İstanbul'da Pazar günü sona eren 20. Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı'nda (EMITT) Diyarbakır standında görüştüğüm bir genç kardeşimiz, Diyarbakır'da huzur kalmadığını altını çizerek ifade ederek, "imkânı olsa kentte kalmayacağını" belirtti.
Diyarbakır'ın Sur İlçesi'nde 2 Aralık'tan bu yana uygulanan sokağa çıkma yasağı 61. gününe girdi. Öğrendiklerimize göre sıkıntı sadece Sur'la sınırlı değil. Sur'da yaşananlar Sur dışındaki yüz binlerce Diyarbakırlıyı etkilemiş, etkilemeye devam ediyor. 40 bine yakın Diyarbakırlı akrabalarına sığınmış...
Diyarbakır, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun en güzel kenti... Bu nedenle geçen yıl UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ne dahil edildi. Hatırlatalım, listede Türkiye'den 15 ören yeri ve tarihi eser bulunuyor. Dünyada ise yaklaşık 1030 doğal alan, tarihi eser ve ören yeri yer alıyor. Hatırı sayılır sayıda gezgin, sırf bu listeyi dikkate alarak dünyayı dolaşıyor. Diyarbakır tam da bu işin ekmeğini yiyecekken, terörle sarsıldı. Kentte surların hemen dışındaki Greenpark Oteli karakola döndü. Mitannia, Hilton, Kervansaray otelleri ise kapalı.
Görüştüğüm Diyarbakırlı genç, "Başımıza ne geldiyse, UNESCO'dan sonra geldi" diyerek, meseleye oldukça ama oldukça farklı bir açıdan bakıyor!
Kilise evlerle döşenen yollar
Diyarbakır'a bugüne kadar iki kez gittim. İlk kez Nisan 2009'da gitmiştim. O zaman dağlarda terör vardı ama şehir merkezinde gündem farklıydı. Sur İlçesi'nde iki kilise ev tespit etmiştim. Dahası Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı da Sur'daki eski kiliseleri restore ettiriyordu.
Tespit ettiğim kilise evlerinden biri Süryanilere ait Meryem Ana Kilisesi'nin yanı başındaydı. Kilisenin yanı başında kilise evi açmak bana tuhaf gelmişti. İçeri girdiğimde çok sayıda Kürtçe İncil dikkatimi çekmişti. Türk olan papazla da konuşmuştum, gençlerin ilgisinden memnun olduğunu söylemişti. Bu yaşananları o dönem geniş bir haber çalışmasıyla Yeni Mesaj'da aktarmıştık. Diyarbakır'da o süreçte yaşananların bugünü etkilememesi mümkün değil! Ne kadar etkilediğini ise sosyologlar araştırıp ortaya koymalı.
İkinci ziyaretim Ekim 2012'deydi. O ziyarette iş dünyasıyla konuşmuştum. Gençlerin işsiz olduğunu, devletin ve özel sektörün kente yatırım yapmadığını aktarmışlardı bize.
Diyarbakır maden açısından zengin bir il... Petrolü ve zengin mermer kaynakları da var. Diğer madenler de bolca ama bunlardan Diyarbakırlı yararlanamıyor. Haliyle Diyarbakırlı yaşadığı kentte iş bulamıyor, başka şehirlere göç ediyor.
Eski başbakanlardan Mesut Yılmaz, "Avrupa Birliği'nin yolu Diyarbakır'dan geçer" demişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan başbakanken 'Kürt sorunu' ifadesini ilk kez Diyarbakır'da seslendirmişti. Mevcut hükümet daha sonra Diyarbakır'ı BOP'un merkezi ilan etmişti. Yaşanan süreç de bunun devamı... Gelinen noktada Diyarbakırlı bile bu güzel kentte yaşamak istemiyor. Yoksa Diyarbakır da, Büyük İsrail'e mi hazırlanıyor?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Recep Bahar / diğer yazıları
- ABD harika bir ekonomiye mi sahip? / 14.08.2018
- Ne yapmalı? / 13.08.2018
- Komşunla kavga et uzaklarda pazar ara! / 02.02.2016
- Diyarbakır'da kilise-ev faktörü! / 01.02.2016
- Çin ekonomisi alarm mı veriyor? / 20.01.2016
- Büyük İsrail yolunda sıra İran'da / 19.01.2016
- Terör Sultanahmet bölgesini sıfırla çarptı / 15.01.2016
- Sultanahmet'in şifreleri / 13.01.2016
- Türkiye ile Suudi Arabistan ne zaman papaz olacak? / 09.01.2016
- Ekonomik çöküşü bir de buradan seyredin / 05.01.2016
- Ne yapmalı? / 13.08.2018
- Komşunla kavga et uzaklarda pazar ara! / 02.02.2016
- Diyarbakır'da kilise-ev faktörü! / 01.02.2016
- Çin ekonomisi alarm mı veriyor? / 20.01.2016
- Büyük İsrail yolunda sıra İran'da / 19.01.2016
- Terör Sultanahmet bölgesini sıfırla çarptı / 15.01.2016
- Sultanahmet'in şifreleri / 13.01.2016
- Türkiye ile Suudi Arabistan ne zaman papaz olacak? / 09.01.2016
- Ekonomik çöküşü bir de buradan seyredin / 05.01.2016