Başımıza taşlar, başkentimize ABD'nin atom bombaları düşmeden aklımızı başımıza devşirmemiz lazım.
AKP hükümeti ve Başbakan Tayip Erdoğan, ABD'nin bölgemizdeki bunca hukukdışı işgal ve katliamına rağmen hala "ABD ile stratejik ortaklığımız aynen devam ediyor" diyebiliyorsa, bu ortaklığın "tam bir stratejik piyonluk"a dönüştüğünü görmemiz için çok fazla vakit kalmadı demektir. AKP hükümetinin "stratejik piyonluk"a dönüşen bu diplomasi yöntemi, milletimizin kucağına ve vatanımızın bağrına her an patlamaya hazır onlarca somut ve soyut atom bombası yerleştiriyor. Bu bombalardan kimisi "ABD-İsrail kontrolünde Kürdistan Devleti"olarak Kuzey Irak'ta gümlüyor, kimisi "askerimizin başına çuval geçirilmesi" olarak Süleymaniye'de patlıyor; kimi "somut bomba"lar da İncirlik'te her an kullanılmaya hazır bekletiliyor.
Komplo teorisi filan değil? İncirlikte'ki Amerikan atom bombaları nihayet Ankara'nın gündemine gelebildi.
Geldi de ne oldu? Hiiiiç? Ama kulağımıza küpe olsun, diye hatırlatıyorum.
Emekli Washington büyükelçimiz ve milletvekili Şükrü Elekdağ, Türkiye Cumhuriyeti'ni yurtdışında en üst düzeylerde temsil etmiş bir bürokrat? Ne söylediğini de çok iyi bilen bir insan; dolayısıyla söyledikleri şeyler hafife alınacak türden değil.
Elekdağ, kendi döneminde, ABD'nin Adana'daki İncirlik üssünde her an hazır durumda tutulan atom bombası yüklü iki jet tutulduğunu belirterek, "Şu anda hala bu uygulama yapılıyor mu, bilmiyorum'' diyor Melih Meriç'e...
Bomba, nerede patlıyor biliyor musunuz? Meclis'te?
Adana Milletvekili Tacidar Seyhan'ın, ABD'nin, Adana İncirlik üssünde atom bombası bulundurduğu yolundaki iddiaların doğru olup olmadığına ilişkin soru önergesi, AKP hükümetinin ilgili bakanı tarafından "konunun gizlilik dereceli bilgiler içerdiği gerekçesi" ile cevaplanmıyor.
Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, soruya ilişkin cevabında, "soru önergesine verilecek yanıtların gizlilik dereceli bilgiler içerdiğini belirterek, "Soru önergelerine verilecek cevaplara gizlilik kaydı konulamamaktadır. Bilindiği üzere TBMM Başkanlığı'nın yazılı soru önergeleri ile ilgili yazışmalarında da bu husus not olarak hatırlatılmaktadır. Bu nedenle soru önergesindeki sorular cevaplandırılmamıştır'' diyor.
Anlaşıldı mı şimdi "stratejik ortaklık" namlı "stratejik piyonluğumuzun yakında başımıza neler açabileceği"?
İş bu kadarla da kalmıyor?
Amerika'daki Atom Bilimadamları Merkezi'nin (Atomic Scientist) Haziran 2004 raporunda, ABD'nin "90 adet B-61 tipi atom bombasının Adana-İncirlik üssünde konuşlandırıldığı"na dikkat çekiyor.
Buna karşılık Ankara'daki "Amerika'nın stratejik ortağı" yetkililerimiz, "ABD ordusunun İncirlik'i operasyonel amaçlı kullanamayacağı"nı söylerken; Amerikan ordusu kaynakları ve internet sitesi, "İncirlik üssünün güney bölge operasyonları ve acil müdahalelere hazır olduğu"na dikkat çekiyor.
