AKP, 500 bin öğrenciye üniversiteyi haram etti

Türkiye'de üniversiteyi kazanmanın zorluğunu bilmeyen yoktur.Üniversiteye girmek, adeta timsahın karnından "sınavı kazanma kağıdı"nı almaktan daha zordur.Aile dişinden-tırnağından artırarak evladını okutuyor, dershanelere gönderiyor.Öğrenciler ve aileleri, Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın teşhisiyle "adaletsiz sınavlar"da adeta can çekişiyor. Prof. Dr. Baş, nasıl bir adalet ki, Hakkari'de aylarca öğretmen yüzü görmeyen ve en temel dersleri boş geçen öğrenci ile, İstanbul'daki fen liseleri ve kolejlerde okuyan öğrenciler, üniversiteye giriş sınavı adı altında aynı sorulara muhatap oluyor, bu başlı başına adaletsizliktir, diyor. Devlet, okumak isteyen hiçbir gencin önünü "sen okuyamazsın, üniversiteye gidemezsin" diyerek kesemez, devletin vazifesi imkan oluşturmaktır, bu sebeple okumak isteyen her öğrenci BTP'nin "sınavsız üniversite" projesiyle dilediği gibi okuyacaktır, diyor Prof. Dr. Baş? Milli Ekonomi Modeli'nde "sınavsız üniversite" projesinin kaynaklarını gösteriyor.MHP ve CHP başta olmak üzere muhalefet, Prof. Dr. Baş'ın projesini aşırarak oy avcılığı yapıyorlar o kadar?AKP hükümeti ise, Prof. Dr. Baş'ın ortadan kaldıracağını taahhüt ettiği bu adaletsiz sistemi sürdürüyor.Bu adaletsiz sınav çarkının dişlileri arasından çıkabilme ve sınavı kazanma başarısını elde edenlerden 500 bin öğrenciye yüksek öğrenimi haram etti AKP hükümeti!Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka'nın soru önergesine, Eski Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in 28 Haziran 2012'de verdiği 4777 saylı cevap, bu gerçeği deşifre ediyor.AKP'li Dinçer şunları açıklıyor: 2007-2012 yılları arasında üniversitelerden 327 bin 22 öğrenci kaydını sildiriyor,77 bin 291 öğrenci kaydını donduruyor,25 Şubat 2011 tarihinden sonra 106 bin 791 öğrencinin ilişiği kesiliyor.Bunun anlamı şu; AKP hükümeti, öyle bir müflis ekonomi ve eğitim politikası uyguluyor ki, 500 bin öğrenciye üniversiteyi haram ediyor.5 yılda 500 bini aşkın genç, milyonların can attığı üniversiteden kopmuş; bu AKP'nin müflis eğitim politikasının gösteresi ve kendi ağızlarından itiraf edilmesidir.Hangi öğrenci sevdiği, yıllarını harcayıp anası-dini ağlayarak kazandığı üniversiteden kaydını sildirir, kaydını dondurur, ilişiğini kestirir?!Kimisi adaletsiz sınav sonucu istemediği halde kazandığı ve gönlüne sinmeyen üniversitede okumak gibi bir işkenceyi yaşamaya tahammülü kalmamış?Kimisi öğrenim ücretini ödememiş?Kimisinin bırakın okumaya, yaşamaya parası yok?Kimisi ailesini geçindirmek için gece-gündüz çalışmak zorunda?Kimisi yediği AKP'nin demokratik coplarının promosyonu olarak biber ve portakal gazını yutmaktan illallah etmiş?Kimisi AKP'yi protesto ettin, özgür üniversite istedin, parasız eğitim talep ettin, yürüyüş yaptın diye tutuklanmış, kodese tıkılmış, okuluna gidememiş...Bu vahim tablo, Türkiye üzerinde "BOP eksenli demokrasi oyunu"nu oynayanlara imkan açmaktan başka bir şey değildir.Bu tablo sosyal patlamanın eşiğidir.Ne BOP eş başkanı olan Başbakan R. T. Erdoğan, ne Amerika ve AB aklıyla siyaset yapmayı maharet sayan aşırmacı muhalefet, ne bu müflis eğitim tablosunu düzeltebilir, ne de BOP oyununu bozabilirler.Çalma ve konma akılla olmayacağına göre; gençlerin yapması gereken iş, iktidar ve muhalefeti topyekun sandığa gömmek, "sınavsız üniversite projesi"nin ve Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi Prof. Dr. Baş'ı sandıktan çıkartmaktır. Belediye seçimleri, bu projesiz iktidar ve muhalefete ilk dersi vermenin vakti ve fırsatıdır. Gençlerimiz bu ilk fırsatı değerlendirmez iseler, cop yemeye, gaz yutmaya ve okullarından da atılmaya devam ederler!