Hem Başkan George Bush, hem de Başkan Obama döneminde Savunma Bakanlığı görevini üstlenerek, ABD’de bir ‘ilk’e imza atan ABD eski Savunma Bakanı Robert Gates, 5 Aralık’ta İstanbul’da düzenlenen Hazar Forumu’nda yaptığı konuşmada, Washington’un önümüzdeki dönemde Ortadoğu, Orta Asya ve Kafkasya stratejilerine dönük önemli ipuçları vermişti. Gates, bizzat takip ettiğim o buluşmada bölgeye ilişkin Washington’un yönelimleri konusunda önemli
değinmelerde bulunmuştu. Öncelik küresel sistemde Türkiye’nin üstlendiği role övgüler düzen Gates, Avrasya’da karşılaştıkları güvenlik sorunlarını iki başlık altında değerlendirmişti. Bunlardan birincisi Sovyetler Birliği’nin Aralık 1991 yılında dağılması, diğeri ise Aralık 2010’da Arap Baharı’nın başlamasıydı. Sözü 5 ülkenin, bir başka ifadeyle İran, Rusya, Azerbaycan, Kazakistan ve Türkmenistan’ın kıyıdaş olduğu Hazar Bölgesi’ne getiren ABD eski Savunma Bakanı Gates, söz konusu ülkeler arasında petrol ve doğalgaz zengini Hazar’ın statüsü konusunda anlaşmazlıklar bulunduğunu dile getirerek, şu önemli cümleyi sarfetti: “Hazar Denizi’nde güvenliğin NATO’ya götürülmesi çalışması var.”
Öcalan aynı şeyleri söylüyor!
Aradan yaklaşık 3.5 ay geçti. Bu kez PKK lideri Öcalan, 21 Mart’taki Nevruz mesajında, Gates’in çizdiği yörüngeye benzer açıklamalarda bulundu. Öcalan aynen şu ifadeleri kullandı: “Sömürü rejimleri baskıcı ve inkârcı anlayışlar artık miadını doldurmuştur. Ortadoğu ve Orta Asya artık uyanıyor, kendine ve aslına dönüyor, birbirine karşı kışkırtıcı savaşlara artık dur diyor.” Bugün Orta Asya coğrafyasında 2 güç çarpışıyor. Rusya Devlet Başkanı Putin; Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Türkmenistan ve Tacikistan’ı yanına çekmeyi başardı. ABD ise Afganistan’daki işgalini sürdürüyor. Önümüzdeki yıl bu ülkedeki işgal kuvvetlerinin bir bölümünü çekecek olan ABD, Amerikan yatırım bankalarının maden yatırımlarını ve diğer çıkarlarını korumak için Afganistan’da asker bırakmayı düşünüyor. Çin ise Orta Asya’da Rusya ile birlikte hareket ediyor.