AKP hükümeti, İncirlk'e konuşlanmış ABD'nin bu atom bombalarını stratejik ortaklık çerçevesinde "talih kuşu" olarak görüyor. Bağrımızda, Bakan Gönül'ün ifadesiyle "gizlilik dereceli" bu atomlar dururken; Başbakan Erdoğan ve Yardımcısı Abdullah Gül başta olmak üzere AKP kurmayları, adeta Amerikan ağzı kullanarak İran'daki nükleer çalışmaların bölgemiz için tehdit oluşturduğuna vurgular yapıyorlar.
Demiyorlar ki, asıl tehdit İncirlikte, asıl tehdit bağrımızda, asıl bomba kucağımızda? İktidarlarının bir müddet daha devam etmesi adına demezler. İcazet aldıkları mercilerini ve stratejik ortaklarını darıltmamak adına demezler... Maalesef ne pahasına olursa olsun demezler, demediler. Hatta böylesi bir İncirlik'in üstüne, 1 Eylül 2004 tarihli Dışişleri Bakanlığı tebliğnamesi ile "7 limanımızı ve 6 havaalanımızı ABD'ye promosyon" verdiler.
Bu bombaları bağrımıza, İncirlik'e yerleştirenlerin Hiroşima ve Nagazaki'deki atom vahşetleri ise ortada.
İş madem bu kadar ciddi; milletimiz ne yapacak, derseniz? Aklın yolu bir; yüce milletimiz suret-i Hak'tan görünenlerin tezgahıyla demokratik aldatılışının muhasebesini yapacak, bir daha da asla paçasını, gönlünü ve "oy"unu "Amerikancı veya Avrupa Birlikçi yahut IMF'ci projesiz-programsız partiler"e kaptırmayacak. Bundan böyle artık "Bağımsız Türkiye için" vakit geldi ve geçmek üzere, diyecek. Bağımsız bir Türkiye için BTP diyecek?
70 milyon hep beraber tek yürek tek bilek olacağız. Gerisi, Amerikan bombalarının bağrımızda ve elimizde patlaması demek. Benden dost uyarısı.
AKP hükümeti ve Başbakan Tayip Erdoğan, ABD'nin bölgemizdeki bunca hukukdışı işgal ve katliamına rağmen hala "ABD ile stratejik ortaklığımız aynen devam ediyor" diyebiliyorsa, bu ortaklığın "tam bir stratejik piyonluk"a dönüştüğünü görmemiz için çok fazla vakit kalmadı demektir. AKP hükümetinin "stratejik piyonluk"a dönüşen bu diplomasi yöntemi, milletimizin kucağına ve vatanımızın bağrına her an patlamaya hazır onlarca somut ve soyut atom bombası yerleştiriyor. Bu bombalardan kimisi "ABD-İsrail kontrolünde Kürdistan Devleti"olarak Kuzey Irak'ta gümlüyor, kimisi "askerimizin başına çuval geçirilmesi" olarak Süleymaniye'de patlıyor; kimi "somut bomba"lar da İncirlik'te her an kullanılmaya hazır bekletiliyor.
Komplo teorisi filan değil? İncirlikte'ki Amerikan atom bombaları nihayet Ankara'nın gündemine gelebildi.
Geldi de ne oldu? Hiiiiç? Ama kulağımıza küpe olsun, diye hatırlatıyorum.
Emekli Washington büyükelçimiz ve milletvekili Şükrü Elekdağ, Türkiye Cumhuriyeti'ni yurtdışında en üst düzeylerde temsil etmiş bir bürokrat? Ne söylediğini de çok iyi bilen bir insan; dolayısıyla söyledikleri şeyler hafife alınacak türden değil.
Elekdağ, kendi döneminde, ABD'nin Adana'daki İncirlik üssünde her an hazır durumda tutulan atom bombası yüklü iki jet tutulduğunu belirterek, "Şu anda hala bu uygulama yapılıyor mu, bilmiyorum'' diyor Melih Meriç'e...
