ABD'nin kirli senaryoları ve Rusya

2006 yılından itibaren Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'ni uygulamaya başlayan 2013 yılında da kanunlaştıran Rusya, çok kısa zaman sonra dünyanın zirvesine oturmuş ve de lideri Putin, ABD halkı tarafından da 2013 yılında "dünya lideri" olarak ilan edilmişti.Fakat her zaman ifade ediyoruz ki, dünyanın zirvesine oturmak zordur, Rusya bunu başarmıştır ama dünyanın zirvesinde kalabilmek daha zordur. Çünkü siz ne kadar uluslar arası hukuka riayet etmeye çalışırsanız çalışın, karşınızdaki rakipler gayeye ulaşmada her şeyi mubah görüyorlar, her türlü kirli senaryoyu devreye sokuyorlar.Libya işgaline kadar ABD'nin BOP senaryolarına bir cevap üretemeyen Rusya, sıra Suriye'ye geldiğinde doğru bir zamanda doğru bir adımla hamle yapmış ve Esad'ın yanında durarak, ona her konuda destek olarak Suriye'nin işgaline dur demişti.Zaten Putin'i ABD halkı nezdinde dünya lideri yapan da Suriye konusundaki barışçıl duruşuydu. Batılı ülkelerin Suriye senaryosu, halkı adına samimi olan Esad'la barışçıl Rusya ittifakı karşısında çaresiz kalmıştı.Resmi yollardan işgal senaryosunu devam ettiremeyen ABD ve yandaşları bu sefer B planını devreye koydular.Oluşturdukları, besledikleri ve büyüttükleri terör örgütleri eliyle, en vahşi şekilde cinayetler ve terör eylemleri gerçekleştirildi. Bunların görüntüleri dünyaya pompalanarak insanlara korku salındı ve Batıdan bölgeye giden teröristlerin varlığı ifade edilerek bunların geri dönmesi durumunda bu vahşi terörün Batıya da sıçrayabileceği propagandaları yapıldı.Bütün bunlar neticesinde binlerce kilometre ötede bulunan ABD ulusal güvenlik gerekçesiyle kendisine ve yandaşlarına Suriye ve Irak'a operasyon iznini çıkarmış oldu.Bunun için ne BM kararına gerek duydu, ne de başta Rusya olmak üzere bölgedeki başka ülkelerin onayına?İşte dünya lideri Rusya'nın zirvedeki konumunu koruyabilmesi için çözmesi gereken en önemli konu da bu Batının B planlarıdır. Eğer Rusya bu kirli senaryolara karşı bir strateji geliştiremezse, ABD ve İsrail Ortadoğu'yu istediği şekle sokar ve bir sonraki aşamada bu planlar Rusya'ya doğru yönelir.Rusya, Ortadoğu'daki sürece aynen Suriye sürecinde olduğu gibi aktif olarak dahil olmalıdır. Bunun iki nedeni var; birincisi, dünyanın zirvesinde kalmak Ortadoğu'daki bilek güreşini kazanmakla alakalıdır; ikincisi ise Rusya Ortadoğu'ya komşudur, bu bölgedeki her gelişme direkt olarak Rusya'yı ilgilendirmektedir, bu bölgeyi ABD ve İsrail şekillendirirse bu Rusya'nın aleyhine olacaktır.Rusya'nın geleceği, başta Türkiye olmak üzere tüm İslam ülkelerinin milli bir devlet olarak yeniden bağımsız olmaları, ABD'nin ve İsrail'in taşeronluğundan kurtulmalarıyla alakalıdır. ABD ve İsrail taşeronu olan, ABD'nin işgal projelerinde rol üstlenen yerel siyasiler üzerinden bir politika geliştirmek asla olumlu bir netice vermeyecektir.Esad gibi, batının çıkarlarına hizmet etmeyen bir liderin bulunduğu bir ülkeyle ilişki içinde olmak nispeten daha kolaydır ama idaresinde ABD'nin projelerine hizmet edenlerin bulunduğu ülkelerle ilişki kurmak suya yazı yazmak gibidir.Bu noktada, ülkelerin içinde milleti ve devleti hakkında samimi, bağımsızlık yanlısı, milli projelere sahip, halkı tarafından sevilen ama fırsat verilmediği için gidişatı durduramayan önemli şahsiyetler mevcuttur.Fikirlerine, projelerine sahip çıkan ülkeleri dünyanın zirvesine taşıyan bu şahsiyetler elbette ki bulundukları ülke ve coğrafyada milleti adına çıkış yollarını en iyi bilenlerdir.Liderleri milleti adına samimi olmayan ülkelerde, lider olduğunda milletini zirveye taşıyacak bu şahsiyetleri bulup onlara aynen Atatürk'e yaptıkları gibi yardımcı olmak Rusya'nın Ortadoğu'daki bilek güreşini kazanmasına yardımcı olacaktır.ABD nasıl kirli B planlarını devreye koymada yerel unsurları devreye koyuyorsa, Rusya da o bölgenin samimi insanlarının gözlüğüyle bölgeye bakarsa hem bölge hem de kendisi için daha sağlıklı sonuçlara ulaşacaktır.