Rusya - Çin karşı hamlesi
Geçen hafta Obama’nın İsrail’i ziyareti, İsrail Başbakanı Netanyahu’nun Başbakan Erdoğan’dan özür dilemesi, Öcalan’ın Nevruz mesajı Ortadoğu ve Orta Asya’yı da kuşatan Avrasya’ya yönelik Batı kampının hamlelerini oluştururken; Rusya - Çin ikilisi de boş durmadı. Çin’in yeni Devlet Başkanı Şi Cinpin, ilk resmi ziyaretini Moskova’ya yaparak iki ülke arasında çoğu petrol ve doğal gaz alanında olmak üzere 35 anlaşmanın imzalanmasını sağladı. Şi Cinpin ile Rusya Devlet Başkanı Putin, tam 7 saat görüştü. Bu iki ülke arasında olağanüstü gündeme işaret ediyor. Şi Cinpin, diplomatların eğitim aldığı Moskova Uluslararası İlişkiler Devlet Enstitüsü’nde geçtiğimiz Cumartesi günü yaptığı konuşmada, Suriye’deki iç çatışmaları kastederek, ABD’ye yüklendi ve Washington’u “başka ülkelerin iç işlerine karışmakla” itham ederek, şunları söyledi: “Dünyada her bir ülkenin bağımsız bir şekilde kendi kalkınma yolunu seçme hakkına ve diğer ülkelerin iç işlerine karışmasına karşı çıkma hakkına saygı duymalıyız. Rusya ile Çin arasındaki ilişki, dünyada iki ülke arasındaki en önemli ilişkidir. Bu ilişki sadece çıkarlarımızı korumaz, aynı zamanda dünya dengesini de garanti altına alır.” Çin Devlet Başkanı, bu sözlerle adeta aynı günlerde gerçekleştirilen Obama’nın İsrail ziyaretine gönderme yapıyordu. Obama,
Rusya - Çin hamlesine karşı Netanyahu’nun Erdoğan’dan özür dilemesini sağlayarak, kendi cephesini, bir başka ifadeyle Büyük Ortadoğu Projesi hattını güçlendirmeye çalışıyor. Zaten dünya medyasında ‘özür’ bağlamında yapılan analizlerde, İsrail’in hamlesinin arka planında ‘Suriye ve İran konuları’nın
yattığı açıkça öne çıkartılıyor. İsrail, ABD’nin desteğiyle Türkiye’yi yanına alarak Büyük İsrail yolunda ilerlerken; ne hazindir ki bu projeye Müslüman Türkiye değil Rusya – Çin ikilisi karşı
çıkıyor.
değinmelerde bulunmuştu. Öncelik küresel sistemde Türkiye’nin üstlendiği role övgüler düzen Gates, Avrasya’da karşılaştıkları güvenlik sorunlarını iki başlık altında değerlendirmişti. Bunlardan birincisi Sovyetler Birliği’nin Aralık 1991 yılında dağılması, diğeri ise Aralık 2010’da Arap Baharı’nın başlamasıydı. Sözü 5 ülkenin, bir başka ifadeyle İran, Rusya, Azerbaycan, Kazakistan ve Türkmenistan’ın kıyıdaş olduğu Hazar Bölgesi’ne getiren ABD eski Savunma Bakanı Gates, söz konusu ülkeler arasında petrol ve doğalgaz zengini Hazar’ın statüsü konusunda anlaşmazlıklar bulunduğunu dile getirerek, şu önemli cümleyi sarfetti: “Hazar Denizi’nde güvenliğin NATO’ya götürülmesi çalışması var.”
Öcalan aynı şeyleri söylüyor!
Aradan yaklaşık 3.5 ay geçti. Bu kez PKK lideri Öcalan, 21 Mart’taki Nevruz mesajında, Gates’in çizdiği yörüngeye benzer açıklamalarda bulundu. Öcalan aynen şu ifadeleri kullandı: “Sömürü rejimleri baskıcı ve inkârcı anlayışlar artık miadını doldurmuştur. Ortadoğu ve Orta Asya artık uyanıyor, kendine ve aslına dönüyor, birbirine karşı kışkırtıcı savaşlara artık dur diyor.” Bugün Orta Asya coğrafyasında 2 güç çarpışıyor. Rusya Devlet Başkanı Putin; Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Türkmenistan ve Tacikistan’ı yanına çekmeyi başardı. ABD ise Afganistan’daki işgalini sürdürüyor. Önümüzdeki yıl bu ülkedeki işgal kuvvetlerinin bir bölümünü çekecek olan ABD, Amerikan yatırım bankalarının maden yatırımlarını ve diğer çıkarlarını korumak için Afganistan’da asker bırakmayı düşünüyor. Çin ise Orta Asya’da Rusya ile birlikte hareket ediyor.
