasını delik deşik ederek Ermeni, Rum ve sair gayr-i müslim azınlıkların vakıf ve kiliselerinin gayr-ı menkul edinmelerine imkan tanıdık. Biz iktidara gelir gelmez KKTC'yi AB oltasına taktık, en son 17 Aralık'ta da Rum kesimini tanımaya imza attık. Biz iktidara gelir gelmez AB'nin talimatları çerçevesinde "Lozan'ın, Türkiye'de ancak gayr-i müslimler azınlıktır şeklindeki tanımı"nı güncelleştirerek milletimizi 36 etnik veya dinsel azınlığa ayrışmasına doğru sürükledik. Biz iktidara gelir gelmez vatan topraklarının yabancılara satılmasına dair kanun çıkarttık; yabancılar artık vatanımızdan diledikleri yerlerin tapusunu alabilirler. Biz vatanı sattık. Biz iktidara gelir gelmez yabancı şirketlere diledikleri yerlerde maden arama imkanı verdik, Türkiye'nin 7'de 1'inin yabancılara kiraladık.
Biz iktidara gelir gelmez, buğdaya, şeker pancarına kota koyan, fındığı söktüren, tütünü bitiren, çayı kontenjana bağlayan IMF ile anlaşmamızı öncelikle 2004'e kadar sağsalim sürdükdük, ardından da 2007 yılına kadar yeni stan-by imzaladık, hatta bu anlaşmayı 2010 yılına kadar uzatabileceğimizi tahhüt ettik. Bu anlaşmamız sayesinde IMF, daha epeyce müddet, ananızı ağlatmaya devam edecek, köylümüzü-çiftçimizi yok etmeyi sürdürecek.
Biz iktidara gelir gelmez önceki hükümetlerden devraldığımız borçlara 2 yıl zarfında 120 milyar dolar daha iç-dış borç yükü ilave ettik. Biz iktidara geldik geleli yerli üretimi yok etmek suretiyle ülkemizi ithalat cennetine çevirerek sadece bu yıl dış ticaret açığımızı 35 milyar dolara, cari işlemler açığımızı da 15.6 milyar dolara fırlattık. AKP hükümetinin milletvekilleri bunları mı anlatacak gittikleri memleketlerinde?
Bu icraatlarını anlatabilirler mi? Konuşabilirler mi bunları? Bunları anlatacak AKP'liye milletimizin tepkisi ve cevabı ne olur dersiniz? Ne siz sorun ne de AKP'li vekiller cevap versinler...
Bu sebeple iline, ilçesine, köyüne gidemiyor AKP'li vekiller. Hükümet de bu büyük tepkiyi örtmek için ülkeyi tam bir kahvehane gibi "medyahane"ye çevirdi. AKP bombardımanı yapıyor TV'ler ve gazeteler.
AKP, milletimize "dumanaltı yöntemi" uygulayıp ömrünü uzatmaya çalışıyor. Hani sigara karşı olan insan kahvede yarım saat otursa üzerine 40 yıllık tiryaki gibi sigara dumanı siner ya... O kabilden. Hatta kahvehanede oturan bu adam, bir saniye dahi susmadan sigaraya karşı olduğunu haykırsa bile yine dumanaltı olur ya... AKP, medya bombardımanı ile milletimizi böyle bir dumanaltı yapmak istiyor. Halbuki milletimizin anası ağlıyor. Milletimiz, artık AKP'ye karşı duruyor.
Milletimiz en ağır biçimde AKP'ye yükleniyor. Milletimiz artık bunlardan birşey olmaz diye feryad ediyor. AKP de medya bombardımanı ile milletimizi dumanaltı etmeye çalışıyor. Sigara içmediği hatta sigaraya karşı olduğu halde kahvede oturan insanın üstüne duman sindiği gibi, AKP de vatandaşın üstüne medya bombardımanı ile AKP dumanı sindirmeye çalışıyor. Vatandaşı dişarıdan seyreden adam da zannadiyor ki milletimiz AKP'den yana. Hayır; milletimiz AKP'ye cephe açtı. Vatandaş üstüne sinmiş koku medyanın dumanaltıdır o kadar. Bu dumanaltı AKP'ye destek değildir. Vatandaşa dokundunulduğu zaman, bir söyleyen bin ah işitiyor; işte bundan...
O halde burada yapılması gereken ilk iş, milletimizi AKP'nin medyatik duman altından da korumak için alternatif artamlara taşımak, onları tertemiz yerlerde, Bağımsız Türkiye merkezlerinde ağırlamaktır.
İşte o zaman bütün bir milletimizin gerçekte BTP'li olduğunu, artık AKP'den umudunu kestiğini görmek mümkün olacaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019