Bomba, nerede patlıyor biliyor musunuz? Meclis'te?
Adana Milletvekili Tacidar Seyhan'ın, ABD'nin, Adana İncirlik üssünde atom bombası bulundurduğu yolundaki iddiaların doğru olup olmadığına ilişkin soru önergesi, AKP hükümetinin ilgili bakanı tarafından "konunun gizlilik dereceli bilgiler içerdiği gerekçesi" ile cevaplanmıyor.
Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, soruya ilişkin cevabında, "soru önergesine verilecek yanıtların gizlilik dereceli bilgiler içerdiğini belirterek, "Soru önergelerine verilecek cevaplara gizlilik kaydı konulamamaktadır. Bilindiği üzere TBMM Başkanlığı'nın yazılı soru önergeleri ile ilgili yazışmalarında da bu husus not olarak hatırlatılmaktadır. Bu nedenle soru önergesindeki sorular cevaplandırılmamıştır'' diyor.
Anlaşıldı mı şimdi "stratejik ortaklık" namlı "stratejik piyonluğumuzun yakında başımıza neler açabileceği"?
İş bu kadarla da kalmıyor?
Amerika'daki Atom Bilimadamları Merkezi'nin (Atomic Scientist) Haziran 2004 raporunda, ABD'nin "90 adet B-61 tipi atom bombasının Adana-İncirlik üssünde konuşlandırıldığı"na dikkat çekiyor.
Buna karşılık Ankara'daki "Amerika'nın stratejik ortağı" yetkililerimiz, "ABD ordusunun İncirlik'i operasyonel amaçlı kullanamayacağı"nı söylerken; Amerikan ordusu kaynakları ve internet sitesi, "İncirlik üssünün güney bölge operasyonları ve acil müdahalelere hazır olduğu"na dikkat çekiyor.
AKP hükümeti, İncirlk'e konuşlanmış ABD'nin bu atom bombalarını stratejik ortaklık çerçevesinde "talih kuşu" olarak görüyor. Bağrımızda, Bakan Gönül'ün ifadesiyle "gizlilik dereceli" bu atomlar dururken; Başbakan Erdoğan ve Yardımcısı Abdullah Gül başta olmak üzere AKP kurmayları, adeta Amerikan ağzı kullanarak İran'daki nükleer çalışmaların bölgemiz için tehdit oluşturduğuna vurgular yapıyorlar.
Demiyorlar ki, asıl tehdit İncirlikte, asıl tehdit bağrımızda, asıl bomba kucağımızda? İktidarlarının bir müddet daha devam etmesi adına demezler. İcazet aldıkları mercilerini ve stratejik ortaklarını darıltmamak adına demezler... Maalesef ne pahasına olursa olsun demezler, demediler. Hatta böylesi bir İncirlik'in üstüne, 1 Eylül 2004 tarihli Dışişleri Bakanlığı tebliğnamesi ile "7 limanımızı ve 6 havaalanımızı ABD'ye promosyon" verdiler.
Bu bombaları bağrımıza, İncirlik'e yerleştirenlerin Hiroşima ve Nagazaki'deki atom vahşetleri ise ortada.
İş madem bu kadar ciddi; milletimiz ne yapacak, derseniz? Aklın yolu bir; yüce milletimiz suret-i Hak'tan görünenlerin tezgahıyla demokratik aldatılışının muhasebesini yapacak, bir daha da asla paçasını, gönlünü ve "oy"unu "Amerikancı veya Avrupa Birlikçi yahut IMF'ci projesiz-programsız partiler"e kaptırmayacak. Bundan böyle artık "Bağımsız Türkiye için" vakit geldi ve geçmek üzere, diyecek. Bağımsız bir Türkiye için BTP diyecek?
70 milyon hep beraber tek yürek tek bilek olacağız. Gerisi, Amerikan bombalarının bağrımızda ve elimizde patlaması demek. Benden dost uyarısı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019