Rusya - Çin karşı hamlesi
Geçen hafta Obama’nın İsrail’i ziyareti, İsrail Başbakanı Netanyahu’nun Başbakan Erdoğan’dan özür dilemesi, Öcalan’ın Nevruz mesajı Ortadoğu ve Orta Asya’yı da kuşatan Avrasya’ya yönelik Batı kampının hamlelerini oluştururken; Rusya - Çin ikilisi de boş durmadı. Çin’in yeni Devlet Başkanı Şi Cinpin, ilk resmi ziyaretini Moskova’ya yaparak iki ülke arasında çoğu petrol ve doğal gaz alanında olmak üzere 35 anlaşmanın imzalanmasını sağladı. Şi Cinpin ile Rusya Devlet Başkanı Putin, tam 7 saat görüştü. Bu iki ülke arasında olağanüstü gündeme işaret ediyor. Şi Cinpin, diplomatların eğitim aldığı Moskova Uluslararası İlişkiler Devlet Enstitüsü’nde geçtiğimiz Cumartesi günü yaptığı konuşmada, Suriye’deki iç çatışmaları kastederek, ABD’ye yüklendi ve Washington’u “başka ülkelerin iç işlerine karışmakla” itham ederek, şunları söyledi: “Dünyada her bir ülkenin bağımsız bir şekilde kendi kalkınma yolunu seçme hakkına ve diğer ülkelerin iç işlerine karışmasına karşı çıkma hakkına saygı duymalıyız. Rusya ile Çin arasındaki ilişki, dünyada iki ülke arasındaki en önemli ilişkidir. Bu ilişki sadece çıkarlarımızı korumaz, aynı zamanda dünya dengesini de garanti altına alır.” Çin Devlet Başkanı, bu sözlerle adeta aynı günlerde gerçekleştirilen Obama’nın İsrail ziyaretine gönderme yapıyordu. Obama,
Rusya - Çin hamlesine karşı Netanyahu’nun Erdoğan’dan özür dilemesini sağlayarak, kendi cephesini, bir başka ifadeyle Büyük Ortadoğu Projesi hattını güçlendirmeye çalışıyor. Zaten dünya medyasında ‘özür’ bağlamında yapılan analizlerde, İsrail’in hamlesinin arka planında ‘Suriye ve İran konuları’nın
yattığı açıkça öne çıkartılıyor. İsrail, ABD’nin desteğiyle Türkiye’yi yanına alarak Büyük İsrail yolunda ilerlerken; ne hazindir ki bu projeye Müslüman Türkiye değil Rusya – Çin ikilisi karşı
çıkıyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Recep Bahar / diğer yazıları
- ABD harika bir ekonomiye mi sahip? / 14.08.2018
- Ne yapmalı? / 13.08.2018
- Komşunla kavga et uzaklarda pazar ara! / 02.02.2016
- Diyarbakır'da kilise-ev faktörü! / 01.02.2016
- Çin ekonomisi alarm mı veriyor? / 20.01.2016
- Büyük İsrail yolunda sıra İran'da / 19.01.2016
- Terör Sultanahmet bölgesini sıfırla çarptı / 15.01.2016
- Sultanahmet'in şifreleri / 13.01.2016
- Türkiye ile Suudi Arabistan ne zaman papaz olacak? / 09.01.2016
- Ekonomik çöküşü bir de buradan seyredin / 05.01.2016
- Ne yapmalı? / 13.08.2018
- Komşunla kavga et uzaklarda pazar ara! / 02.02.2016
- Diyarbakır'da kilise-ev faktörü! / 01.02.2016
- Çin ekonomisi alarm mı veriyor? / 20.01.2016
- Büyük İsrail yolunda sıra İran'da / 19.01.2016
- Terör Sultanahmet bölgesini sıfırla çarptı / 15.01.2016
- Sultanahmet'in şifreleri / 13.01.2016
- Türkiye ile Suudi Arabistan ne zaman papaz olacak? / 09.01.2016
- Ekonomik çöküşü bir de buradan seyredin / 05.01.2016